Temel IRMAK /Gönül Dostu

Temel IRMAK /Gönül Dostu

Kıymet Bilenin Kıymeti Bilinir

Zaman dediğin şey su gibi… Ne tutabiliyorsun ne de durdurabiliyorsun. Önüne kattığı her şeyi alıp götürüyor. Bir bakmışsın, yıllar geçmiş. Yanındaki insanlar azalmış, yürekler soğumuş. Ve en çok da ne eksilmiş biliyor musunuz?

İnsanlık…

Evet, koskoca insanlık.

Eskiden bir “merhaba” vardı; içtendi, samimiydi. Komşu, komşunun külüne muhtaçtı. Şimdi ise selam bile verilmez oldu. Çayın dumanında edilen sohbetin, bir göz temasının, içten bir tebessümün kıymeti kalmadı.

Herkes kendi dünyasına çekildi. Menfaat olmadan kimse kimsenin kapısını çalmıyor.

Dostluk, kardeşlik, arkadaşlık… Hepsi eski birer hatıra gibi.

Varsa yoksa “ben”!

Bu bencillik, yürekleri çürütüyor, insanları yalnızlaştırıyor.

Varlığı da gördüm, yokluğu da…

Dolu sofralarım da oldu, kuru ekmeğe şükrettiğim günlerim de.

Sıkıntılı geceler, sessiz gözyaşlarım, sabaha çıkmayı beklediğim dualarım oldu.

Ama güzel günler de yaşadım.

Dost meclislerinde kahkahalar attım.

Yirmi yedi yaşımda cebimde anahtar, elimde jeep’in direksiyonu vardı.

Ama hiçbir zaman direksiyonun başında kalbimi yitirmedim.

İnsan biriktirdim, eşya değil.

Dost biriktirdim, çıkar değil.

Arkadaş dediklerime asla ihanet etmedim.

Ama en çok ihaneti “kardeşim” dediklerimden gördüm.

İyi günde yanımda çok olan vardı.

Ama kötü günde çoğunun sesini bile duyamadım.

Kırıldım mı?

Evet.

İçime attım mı?

Her seferinde.

Ama kimseye “ben de senin gibi olayım” demedim.

Çünkü ben insanlığı onlara göre değil, yüreğime göre yaşadım.

Eskiden “İnsanlık öldü” denince, bir başka yürek çıkıp “Yok be kardeşim, hâlâ iyiler var” derdi.

Şimdi vicdanı olanlar sessiz…

Sistem, iyiyi kötünün arasına sıkıştırdı.

Yine de hâlâ lokmasını paylaşanlar, yaşlısına hürmet edenler, bir tebessümle yürek ısıtanlar var.

İşte onların kıymeti bilinmeli.

Çünkü kıymet bilenin kıymeti bilinir.

Gerisi kuru kalabalık…

Bazen cenazelerde denk geliyoruz.

Musalla taşında yatan kişinin ardından söylenen tek şey: “İyilikleriyle anılırdı.”

İşte insanın asıl sermayesi budur.

Belki “eski kafalı”yım…

“Müzelik” de diyebilirsiniz.

Ama varsın öyle olsun.

Ben hâlâ bir bardak çayda dostluk arayanlardanım.

Çünkü insan; parayla değil, yüreğiyle büyür.

İçtenliğiyle sevilir, vefasıyla anılır.

Hayat zorlaşıyor.

Sevgi azalıyor, sadakat unutuluyor.

Ama biz hâlâ dimdik duranlardanız.

Ne ihanet eden olduk, ne de kalp kıran.

Sırtımızdan vuranlara bile arkalarından dua ettik.

Çünkü biliriz:

Günün sonunda herkes aynaya bakar.

Ve o aynada ne sakladıysa, onu görür.

Son sözüm şu:

Hayat ağır olabilir.

Ama yüreği kirlenmemiş bir insanın duruşu, her şeye yeter.

Asıl mesele şu:

Kırma kalbi… Kırılır kalbin.

Unutma:

Bir kalbi kırmak kolaydır,

Ama onarmak, sabır ve sevgi ister.

Kırılan kalpler doğru ellerde yeniden atar.

İşte o zaman insanlık, umutla yeniden doğar.

Allah'a Emanet Olunuz...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Temel IRMAK /Gönül Dostu Arşivi