BİAT

            Önce; tamamını Facebook'ta bana gönderilen bir klipten aldığım bir konuşma metnini hiçbir eksiltme yada ilave yapmadan yazdığım konuşma metnini okuyunuz lütfen.

            “Ee bu ülkenin yüzde doksan dokuzu Müslüman. Hem laik hem Müslüman olunmaz, ya laik olacaksın ya da Müslüman. İkisi bir arada olduğu zaman adeta ters mıknatıslanma yapar. Mümkün değil ikisinin bir arada olması. Durum böyle olunca ben Müslüman'ım diyen birinin aynı zamanda laikim demesi mümkün değil.” Hararetli konuşan adam hem konuşuyor hem sorular soruyor ve yine cevabını veriyor. Konuşmasının burasında “Niye?” diye soruyor. Ve cevabını yine kendi veriyor.

            “Çünkü Müslüman'ın yaratıcısı olan Allah kesin hakimiyet sahibidir.”

            İnternetteki kısa klip aynı konuşmacının başka bir mekandaki konuşmasıyla devam ediyor. “Nasıl bir demokrasi?” diye soruyor. Konuşmayı bir çevirmen Arapçaya çeviriyor. Bu nedenle konuşmacımız her cümlenin sonunda çevirmenin çeviri yapmasını bekliyor. Bilmiş bilmiş “Bu demokrasi amaç mı olacak araç mı? İşte burası tartışmaya açılmalıdır. Bize göre demokrasi hiçbir zaman amaç olamaz. Demokrasi ilmi noktada ele aldığımız zaman bir araç olabilir. Bu medeniyet inanıyorum ki; 21 asırda İslam medeniyetinin öne geçtiği asır olacaktır. Bu yeni medeniyet dalgasına kim katkıda bulunursa o katkıda bulunanlar ecrini kat be kat alacaklardır. Bu yeni medeniyetin, İslam medeniyetinin onurlu yükselişine katkıda bulunamayanlar; zillet içerisinde kalmaya mahkum olacaklardır.” Bu ara konuşmanın yapıldığı yerde konuşmayı dinleyenler huşu içinde “Ya Allah, ya Allah” “Allahu ekber” diye tekbir getiriyorlar.

            Klipi hazırlayan küçük bir muziplik yapmış. Konuşmacı tekrar ilk konuşmasına devam ediyor. “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Bak yalan, koskoca bir yalan. Sandığa giderken milletindir. Amaaa maddede ve manada egemenlik kayıtsız şartsız Allah'ındır.”

            Üç dakikalık kısa klipimiz konuşmacımızın başka bir mekandan alınmış konuşmasıyla devam ediyor. Konuşmacımız buradaki konuşmasında giyim kuşamla ilgili vaaz veriyor. “Şalvar ve cübbe giyen kardeşlerimizi zem etmiyorum” diyor. “Haşa onlar bizim örnek kardeşlerimizdir. Saygı duyuyorum aksine” diyerek konuşmasını bitiriyor.

            Tüm bu konuşmaları yapan adamı merak ettiniz mi? Elbette ettiniz. Pek çoğunuz “Bu devirde hala bu tipte, insanlar var mı?” diye sorular soruyorsunuz kendi kendinize. Var. Üstelikte bu konuşmayı yapan adam bizim sekiz yıllık başbakanımız. Şu anayasayla ilgili yapılan son referandum seçiminde yüzde elli sekiz oy alan adam.

            Beğensek de beğenmesek de o halkın seçtiği başbakan. Yine beğensek de beğenmesek de referandum oylamasında benim tahminlerimin aksine yüzde elli sekiz oy alarak beni hayal kırıklığına uğratmış adam o.

Şimdi ağa da o, paşa da o. Şimdi şah da o, padişah da o.

Atalar boşuna söylememişler; “Toplumlar layık olduklarıyla yönetilirler” diye. Demek ki biz Recep Tayip Erdoğan ve ekibinin yönetimine layık bir milletiz..

Bu son duruma çok şaşırdım. Hatta bunalıma girdim. “Benim ülkenin insanları nasıl bu kadar geri kalmış olabilir, nasıl bu kadar kula kulluk etme meraklısı olabilir, nasıl bu kadar bir kula biat etme sevdasında olabilir” diye.

Ama sonra şu son otuz yılda ülkemin ve insanlarımın yaşadıklarını ve yaşatıldıklarını düşününce bu sonucun çok da şaşırtıcı olmadığını düşündüm.

Bu ülkede adını koysak ta koymasak da son otuz yıldır bir iç savaş yaşanıyor. Ve bu savaşta Türkiye'nin tamamının İslamlaştırılması ve Kürtleştirilmesi gayreti var. Müziği, kültürü ve yaşam tarzıyla her gün biraz kırolaşıyoruz.  İşte ispatı; üç tane Recep İvedik filmi çevrildi. Üçü de birbirinden kötü. Ama üçü de sırayla Türk sinema tarihinde en çok izlenen filmler olarak Türk sinema tarihine geçtiler.

İbrahim Tatlıses ve Hülya Avşar tam otuz yıldır kültür programları hazırlıyorlar bu ülkede…

Ve bu ülkede Arabesk en çok dinlenen müzik olmanın yanında bir yaşam tarzı haline geldi.

Yapılacak bir şey yok sanki, demek ki sözün bittiği yere gelmişiz. Biz Recep Tayip Erdoğan ve onun ekibinin yönetimine layıkız. Biat etmeye devam.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Arşivi

KARANLIK SULARDA – 8

08 Aralık 2010 Çarşamba 14:56

KARANLIK SULARDA – 9

08 Aralık 2010 Çarşamba 14:54

C.H.P.- 3

08 Aralık 2010 Çarşamba 14:53

C.H.P.- 2

08 Aralık 2010 Çarşamba 14:53

C.H.P.-1

08 Aralık 2010 Çarşamba 14:52

KARANLIK SULARDA – 8

05 Kasım 2010 Cuma 14:44

KARANLIK SULARDA – 7

01 Kasım 2010 Pazartesi 14:11

KARANLIK SULARDA – 6

01 Kasım 2010 Pazartesi 12:40

KARANLIK SULARDA – 5

25 Ekim 2010 Pazartesi 14:18

KARANLIK SULARDA – 4

22 Ekim 2010 Cuma 12:52