Temel IRMAK /Gönül Dostu

Temel IRMAK /Gönül Dostu

Sevgi Apart’ta Bir Bardak Çay, Bir Ömürlük Sohbet

Dün, Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras’ın saat 19.00’da Hotel Orka Lotus Beach’teki toplantısına katılmak için motorsikletime atlayıp yola koyuldum.

Temmuz güneşi, motorun üzerinde daha da yakıcı oluyor.

Bir an saate baktım: 17.30…

“Otele dönmeye gerek yok,” dedim.

Direksiyonu ani bir kararla kırdım, doğruca İçmeler’e indim.

20250701-173108-001.jpg

Motorun üstünde sadece güneş yakmıyordu...

İçimde bir şarkı dönüp duruyordu: Merhum Ferdi Tayfur’un “Yaktı Beni”...

Kendisi artık aramızda değil ama o yanık sesi hâlâ yol arkadaşım.

İçimde bir his, beni Günay Tokmak abimin Sevgi Apartı’na yönlendirdi.

Kapıya geldiğimde, sanki beni bekliyormuş gibi kollarını açtı:

“Temel Irmak, hoş geldin,” dedi.

Sıcacık bir gülümseme, dostça bir sarılış…

İnsanın içini soğutan değil, ısıtan kucaklaşmalardandı bu.

Restorana geçtik.

screenshot-20250702-104738-gallery.jpg

Tahta bir sandalyeye oturdum, bana bir çay ve soğuk su getirdi.

O çay, beş yıldızlı otellerde içilen espresso gibi değildi…

Ama içinde hatıra vardı, dostluk vardı, vefa vardı.

“Yollardasın yine Temel’im,” dedi Günay abi.

“Senin yolun hiç bitmez.”

Gülümsedim.

Bazen insan bir yere varmak için değil, içindekini dağıtmak için yola çıkar.

Yol da, yolda karşılaştıkların da her şeydir.

Benim için de Sevgi Apartı, kafamı dağıtmak için uğradığım bir liman artık.

Çayımızı yudumlarken; turizm, spor, siyaset...

Hatta “İçmeler ilçe olursa kim belediye başkanı olur” konusuna kadar girdik.

Günay Tokmak sadece bir apart işleten biri değil…

O, Marmaris’in hafızasıdır.

Anlattığı her hikâye, bu şehrin solmuş bir fotoğrafıdır.

Bazen çerçevede, bazen belleğimizde…

Ve bazen de bugünkü turizmin halidir.

Onun tespitleri her zaman ufkumu açmıştır.

screenshot-20250701-180240-inshot.jpg

Misafirlerini araçlarının arkasından su dökerek uğurlaması,

Sevgi Apart’ın adına yakışan bir veda…

Kaç işletmeci bunu yapıyor?

İşte bu yüzden, “Asıl sıkıntı turizmde değil, bizde” derken boşuna söylememiştim.

Konuşurken bana dönüp şöyle dedi:

“Şimdiki insanlar hızlı Temel’im...

Gelen bir daha gelmiyor.

Ama biz kalanlar, beklemeye devam ediyoruz.”

Yutkundum.

Daha çok şey söylemek istedim ama sustum.

Çünkü bazen bir dostun sözünü tamamlamak değil, sadece dinlemek gerekir.

Çayımız bitti ama sohbetin demi hâlâ aklımda.

20250701-174203.jpg

Gün Batarken İçmeler’in Sessizliği

Sohbetin ardından usulca kalktım yerimden.

Günay abiye sarıldım.

“Yine gel,” dedi,

“Sen geldikçe burası daha çok ‘sevgi’ oluyor.”

Yüreğime işledi bu cümle.

Motorun yanına yürürken güneş, yavaş yavaş dağların ardına çekiliyordu.

İçmeler’in üstüne altın bir sessizlik serilmiş gibiydi.

Gündüzün kalabalığı yavaşça çekiliyor, yerini deniz kokusuna, çocuk seslerine ve derin düşüncelere bırakıyordu.

Motoru çalıştırmadım.

Oturup bir süre daha kaldım.

Sadece izledim.

Dedim ki kendi kendime:

Ne değişmişti bunca yıl içinde?

Asfalt yenilenmişti, binalar büyümüş, tabelalar değişmişti belki…

Ama duygular...

Sokakların göğsünde taşıdığı o eski sıcaklık…

İşte onlar hâlâ aynıydı.

Sonra motorun kontağını çevirdim.

Kaskı taktım.

İçimden sadece şu geçti:

“Bazen bir toplantıya değil, bir hatıraya yetişmek gerekir.”

Hoş sohbet, biraz olsun kafamı rahatlattı.

Son aylarda — başta annem olmak üzere — yitirdiklerimiz nedeniyle yarı üzgün, yarı bezginim.

20250701-174143.jpg

Günay abim, ikram ettiği soğuk suyun ardından kendi elleriyle hazırladığı dondurmanın tabağına ismimi yazmıştı.

Bu küçük ama zarif jest de yüreğimi ısıttı.

Vedalaşıp toplantıya doğru yola koyuldum.

Allah’a emanet olunuz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Temel IRMAK /Gönül Dostu Arşivi