REFERANDUM FİKRİNİN SAHİBİ; AKP
HAYIRLARA VESİLE OLMASI DİLEĞİYLE;
REFERENDUMA DOĞRU (1)
REFERANDUM FİKRİNİN SAHİBİ; AKP
İki seçim kazanmasına, sekiz yıldan beri iktidarda olmasına rağmen; AKP'ye, AKP'nin kazandığı seçimlerden dolayı kurduğu hükümetlere ve AKP hükümetlerinin başı olarak sekiz yıldan beri başbakan sıfatıyla görev yapan Sayın Recep Tayip Erdoğan'a bir türlü alışamadım. Alışamamak bir yana; bu ekibin ve fikriyatın Türkiye'nin başına gelişini; Türkiye'yi iyi idare edemeyen fikirleri ve zikirleri ne olursa olsun normal partiler ve normal insanlara iyi bir ders vermek için Tanrı'nın bir cezalandırması olarak düşündüm hep.
AKP bana asla bir parti gibi gelmedi hiç. Evet doğrudur. AKP Türk siyasi hayatına diğer tüm partiler gibi her alanda kuruluş aşamasını tamamlayarak girmiştir. Kurulduktan kısa bir süre sonra da o günkü siyasi konjüktürden dolayı birinci parti olmuş ve iktidara gelmiştir. Sekiz yıldan beri de ülkeyi idare etmektedir. Tüm bunları biliyorum. Ama yine de AKP'yi bir parti olarak görmekten ziyade, bu güruhu büyük bir cemaat ve o cemaatin kolları olan inanç ve menfaat işbirliği için bir araya gelmiş bir birine benzeyen daha küçük cemaatler ve tarikatlar olarak gördüm hep. Zaten sekiz yıllık yönetimlerinde normal olmaktan ziyade normal olmamayı tercih ettiler. Normal olan tüm anlayışlar tersyüz oldu. Şu an içinde bulunduğumuz kargaşanın asıl nedeni; AKP'nin normal bir parti olamaması, yöneticilerinin de sıradan normal birer T.C. vatandaşları olmak yerine dini bir cemaatin müritleri gibi davranmalarıdır.
Tanrı Türk yurttaşlarını; bu dönemde cumhurbaşkanı seçilen sayın Abdullah Gül, yine bu dönemde iki kez başbakan seçilen sayın Recep Tayip Erdoğan ve onun kurduğu hükümetlerle cezalandırıyor diye düşünüyorum. Bu cezanın bedelini Türk halkı çok ağır ödüyor.
Sekiz yıllık AKP hükümetlerinin Türkiye'yi idare ettiği bu dönemde;
Türkiye ekonominin her alanda geri gitmiştir. Esnafın hali içler acısıdır. Köylü bankalara borçlanma sonucu evini ve tarlasını kaybeder noktaya gelmiştir. Köylü perişan olduğu için ziraat de bitmiştir. Hayvancılık ve etle ilgili durum da içler acısıdır. Bir Yunanlı üç Euro'ya bir kilo et alabilirken; güya hayvan üreticisi konumundaki Türkiye'de yaşayan bir Türk vatandaşı bir kilo eti ancak on beş Euro'ya alabilmektedir. Ürettikleriyle kendi kendine yetebilen Türkiye anılarda kalmıştır
Demokratikleşme adı altında Kürt ırkçılığı hortlatılmıştır. PKK ile ilgili yeterli önlemler alınmadığı için terör hortlamıştır. Türk Milletinin gözbebeği Türk ordusu üzerinde oynanmak istenen oyunları ben anlayamadım. Anlayan varsa beri gelsin. Normal bir ülkede bunlar yaşanmaz.
Bütün bunlar yetmezmiş gibi sayın başbakan seçimlere bir yıl kala Anayasa değiştirme sevdasına tutulmuştur. Aklında olan şey Nasıl olsa bu millet saf, ne yapar yapar onları tekrar kandırabilirim. Zaten hepsi benim cemaatin üyeleri gibi. Önce Anayasa değiştirme adı altında referanduma gider; çıkacak sonuca göre de seçimin tarihini belirlerim. düşüncesiydi mutlaka. Ve galiba; daha önce Cumhurbaşkanını halk seçsin referandumunda aldığı yüzde yetmişlere varan evet oylarını tekrar alabileceğini düşünüyordu büyük ihtimalle.
Ama o köprünün altından çok sular aktı. O günden bu güne çok şey değişti Türkiye'de. Referandumun sonucunun hayır çıkma ihtimali çok fazla. Bu güruh ve onun başı Recep Tayip Erdoğan; kendi ayağına sıktığı kuşunu yeni fark etmiş, altından kayan zemini yeni hissetmiştir. Kendisinin ve AKP'nin sonunun geldiğini görmektedir. Bu nedenle de miting meydanlarında; bir başbakana yakışmayacak kadar kötü konuşmaktadır. CHP, MHP, YARSAV ve PKK hayır cephesi diyerek kendi beceriksizliklerinin faturasını başkalarına kesmeye çalışmaktadır. Bir başbakan eğer kendi rakiplerini PKK ile aynı safa koyar ve bunu meydan meydan dillendirse rakiplerinden de cevabını almakta gecikmez. Nitekim hem CHP lideri Sayın Kemal Kılıçtaroğlu hem de MHP lideri Sayın Devlet Bahçeli çok ağır konuşmalarla başbakana gereken cevabı vermişlerdir. Bu tür bir polemiğin hoş ve şık olduğunu söylemek mümkün değildir. Bu tür atışma ve polemikler en çok bölücülerin ve PKK'nın işine yarar.
Okyanus ötesinden gelen adamın sesi fetva biçiminde. Büyük imam fetvasında evet oyu kullanın buyuruyor. Türkiye'de yaşayan insanlar; bu ülkenin sahipsiz olamadığını, Amerika'dan gelen fetvalarla bu ülkenin idare edilemeyeceğini, on üç Eylül sabahı cemaat ve tarikat liderlerine atacakları referandum tokatıyla anlatmalıdırlar. Normalleşmenin başka bir yolu da yok zaten.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.