Benim adım ZÜLEYHA! Züleyha Aldoğan
AKRAN DOSTLUĞU...❤️
Kim bu AKRANLAR,
Neden ZORBALAR?
Her akşam haber kanallarında. Sokakta,okulda,sosyal medyada ...
Akranlar zorda!
Uzun zamandır bu sorun gündemimizde...
Tv kanallarında uzmanlar anlatıyor...
Okullarımızda rehberlik servislerimiz çalışıyor, çabalıyor...
Sokakta, vatandaş konuşuyor.
Ama,akranlar durmuyor!
Önce bir kez daha birlikte düşünelim.
Ebeveyn olarak biz bunun neresindeyiz?
Neler yaptık, ya da yapamadık!
Biliyoruz ki, bütün çocuklar masum ve sevgi yumağı olarak tertemiz gelirler dünyaya...
İlk rol modelleri, öğretmenleri olan AİLE ortamında başlar hayat yolculukları...
Duydukları, gördükleri ile büyümeye başlar fidanlarımız.
Sevgi, saygı, hoşgörü ve EMPATİyle tanışırlar.
Psikolojik ve fiziksel şiddeti tanımaz,sosyal medya bilmezler doğuştan!
İlk oyun arkadaşları ile başlar dış dünya ile tanışmaları...
Sonra okul arkadaşları ile devam eder.
Ve Okul Hayatı !
Akran buluşmaları!
SEVGİ ile başlayan öğrencilik yılları.
İlk heyecan, anne ve babadan sonra ikinci önemli rol model,ilk ÖĞRETMEN ile tanışmsnın mutluluğu sarar kalplerini.
SEVGİ ile bakan gözlerin, masum yüreklere dokunuşu..
Akranların tanışması ile başlayan ve hayat boyu devam edecek olan ÖĞRENME yolculuğu!
İlkler unutulmaz,
İZ bırakır bu minik yüreklerde...
Bizim çocuklugumuzda akran demek, paylaşmak,
güvenmek, korumak,
düşünce kaldırmak, yaraları birlikte sarmaktı...
Güzel havayı görünce,evden çıkıp oyunlar oynar,spor yapardık.
Hiç masrafsızdı oyunlarımız.
Elektrik kesilir, şarjımız biter gibi endişelerimiz yoktu.
Kitap okur, günlük tutardık..
Anılarımızı yazardık.
Kelimeleri kısaltmadan her harfin hakkını koruyarak.
Ödevlerimizi yaparken, araştırmayı, ter dökmeyi sever, kütüphanelere koşardık.
Yapay zeka yerine ansiklopedilerimize danışır,emek vererek öğrenmenin tadına varırdık!
Akıllı telefonlar,
Facebook, İnstagram, WhatsApp gruplarımız yoktu!
Sosyal medya , sanal dünya
TİK TOK TAK TUK yoktu!!!
Gerçek dünyanın zorlu ama güvenli gücüyle, huzurla yol alırdık!
Bu yoklar ve varlara burada nokta koyup, gündemimize döneceğim.
Akran zorbalığı;akran grubu içinde,fiziksel, duyguysal ya da sosyal biçimde zarar veren,defalarca tekrarlanan rahatsız edici,saygısız ve saldırgan davranışlar olarak tanımlanıyor.
Bu problem,hayatın her döneminde görülebilmekle beraber,yapılan araştırmalar kapsamında 7-15 yaş aralığı arasında daha yoğun olduğu belirtiliyor.
Bu sürecin üç tarafı var;
Mağdur
Zorba
Seyirci...
Hepsi bizim çocuklarımız!
Akran zorbalığını önlemek için farkındalık yaratmak, empati geliştirmek ve güvende hissettirmek öncelik ve önemlidir.!
Küçük yaşlarda mağdur olan birey, önlem alınmaz ise yetişkin döneminde zorba tarafına geçebilir,gecikirsek!
Henüz geç değil,
Şimdi tam zamanı!
SEVGİ, SAYGI ve EMPATİ temelli iletişim ile,hoşgörü ve sabırla, işbirliği ile, gönül gönüle vererek;
Akran Zorbalığını,
AKRAN DOSTLUĞUNA dönüştürebiliriz!
Sevgili çocuklarımız,bizim aydınlık geleceğimizin mimarları...
ONLARI korumak ve kollamak vazgeçilmez sorumluluğumuz,kırmızı çizgimiz!
Çocukları seven, geleceği sever!
Unutmayalım, çocuklarımız hızla büyüyor..
Bu günleri "keşkesiz", "iyiki"diyerek hatırlayalım!
Şimdi kendimize soralım,
Zorba, mağdur veya seyirci...
Çocuğumuz hangisi?
Çocuklarımıza, her koşulda sevgiyle, şefkatle,sabırla, yaklaşalım.
Okuldan eve gelince, kapıda karşılayalım..
Göz teması kurarak, gözlerinin içine bakarak;
GÜVENDESİN!
SENİ SEVİYORUM!
SEN ÖNEMLİSİN!
SENİ ANLIYORUM! SANA GÜVENİYORUM!diyerek
duygularını cesurca paylaşmalarına imkan verelim.
Empati ve saygı duyalım.
Okul dönüşü,duygularını ve düşüncelerini samimi olarak paylaşmasına imkan verecek güven ortamını sağlayarak,
benzer sorular soralım...
*Bugün okulda hangi duyguları hissettin?.
*Değiştirmek istediğin ne olurdu?
*Neyi yapmak istemezdin?
*Arkadaşlarınla neler yaptınız?
*Arkadaşların, seni nasıl tanımlar?
*Cok sevdiğin ilk üc arkadaşının adını söylemek istermisin?
Buna benzer sorularla duygularını anlama imkanımız olabilir..
Akşamları, tüm aile bireylerinin evde olduğu saatleri değerlendirelim.
Teknoloji diyeti yapıp, tv ve cep telefonlarımızı kapatalım.
Bitlikte kitap okuyup, fıkra anlatalım, gülelim, konuşalım, zamanı paylaşalım!
Sevgiyi ertelemeyelim!
Çocuğumuzu gözlemleyelim.
Davranışlarında değişiklik,okula gitmemek için bahaneler,uyku problemleri,stres,içine kapanıklık, iştahsızlık ve diğer farklı davranışları başlarsa,kendisiyle konuşalım,dinleyelim, güvende oldugunu hissettirelim.
Çocuğumuzun okula gitme isteği ve motivasyonunu arttıralım.
Okul idaresi ve rehberlik servislerimizle iletişime geçip, süreci birlikte takip edelim.
Sizlerin bu konudaki hassasiyetinizi ve farkındalığınızı bildigim için, ahkâm kesme lüksümün olmadığını düşünerek, önerilerimi kısa keserek yazıma son veriyorum.
Akran zorbalığını,
Akran DOSTLUĞUNA dönüştürmek için;
SEVGİ
SAYGI
EMPATİ vakti!
Sevgiler...❤️
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.