• BIST 8718.11
  • Altın 2242.741
  • Dolar 32.3254
  • Euro 35.1547
  • Muğla 7 °C
  • İzmir 8 °C
  • Aydın 10 °C
  • İstanbul 9 °C
  • Ankara 3 °C

NASIL GİDİYOR HAYAT...

Korcan Yiğit

Hayat; Normal işte, sıradan... Herşey sıradan zaten. Nefes alıp vermek misali. Olağan, durağan, akışında, inişli çıkışlı, yolunda. Nasıl izah edersen, işte öyle. Bildiğin gibi... Evet, bildiğin gibi; Sen de aynı döngünün içinde değil misin. Aynı kısır çekişmelere, sil baştan doğan yeni güne, tekrarlayan sikluslara vakıf değil misin! Sen nasılsın, ben de öyleyim işte.

Nasıl mı...

Nasılı mı var; Aynı havayı solumuyor muyuz, aynı kaynaktan su içmiyor muyuz ve aynı gökyüzünde, aynı yıldızları seyretmiyor muyuz. Aynı denizden çıkan balığı, aynı topraktan yetişen domatesi yemiyor muyuz! Peki ya karnını doyurmak için çalışmak zorunda olmak ve her ay sonu aynı faturaları ödemek! Lüksten bahsetmiyorum yanlış anlama; elektrik, doğal gaz, su faturası gibi modern hayatın zorunlu giderleri bunlar. Ulaşım, barınma, eğitim, bir de sosyal sigorta. 

 

Sıradan giderler, olması gerekenler. Ha eğitimi eş geçersin belki, o senin tercihin. Veya dolmuşa değil taksiye binersin. Keyfe keder, o ayrı. Ben standart olana indirgedim hayatı. Sonuç aynı. Belki seninki biraz fazla, belki benimki biraz eksik ama aynı, hep aynı...

"Olur mu öyle şey" dileyeceksin şimdi,  biliyorum. Diyeceksin ki, "Senin hayatın farklı, benimki farklı".

Evet, aslında farklı. Çok haklısın, ne kadar da farklı... Senin derdin ayrı, benim derdim ayrı.

Doğa hepimiz için eşit imkanlar sunuyor aslında. Ayşe'dir, Mehmet'tir, beyazdır, zencidir ayırmıyor. Bakmıyor sosyal statümüze. Daldan kopardığımız elma hepimiz için aynı. Yüklediğimiz ve üstümüze yüklenenlerdir hayatlarımızı farklı kılan. Sıkıntılarımız, dertlerimizdir. Bazen peşinde koştuğumuz hayallerimiz, çoğu zaman zaafımız, egomuz, hırslarımız, hasetlik ve kıskançlığımızdır. Erişemediğimiz arzular, doyuramadığımız açlığımızdır. İnsanca şeyler 

 

işte...

Sen ne kadar olağan devam etsen de bir çomak sokan olur elbet kanırta kanırta hayatına, o da ayrı mesele.

Kimisi ortak bu dertlerin, kimisi şahsa münhasır. Kimi eş dosttan gelir, kimi hiç olmadık yerden. İnsan alışır, insan uyum sağlar, insan dertleri ile  evrimleşir. Bu insan mahlukatının en güzel özelliğidir. Soğuğa alışır, kuraklığa alışır, susuzluğa ve açlığa alışır. Hele ki bolluğa pek kolay alışır. Bunlar ne ki, ihanete alışır, yalnızlığa alışır...

Kaçarken kuyruğunu bırakan kertenkele gibidir insan. Bir şey kopar içinden önce, sonra zamanla kapanır yaran. Kış uykusuna yatan boz ayı gibidir insan. Zor zamanda gözünü kapar ve derin uykuya dalar. Büyüdükçe gömlek değiştiren bir yılan, kabuğuna sığmayan deniz minaresi gibidir. Sürekli ve sürekli bir döngüdür insan yaşamı. Bir bakarsın yanındaki değişir anında, tanıyamaz olursun arkadaşını. Buna da 

 

alışırsın...

En klişe sorudur; "NASIL GİDİYOR HAYAT..." 

Yaşadıkça alışıyoruz yaşadığımız hayata ve artık sıradanlaşıyor. Gözümüze görünmüyor bir zaman sonra kafamıza taktığımız şeyler. Onlar da olağanlaşıyor beynimizde. Zihnimiz algısını yitiriyor artık o spesifik duruma. Bittiğinden değil, göz ardı edildiğinden. Öyle işte... Geçiyor hayat.

Ne kadar mükemmel olsa da hep kendimizi huzursuz edecek bir nokta buluyoruz hayatta. Ekonomik, sosyal, siyasal, tabiatsal sıkıntılardan bahsetmiyorum. Onlar herkesin ortak derdi. Kolayca unutabildiğimiz şeyler yeri geldiğinde. 

Dedim ya alışıyoruz yaşantımızda ve farklılık istiyoruz hayatımızda. Bu farklılık hayatımıza da mal oluyor bazen, o da ayrı mesele...

Farklı bir yaşama evrilmek istiyoruz, bir doyumsuzluk hali gibi yani. Dedim ya bu insan mahlukatının bir özelliği.

Yalancı mıyım?

 

Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2003 | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0252 412 2141