• BIST 9693.46
  • Altın 2496.161
  • Dolar 32.4971
  • Euro 34.5977
  • Muğla 10 °C
  • İzmir 16 °C
  • Aydın 15 °C
  • İstanbul 14 °C
  • Ankara 21 °C

KORCAN YİĞİT'TEN TASARRUF ÖNERİLERİ

Korcan Yiğit

Hayatımızı o kadar boş şeylerle dolduruyoruz ve bu gereksiz şeyler hayatımızda o kadar çok yer işgal ediyor ki, pek zaman kendimizi prangaya vurulmuş, kıpırdayamayacak gibi içimizde sıkışıyoruz. Yüklendiğimiz fazla yükün altında ezilircesine adım atmaya takatimiz kalmadığını hissini yaşıyoruz. Beynimiz yorgun, bedenimiz güçsüz, ruhumuz bıkkın, yüreğimiz bitkin...

Size hayatınızla ilgili gerçekçi ve etkili bir tasarruf önerisi sunuyorum. Vallahi. Bana inanın.

TELEVİZYON İZLEME ALIŞKANLIĞINIZI TERK EDİN.

Ömrünüzün büyük bir kısmını televizyon karşısında oturarak, geri kalan kısmını da orada izlediklerinizi tartışarak, hayal ederek, imrenerek geçiriyorsunuz. Bu durum sizi siz olmaktan çıkarıyor. TV ekranlarından resmen manüple ediliyorsunuz. Sürekli bir şeyleri 

 

empoze etmeye çalışıyorlar size, gerek görsel gerekse sublüminal yani bilinç altı olarak. Kurgulanmış siyaseti, sporu, ekonomiyi size gündelik hayatınızın mecburiyetiymiş gibi dayatıyorlar. Farkında değil misiniz; Her kanalda aynı anda aynı konular tartışılıyor, aynı standart kopya programlar tekrar tekrar önünüze konuyor. Artık o kadar hızlandırılmış bir yönlendirme aktivitesine maruz kalıyoruz ki; eğlence, belgesel, bilim ve kültür programları resmen rafa kaldırılmış durumda. Üst akıl, boş zaman dilimi bırakmadan, bir an bile dinginliğe girmemize izin vermeden sürekli bir yükleme yapıyor zihnimize. Çünkü biliyorlar ki en ufak bir dinginlik halinde insan beyni iyiyi ve kötüyü, doğru ve yanlışı ayırabilecek kapasiteye sahip. Kendi fikri oluşmasın, bizim fikrimizi sahiplenin ve hatta bunun gönüllü savaşçısı olsun diye itina ile ardışık yayınlarla dikkatimizi kilitliyorlar. Zapturapt altına alıyorlar beyninizi.

Haberler, tartışmalar, ekonomi yorumları, 

 

gelin kaynana, temizlik yarışmaları, maçlar, yemek ve evlilik programları, kayıpları arayanlar, cinayetleri çözenler, dargınları barıştıranlar, o ses, bu ses, survivor yarışmaları, hiç bitmeyen diziler, sinema filmleri derken kaptırıp gidiyorsunuz kendinizi ekrana. Hem de hiç alakanız olmayan kişilerin hayatlarına saplanıp kalıyorsunuz. Bir de en etkileyici efekt ve görsellerle reklam üstüne reklam izleyip tüketim çılgınlığına sevkediliyorsunuz. Onlar bundan para kazanıyor, sizin kazancınız ne...

Terk edin bu alışkanlığı.

KİTAP OKUYUN.

Kitaplar sizin hayal gücünüzü kuvvetlendirecektir, bilinciniz ve idrakiniz gelişecektir. Ufkunuz genişleterek, yaratıcı kişiliğiniz öne çıkacaktır. Film izlemek gibi bir şey değildir kitap okumak. Filmde sadece yönetmenin gözünden görürsünüz anlatılanları ama kitabı okuduğunuzda emin olun zihninizde çok daha farklı şekillerde 

 

hayat bulacak o karakterler ve olaylar. Sadece izleyici değil doğrudan dahil olacaksınız konuya.

RADYO DİNLEYİN.

