C.H.P.- 3
DEVRİMLER
Çanakkale Savaşı pek çok yanıyla bizim için yani Türk insanı için çok iyi anlaşılması gereken bir savaştır. Dünya'nın tüm emperyalist güçleri Osmanlı İmparatorluğu'nun sonunun geldiğine inandıkları için mağrur bir havada Çanakkale önlerine geldiklerinde; akıllarına Osmanlı ordularının direniş gösterebilecekleri gelmemiştir. Onlar İstanbul'u teslim almak için yola çıkmışlardır. Onlara göre son iki yüz yılda hiçbir önemli savaş kazanamamış Osmanlı ordularının direniş gösterebilme ihtimali hiç yoktur.
Ama evdeki hesap çarşıya uymamış emperyalist güçler ummadıkları bir direnişle karşılaşmışlar; Türk İnsanı Kurtuluş Savaşının yolunu açan bu savaşta destan yazmıştır. Bu savaşla makus talihimizi yendik. Bu savaşta makus talihimizi yenmemizin yanında; kuzey komşumuz Rusya'da Sosyalist Devrim'in gerçekleştirilmesine de bilmeden yardımcı olduk. Lenin ve Arkadaşları tüm Dünya'nın gözünün kulağının Çanakkale'de olduğu bir zamanda Çarlık Rusya'sını yıkıp Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nin kurulmasının yolunu açan 1917 Ekim Devrimi'ni gerçekleştirmişlerdir.
Kurtuluş Savaşı'nı kazanırken Kuzey komşumuz Sosyalist Rusya'nın gerekenden fazla yardımlarının temelinde biraz da Çanakkale Savaşı'ndaki muhteşem direnişimiz ve bilmeden Lenin ve arkadaşlarına yardımcı olmamız yatmaktadır. Lenin Mustafa Kemal'in kurduğu cumhuriyete karışmamış; Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin sosyalist bir cumhuriyet olması konusunda fazla ısrarcı olmamıştır.
Mustafa Kemal ve Ankara Hükümeti cumhuriyeti ilan edip kurdukları devleti bambaşka bir kulvara yönlendirirken Dünya devletleri Avrupa'daki birkaç demokratik devlet hariç; krallıklar, imparatorluklar, diktatörlükler ve monarşilerle idare ediliyorlardı. Tek farlı idare kuzey komşumuz Rusya'daki sosyalist idare idi. Mustafa Kemal kuzey komşumuz Rusya'dan büyük yardım görmesine rağmen bu ülkenin rejimine mesafeli durmuştur.
Önce meclis ilan edilmiş, sonra rejimin adı cumhuriyet olarak belirlenmiş ve 1924 yılında Avrupa'nın en ileri demokrasilerindeki yasalardan yararlanılarak ilk Anayasamız hazırlanmıştır.
Cumhuriyetin temellerinin atıldığı Sivas Kongresi aynı zamanda C.H.P.'nin de ilk kongresi kabul edilir. Ama parti 1923 yılında halk fırkası, 1924'te Cumhuriyet Halk Fırkası, 1935 yılında da Cumhuriyet Halk Partisi adını almıştır.
Parti ikinci kongresini 15 Ekim 1927 yılında yaptı. Bu kongre Atatürk'ün Nutukunu okuduğu ve Cumhuriyetçilik, Halkçılık, Milliyetçilik ve Laiklik ilkelerinin benimsendiği; aynı zamanda Türk devrimlerinin hayata geçmeye başladığı kongre olması nedeniyle çok önemlidir.
10 Mayıs 1931 Cumhuriyet Halk Partisinin üçüncü kongresidir. Bu kongrenin en önemli yanlarından biri Cumhuriyetçilik, Halkçılık, Milliyetçilik , Laiklik ilkelerine Devletçilik ve Devrimcilik ilkelerinin ilave edilmesidir. Bu ilkeler aynı zamanda altı okla temsil edilip logolaştırılmış ve Cumhuriyet Halk Partisinin tüm siyasal yaşamı boyunca kullandığı amblemi olmuştur.
9 Mayıs 1935 partinin üçüncü kurultayının yapıldığı tarihtir.Aynı zamanda Atatürk'ün katıldığı son kurultaydır. Yine bu kurultayda parti ismi Cumhuriyet Halk Partisi oldu.
Cumhuriyet ilk yıllarında aynı zamanda demokratik bir cumhuriyet olmaya çalıştı. Yirmili yıllarda kurulan kısa zamanda kapatılan Terakkiperver Halk Fırkası ve otuzlarda kurulan yine kısa bir süre sonra kapatılan Serbest Fırka isimli partiler demokratlaşma arzusunun sonucudur. İki partide kötü birer demokratlaşma anısı olarak tarihteki yerlerini almışlardır. Bu kötü deneyimlerden yola çıkıp Atatürk devrimlerini ve Cumhuriyet gerçeğini kötülemek beyhudedir. Çünkü tüm dünyada monarşik idareler hüküm sürerken demokratlaşma yolunda büyük adımlar atamamış olmamız asla bir eksiklik değildir. Bu yalnızca o günün dünya gerçeğidir.
26 Aralık 1938 yılında C.H.P. Atatürksüz ilk olağanüstü kurultayını yaptı. İkinci Dünya Savaşı'nın ayak sesleri duyuluyordu. Beğenilmeyen pek çok yanına rağmen İsmet İnönü'nün İkinci Dünya Savaşı yıllarında ülkemizi bu savaşa sokmaması en büyük şansımızdı. Tüm dünya savaşırken Türkiye'nin güllük gülistanlık olması düşünülemezdi. O yıllar dünya için olduğu kadar Türkiye içinde zor yıllardı.
Ama ne olursa olsun cumhuriyetin kurulduğu, devrimlerin bir bir gerçekleştirildiği tek partili yıllar burun kıvrılacak yıllar değildir. Aksine Altı yüz yıllık Osmanlı Hanedanlığının bitirildiği, hilafetin maldırıldığı ve Cumhuriyet Devrimi'nin gerçekleştiği yıllardır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.