Marmaris'te 'Kenan Evren Bulvarı'nın adı Marmaris ve Armutalan belediye Meclis kararıyla 'Cumhuriyet Bulvarı' olarak değiştirildi.  Bu değişiklik için oy kullanan meclis üyelerini kutluyorum.  Konuyu belediye meclisine taşıyan CHP ilçe yönetimininde kutluyorum.

Burada bu doğru kararın neden bu kadar geç alınmış olduğu elbette eleştirilecektir ancak 'madem dün bu karar alınmadı bugünde kalsın' mantığıyla eleştiri yapmak tutarsızlıktır, darbeyi ve darbeciyi meşru kılmanın başka bir adıdır. Ki bu işi Marmaris'te -kusura bakmasınlar- ama Ak Partililer çok iyi yapıyorlar.

Ak Parti hükümeti bir yandan hertürlü darbeciliğe karşı tavır içinde bir görüntü sergilerken, bir yandan da ülkemizi 50 yıl geriye götüren bir darbe lideri için “aman dokunmayalım ona vefa borcumuz var”  diyen Ak partililer bugünkü duruşlarıyla nasıl izah edebiliyorlar anlamak mümkün değil.

Dün Belediye Meclis Toplantısında Ak Partili meclis üyesi Sahir Ökten'in Kenan Evren'e ilişkin sözleri tarihe not olarak düşülecek cinstendir.

“Evren Paşa Marmaris'te yaşadığı 18 yıl içinde Marmaris'te yarattığı katma değer görmezden gelinemez. Bugün kanalizasyon alt yapı problemimiz yoksa bunu ona borçluyuz ona vefa borcumuz var o herşeyden önce bu ülkenin 11 cumhurbaşkanından biri. Bu yüzden ben bu isim değişikliğine karşıyım”   Evren'i adeta kutsayan bu açıklamalar öyle üzerinden es geçilecek sözler değil.

Seçimle belediye meclis üyesi olmuş bir kişinin darbe ile gelmiş bir lidere böylesine hayranlığı nasıl açıklanabilir bilmemem. Bildiğim Kenan Evren'in Marmaris'te birkaç işadamına artı değer sağladığı bir gerçeği…

Sahir Ökten'e sormak lazım Marmaris demek bütün bir ülke mi demek?   Ülkenin çıkarlarını değil kendi bencil çıkarları uğruna Evren'i savunmak ahlaki bir tavır olarak değerlendirilemez.

Anlıyoruz ki demokrat olmak öyle her partinin, her adamın harcı değil bu ülkede. Herkes kendine demokrasi istiyor.  Ama bu demokrasi anlayışı “ötekine karşı yapılan darbeye evet bana karşı yapılan hayır” şeklinde bir demokrasi anlayışı

Sayın Sahir Öktem'in sözlerinden ben açıkça şöyle anladım “Kenan Paşa'nın bana büyük iyiliği oldu ülkeye ne yapmışsa yapmış bana ne “bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın”

İşte böyle Demokrasi havarisi kesilenler bir bakıyorsun  “senin darbecin, benim darbecim” diyerek darbeleri paylaşma noktasında buluşuyorlar.

Marmaris'te “Evren'imize dokunmayın” diyen Ak Partililer içine düştükleri bu açmazdan daha doğrusu bu ayıptan nasıl kurtulurlar bilemem.  Ancak benim gördüğüm “takke düştü kel göründü” gerçeğidir. Bu küçük örnektende anlıyoruz ki bu ülkede hiçbir partinin diğerine öğretebileceği/ verebileceği bir demokrasi dersi yok.

Siyasi partilerin zaten “demokrasi” diye bir dertleri de yok.  Birileri “halkın manevi değerleri” diyerek saltanatını sürdürmek, Diğeri “vatan –millet- sakarya” nidalarıyla bir diğeri de Atatürkün gölgesine sığınarak halkın yakıcı güneşi karşısında kendini koruma derdinde…

Eskiden bir reklam vardı…  “Yok, aslında birbirimizden farkımız ama biz Osmanlı Bankasıyız”.   Bu reklam sloganını siyasi partilere de olduğu gibi uyarlamak mümkün…

 Ah sevgili okur, bu ülkede sorunların neden bir türlü çözülemediğini anladın mı?  

Bir darbecinin adına bile dokunurken  “destuur” diye bağıran ona vefa borcu olduğunu düşünen “demokratların” çok olduğu bir ülkede yaşıyoruz da o yüzden.