“Marmaris’in çocuğu Hasan Yaylalı!”
Bu slogan yıllar önce Marmaris Belediyespor’un tribünlerinde yankılanıyordu. Ama o sözler sadece bir sevgi gösterisi değil, bir aidiyetin, bir vefanın, bir gönül bağının ifadesiydi.

Hasan Yaylalı’yı anlatmaya bu cümleyle başlamak en doğrusu olur. Çünkü o, Marmaris’in içinden çıkan, bu kentin ruhunu taşıyan, her adımını memleketi için atan bir isim.

Sahanın Kenarında Değil, Tam Ortasında

Marmaris Belediyesi Spor Kulübü’nün kuruluşunda vardı. Ardından uzun yıllar başkanlık yaptı. Gençlerin spora yönelmesi için canla başla çalıştı.
Bazen bir antrenmanda, bazen bir turnuvada, bazen bir gencin omzuna moral olurken gördük onu.

Bugün Marmaris’te altyapıdan yetişip profesyonel takımlara giden gençler varsa, o yolda Hasan Yaylalı’nın emeği, vizyonu, yüreği vardır.

Söz Değil, İcraat Adamı

Belediye Meclis Üyesi olduğu dönemde kürsüde boş laf etmedi. Her söylediğinin arkasında durdu, takipçisi oldu.
Spor alanlarını çoğaltmak, gençlere yönelik projeler geliştirmek, dezavantajlı mahallelerdeki çocuklara fırsat sunmak için somut adımlar attı.

“Bu kentte yaşıyorsak, taşın altına elimizi koyacağız” sözünü sadece söylemedi; yaşadı.

Tribünden Topluma: Taraftarlıktan Öte Bir Ruh

1903 Marmaris Beşiktaşlılar Derneği Başkanı olduğunda da hedefi sadece Beşiktaş sevgisini büyütmek değildi.
O dernek, onun döneminde taraftar grubundan çıkıp Marmaris’in sosyal hayatına dokunan bir yapı haline geldi.

Çocuklara etkinlikler, ihtiyaç sahiplerine yardımlar, toplumsal dayanışma ruhu…
Artık sadece takım sevgisi değil, kent sevgisi büyüyordu.

Turizme Rakamla Değil, Ruhla Bakan Adam

Bir turizmci olarak Marmaris’in sadece ekonomik yönünü değil, kültürel kimliğini de korumayı görev bildi.
Doğayla barışık, yerel halkın içinde olduğu bir turizm anlayışını savundu.

“Marmaris sadece yazın değil, her mevsim yaşanabilir bir kent olmalı” diyerek yılın 12 ayı çalışan bir Marmaris hayali için mücadele etti.

Sosyal Hayatta Sessiz Kahraman

O sadece sporun ya da turizmin değil, sosyal yaşamın da sessiz kahramanı.
Bir çocuğun eğitimine destek gerekir, bir gencin formaya ihtiyacı olur, bir ailenin kapısı çalınmazsa…
Hasan Yaylalı hep oralarda oldu.

Gösterişsiz, sessiz ama yürekten…
Birçok genç için umut, birçok aile için güven oldu.

Dostluğu Makama Göre Değil, Yüreğe Göre Ölçenlerden

Onunla yollarımız yıllar önce kesişti. Belediyespor’daki başkanlık görevinden ayrıldığında da yanında kalmaya devam ettik.
Çünkü biz dostluğu makama göre değil, yüreğe göre kıymetlendirenlerdeniz.
O da dostluğun hakkını veren, vefayı unutmayanlardandır.

Marmaris’in Öz Evladı

Hasan Yaylalı; başkanlığıyla, yöneticiliğiyle ya da işletmeciliğiyle değil, Marmaris’in öz evladı olmasıyla tanınmalı.
Çünkü onun her adımında, bu kente duyduğu sevdanın izi var.
Makam gittiğinde de dostluğu kalanlardan.

O yüzden bu kentte hâlâ yankılanıyor o tezahürat:

“Marmaris’in çocuğu Hasan Yaylalı!”

Ve biz biliyoruz ki:
Bu kentin çocukları bu kenti terk etmez.
Hasan Yaylalı da Marmaris’in gönlünde yer etmiş bir isimdir.
Bugün olduğu gibi yarın da bu kente ışık olmaya devam edecektir.

Allah'a Emanet Olunuz.