CHP, H’sini yitirdi CP oldu

Rahmetli Babam 1937-38 Dersim harekâtını hem görmüş hem de zulmünu bizzat yaşamış biri olarak yıllarca Cumhuriyet Halk Partisi'nin saflarında çalışmış Atatürkçü bir şahsiyetti. Ama  O, CHP'den  bahsederken partisinin tam adını söylemezdi   “Halk Partisi” derdi Neden öyle dediğine biraz sonra değineceğim ama önce biraz babamdan bahsedeyim.

Babam devlet güçlerinin 1938 yılında Dersim ve çevresine karşı gerçekleştirdiği büyük operasyon sırasında annesini babasının kaybetmiş henüz 13 yaşındayken yürüyerek Erzincan il merkezine gitmiş. Orada tesadüfen tanıştığı Salih adında Giresunlu bir imam kendisine sahip çıkmış tabiri caizse babalık yapmış ve babamı alıp Giresun'a götürmüş. İmam Salih bey babamı katı bir din eğitiminden geçirmiş,  askere göndermiş. Askerlik sonrası babam, Salih Bey'inde rızasını alarak Giresun yerine bugüm Erzincan sınrları içinde bulunan köyüne dönmüş. Velhasıl alevi bir ailenin çocuğu olarak köyünden ayrılan babam 10 yıl sonra sünni eğitiminden geçmiş bir imam sertifikasıyla köye dönmüş. Kürtçenin yanında kullandığı mükemmel türkçesiyle ve dini eğitimin gereği edindiği yeni davranışlarıyla  (Beş vakit namaz kılmak gibi)   başta köylüleri tarafından yadırgansa da efendiliği ve dürüstlüğü sayesinde kabul görmüş köyün tek etkili ve yetkili bilirkişisi olmuş ve yine kendisi gibi Dersim operasyonununun mağdurlarından olan annemle evlenmiş.  

Hem Giresunlu imam Salih'ten aldığı sunni eğitimin etkisiyle dindarlaşmış hem dersim harekâtının zulmunu yaşamış biri olarak hiçbir zaman Atatürk muhalefetine ilgi duymamış tam tersi bizati köyde Atatürkçülüğün en büyük savunucusu olmuş.  Ve CHP'ninde her zaman yanında olmuştu.  

Ben belli bir bilince erdikten sonra nedense bunu bir tezatlık olarak düşünmüş birgün babama  bu Atatürk sevdasının kaynağını sormuştum. “Baba sen bu ülkede zulumların en büyüğünü gördün yaşadın hala 'bu memlekete Atatürk gibi bir adam lazım' deyip duruyorsun” dediğimde bana ilginç bir cevap vermişti. O'nun o cevabını daha sonraki yıllarda hafızamdan hiç çıkarmadım Demişti ki bana “Evet ben o zulmu yaşadım ama o zulmu yapanlar halkı cumhuriyetten soğutmak isteyen Atatürk'e küstürmek isteyenlerdi.  Dersim harekatını  Atatürk yapmadı, Celal Bayar ve Fevzi Çakmak ittifakı  yaptı.  Atatürk o dönemlerde hastaydı ve pekçok memleket işi ondan habersiz yapılıyordu. Dersim Harekâtı da ondan habersiz yapıldı”.

Gerçekte bugün Dersimlilerin çok büyük bir kısmı bu harekâttan Atatürk'ü sorumlu tutmuyor, Bu noktada Atatürk'ün rolünün ne olup olmadığını açılacak arşivler cevaplayacak.  Ama bu arşivlerin neden hala açılmadığıda bir başka mesele..

 Dersimliler “bu zülmü Atatürk yapmadı” diyor CHP'li Onur Öymen bastırıyor “hayır Atatürk yaptı” diye.  Onlar Atatürk'e böyle bir şeyi yakıştıramazken, Onur Öymen yakıştırıyor işte. Sahi kim gerçekten Atatürkçü? Onur Öymen mi yoksa babam gibi Dersimliler mi?  

Babamdan bahsetmişken Onun CHP'liliği üzerinde de bir şeyler söylemek istiyorum. Evet, babam katı bir CHP liydi, ama o hiçbir zaman “Cumhuriyet Halk Partisi” demezdi. Sadece “Halk Partisi” derdi ki, o dönemin partilileri de genellikle sadece “Halk Partisi” derlerdi   

Çünkü Atatürk'ün kurduğu CHP'yi diğer partilerden özellikle 1950 lerden sonra ayıran en büyük özellik halka ve halkçılığa verdiği önemdi. CHP nin dışındaki partiler daha çok belli bir zümrenin sözcüsü olmaya çalışırken CHP halkın sözcülüğünü yapardı, bu yüzden CHP'ye de o zamanlar “Halk Partisi” denildiğini düşünüyorum.

Gelelim şimdiki CHP'ye:  Bana göre Şimdiki CHP, halkçı özelliğini 80'lerden sonra yitirdi. Bugünkü CHP'ye ben bu yüzden “Cumhuriyet Partisi” demenin yeterli olduğunu düşünüyorum.   İçinde halkın temsil edilmediği bir Cumhuriyet Partisidir.  Zira   CHP kurmayları    halkı cumhuriyetin kurumlarına yakıştırmayan sadece okumui bir avuç elitin subayın  cumhuriyet için yeterli olacağını savunanlar şimdi CHP yi ele geçirmişler Bundan dolayı halkın sorunları onları ilgilendirmiyor.  Halk çocukları anlamsuz bir savaşın içinde ölürken onlar bu olümleri durdurmak için değil, daha fazla ölüm olsun diye Dersim harekatını hatırlatıyorlar.

Son söz; C.H.P'deki “H” düştü sadece “CP” kaldı. Bu da Onur Öymen ve Deniz Baykal'a yeter artar bile… 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Arşivi

Bu rezalet daha ne kadar sürecek

22 Ağustos 2010 Pazar 16:26

Haber içinde haber

12 Ağustos 2010 Perşembe 12:54

Üç verdi beş aldı

30 Temmuz 2010 Cuma 22:43

“Geçmiş olsun, acil şifalar!”

30 Haziran 2010 Çarşamba 20:58

Bayrağa saygı

20 Haziran 2010 Pazar 20:17

Otelcilerin cevap vermediği soru

16 Haziran 2010 Çarşamba 20:07

Sarı basın kartlı gazeteci olmak

03 Haziran 2010 Perşembe 20:46

Rahat bırakın ağlasın analar!

30 Mayıs 2010 Pazar 13:39

Okurla sohbet zamanı

26 Mayıs 2010 Çarşamba 16:39