Olmadı Sayın Valim!...

Geçen Cuma Günü Bozburun beldemizde gümrük kapısı açıldı. Bu kapı Bozburun\'a kuşkusuz bir canlık getirecek. Bunun için çaba gösterenleri kutlamak tabi ki boynumuzun borcu.

Ancak böylesi güzel bir iş için düzenlenen tören aynı güzellikte yaşanmadı. Tören alanına gelenler her zaman olduğu gibi yine “beklemek” denen zulümle karşılaştılar. Bu zulümden en büyük payı da törene Saat 13:00 sıralarında getirilen İlköğretim ve servis etmekle görevli öğrenciler aldı. Velhasıl öğrenciler törende kendilerinden beklenen hünerlerini sergilemek için tam beş saate yakın bekletildiler.

 

Evet, Herkes valiyi bekledi. Beklenen vali 16:45 sularında geldi. Ayağının tozuyla çıktığı kürsüde neden geç kaldığının anlattı özür diledi.

Bu özür aslında devletin acziyetini gözler önüne seren bir özürdü. Ki bu özür “Devlet planlama bilmiyor. Planlama yapsa da bu plana uyma gücü yok” demenin itirafıydı. . 

İşte devletin planlama bilmediğine en güzel örnek Bozburun hudut kapısı açılışı töreni oldu. Maalesef ki günler öncesinde hazırlanan programı yine zamanında başlamadı.   

Bundan bir süre öncede bu konuya değinen bir yazımda her türlü toplantının geç başlamasının bizim doğal davranışımız haline geldiğini ifade etmiştim. Biz yaptığımız programlarda kolumuzdaki saati hesaba katmıyoruz aslolan kafamızdaki saat.

Sayın Vali Ahmet Altıparmak Bozburun\'daki törene 2 saat gecikmeli geldikten sonra ne ilginçtir ki önce özür diledi sonra tören alanındakilere kaliteli davranmaktan bahsetti.

Kuşkusuz özür dilemek kaliteli davranışın bir biçimi. Ancak bazı özürler yapılan kabahatten büyüktür ki Sayın Valimizin dünkü özrü böyle bir şeydi.

Bu programdan önce başka bir programı varmış, oradaki açılışta kurdelayı keser kesmez koşa koşa buraya gelmiş valimiz… 

Sayın Valim, sizin programlarınızı kim hazırlamışsa işini iyi yapmamış. Gideceğiniz yerin mesafesini bilmeyen bir uzaylımı yaptı o programı?

Muğla\'da bir ilçeden bir ilçeye karayoluyla gitmenin ne kadar zaman alacağını çocuklar bile bilirler. Sizin programınızı yapan kişilerin bundan bi haber olması nasıl açıklanır? Gecikme üçbeş dakika değil tam iki saat.

Olmadı sayın valim… Davranışınız hiç kaliteli değildi. Bence gecikeceğiniz farkettiğiniz anda telefonla arayıp bu açılışa katılamayacağınızı belirseydiniz ve buradaki vatandaşı 2 saat öğrencileri de 5 saat bekletmeseydiniz çok daha kaliteli davranmış olurdunuz.

Kanımca en kalitesiz davranış randevuya gecikmektir ki genel olarak bu bizim yöneticilerimizin doğal özelliği haline gelmiştir.

Hangi toplantıya giderseniz gidin planlanan saatte başlamaz. “Niye bekliyoruz?”“Başbakanı bekliyoruz” “Niye bekliyoruz?”“Bakanı bekliyoruz”  “Niye bekliyoruz?” “Genel müdürü bekliyoruz”  “Niye bekliyoruz?” “Milletvekilini bekliyoruz” “Niye bekliyoruz?” “Valiyi bekliyoruz” “Niye bekliyoruz?” “Belediye başkanını, Kaymakamı bekliyoruz” Hep bekleyen vatandaş bekleten yönetici.

Bundan daha kalitesiz bir davranış olabilir mi?

Sonuç olarak Sayın Vali Altıparmak\'a diyeceğim o ki siz her yere gitmek, her törende bulunmak zorunda değilsiniz. İlçelerde sizi temsilen kaymakamlar var. Yada sizin yardımcılarınız var. İlle de heryere gitmek istiyorsanız, o zaman devletten kendiniz için küçük bir helikopter isteyin. Ki bence her il valiliğinin emrine bir helikopter şart. Bu sayede her köye, her ilçeye zamanında gidilebilir. Ve sizde özür dilemek zorunda kalmazsınız.

Bu arada İlçe Milli Eğitim Müdürümüz Züleyha Aldoğan\'a da bir çağrım var! Sayın Aldoğan Bu tür toplantılarda bayramlarda öğrencileri saatler öncesinde tören yerine getirme politikanızdan vazgeçin. İşte önümüzde 23 Nisan var yine minicik çocukları saatlerce statta bekleteceksiniz. Bir kez olsun bekletmeyin çocukları güneş altında yağmur altında. Bir gün sizlerin koltuğuna oturacak bu çocuklarımıza bu işkencelerden vazgeçin.

“Çocuklara kıymayın efendiler”  

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Arşivi

Bu rezalet daha ne kadar sürecek

22 Ağustos 2010 Pazar 16:26

Haber içinde haber

12 Ağustos 2010 Perşembe 12:54

Üç verdi beş aldı

30 Temmuz 2010 Cuma 22:43

“Geçmiş olsun, acil şifalar!”

30 Haziran 2010 Çarşamba 20:58

Bayrağa saygı

20 Haziran 2010 Pazar 20:17

Otelcilerin cevap vermediği soru

16 Haziran 2010 Çarşamba 20:07

Sarı basın kartlı gazeteci olmak

03 Haziran 2010 Perşembe 20:46

Rahat bırakın ağlasın analar!

30 Mayıs 2010 Pazar 13:39

Okurla sohbet zamanı

26 Mayıs 2010 Çarşamba 16:39