İlla ki evde ses olsun, o sebeple televizyonu sabaha kadar açık tutuyorum diyorsanız, tercihinizi radyo olarak güncelleyin. Göreceksiniz fm radyoları size hayat katacak, neşeniz yerine gelecek. Radyo Dj'lerinin pek çoğunun gevezeliğini es geçersek, işini layıkıyla yapan radyo programcılarının sesinde bambaşka dünyalara gidecek, belki en mutsuz ve umutsuz anınızda kendi kendinize kaldığınızda size arkadaş olacak ve yüzünüzde bir tebessüm bırakacak. Ayrıca radyo tiyatrolarını dinleyip, haberleri, güncel olayları da radyodan takip edebilirsiniz. Ve hatta o en sevdiğiniz siyasi ve ekonomi konulu, konukları hiç değişmeyen ve hiç bir konuda mutabık olamayan, harala gürele, kısır döngü içinde, laf olsun, torba dolsun misali boş muhabbetlerden ibaret sentetik tartışma 

 

programlarını dinleyebilirsiniz. Görsel olarak sizi ekrana bağlayan o kurgulanmış karakterlerin radyodan dinlediğinizde hiç te o kadar etkili olmadığını farkedeceksiniz. "Bunlar ne kadar boş konuşuyor, hep aynı konular, hep aynı muhabbet" diye sıkılıp hemen bir müzik kanalına geçeceksiniz. Eminim.

GAZETE OKUYUN

Malesef dijital dünyanın bize kolaylık diye sunduğu ama gerçek anlamda hiç bir anlamı ve ağırlığı olmayan bu sanal dünya içerisinde gazete kavramı da değişti. Denetimsiz, yaptırımsız, yalan yanlış bir sürü haber bombardımanına maruz kalıyoruz sürekli. Sürekli önümüze yeni bir haber düşüyor ve sürekli birileri tarafından manüple edilmeye çalışıyoruz, sürekli. Gerçekliğini araştırma zahmetinden yoksun, önümüze konanı yiyoruz. "Önceki yanlışmış, kandırıldık, bu doğruymuş" dediklerinde ona da inanıyoruz. Bir simulasyon içerisinde oyunun figüranları 

 

olarak asıl oyuncuya eşlik etmeye, paye vermeye sevkediliyoruz. Bu haber hizmetini ücretsiz olarak bize sunmalarını matah bir şey zannediyoruz. Bedava diye atlıyoruz.

HALBUKİ, BEDAVA PEYNİR FARE KAPANINDA OLUR ANCAK.

Ülke ve dünya gündemi ile ilgili bilgi sahibi olmak veya köşe yazarlarını okuyup fikir edinmek için evinize günlük gazete alın. Elinizde elle tutulur gerçek bir kaynak olsun. Hatta gazetenizi komşularınızla paylaşın, değiş tokuş yapın. Bu şekilde farklı gazetelerin konuları nasıl ele aldığını, fikrini ve bakış açısını kıyaslama imkanı bulursunuz. Bu şekilde belki, unuttuğunuz komşuluk bağlarını da yeniden oluşturursunuz, o da ayrı bir mesele...

SONUÇ;

Bu şekilde zamanınızdan tasarruf etmiş olacaksınız. Kendinize ve ailenize daha çok vakit ayırabileceksiniz. Salak saçma şeylerle zihninizi meşgul etmeyeceksiniz. Koyun gibi 

 

güdülmek yerine kendi fikirleri olan gerçek bireyler olarak, hür iradenizle hareket edeceksiniz.

SİZİ BAĞIMLI YAPAN DEĞİL, ÖZGÜRLEŞTİREN TEKNOLOJİLERİ SAHİPLENİN.

Beyninizden tasarruf edin, fikrinizden tasarruf edin, hayatınızdan tasarruf edin. Zihninizi temizleyin. Düşüncelerinizi daha gerçekçi, daha işe yarar ve pozitif şeylere yönlendirin. Görün bakın hayatınız nasıl güzelleşecek. Vallahi, bu size çok iyi gelecek.

Yalancı mıyım?

Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2003 | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0252 412 2141