Belediye Başkanı Acar'la röportaj

Marmaris Belediye Başkanı Ali Acar, aylık dergi ŞAMATA’ya verdiği röportajda, “Göreve geldiğim ilk gün söyledim; benim önceliğim kamu faydası, kişilerin çıkarları değil. Ben bu anlayışla görevimi yapmaya çalıştım ve yapmaya devam ediyorum” ifadelerini kullandı. Başkan Acar, 2014 yerel seçimlerinden de Belediye Başkanı olarak çıkması halinde, ilçenin birinci derecede deprem kuşağında olduğu bilinciyle kentsel dönüşüm adına adımlar atmayı planladıklarını söyledi. Sakin ve huzurlu bir seçim süreci yaşanmasını istediğini kaydeden Acar, “Etik kurallar çerçevesinde, hoşgörü ortamında bir seçim olsun. Ve halkın seçtiği kazansın” sözlerini sarf etti. İşte o röportaj:

-Göreve geldiğiniz ilk dönem nelerle karşılaştınız, neler yaşadınız, neler hissetiniz?

-2004 yılında sayın Ethem Sayar’ın talihsiz bir hastalığı dolayısıyla Cumhuriyet Halk Partisi’ni temsilen ekip arkadaşlarımızla birlikte girdiğimiz seçim sürecinden yüzde 57 oy alarak çıktık. Meşakkatli, taşlı dikenli bir yola girdiğimizi, işimizin zor olduğunu biliyordum. Ancak kısa süre sonra gördük ki, yol taş diken değil mayınlarla doluymuş. Anladık ki, işimiz beklediğimizden çok ama çok daha zormuş. İmardan yoksun çarpık, kaçak yapılaşma, usulsüz verilmiş ruhsatlar, ruhsatsız çalışanlar, plansız büyüme, talebin çok üstünde arz fazlası, yani kısacası bozuk bir düzenle karşılaştık. İlk olarak bir planlama sürecine girdik. Ve şimdiye dek hep planlı çalıştık. 9 yılı aşkın süredir uygulamaya uğraş verdiğimiz plan kapsamında, önce insan, önce sağlık düşüncesiyle işe alt yapıdan başladık. Yapımcı firmanın iflasından ötürü tamamlanamayan barajın inşaatını bitirip, hizmete soktuk. Evlere, tesislere, sağlık açısından standardı şüpheli artezyen suyu yerine, kalitesi bilim adamlarınca onaylanan baraj suyunun verilmesini sağladık. Türkiye’nin en çok yağış alan yerleşim merkezlerinden bir olan Marmaris’i, daha önceleri büyük zarara uğratan sel kâbusundan kurtarmak için çabaladık. Bu amaçla, su kanallarını yeniledik, genişlettik. Çok şükür Marmaris bu konuda tüm ülkeye örnek olacak konuma ulaştı. Şiddetli yağışlarda bile Marmaris’te yaşayanlarının içleri rahat. Çünkü artık sel kâbusu geride kaldı. Çalışmalarımız sonucu, ilçemizin temizliği de gerek ülkemizden gerekse yurt dışından gelen misafirlerimizden takdir toplar hale geldi. Bu arada yaşam, sosyal, sportif, kültürel ve sanatsal alanların da sayısını çoğalttık. Yeşil alanların kapladığı yüzölçümlerini üç kat artırdık.  İnşa ettiğimiz yarı olimpik yüzme havuzumuz, gerek ulusal, gerekse uluslararası müsabakalara, kamplara ev sahipliği yapıyor. Spor camiasında bu tesisimizden övgüyle bahsediliyor. Balıkçı halini kültür merkezine dönüştürdük. Burada yapılan kültürel ve sanatsal etkinliklere katılanların sayısı binleri aştı. Yollara konuşlanmış, kontrolsüz büyümüş pazar yerini bir çatı altında topladık. Bin 400 olan pazar yerindeki esnaf sayısını yarı yarıya indirdik. Meclis kararıyla, pazar binasında çok amaçlı bir salonu hayata geçirdik. 500 kişilik oturma yeri kapasitesine sahip salonda da, düğün ve tiyatro gibi hem kültürel hem sanatsal faaliyetler yapılabiliyor. Bu salonda kapasite istenirse 700 kişiye kadar çıkartılabiliyor.  Şehrin göbeğindeki dev beton kütlesini yıkıp, 19 Mayıs Gençlik Meydanı’nı oluşturduk. Meydan, su ve ışığın müzik eşliğinde dans ettiği havuzuyla uluslararası bir üne kavuştu. Sokaklar, caddeler, kordonda düzenlemeler, yenilemeler yaptık. Kısayalı’dan, Turban Tatil Köyü’ne kadar uzanan uzun sahil şeridindeki yürüyüş yollarının tamamını yeniledik. Bu şerit üzerindeki Uzunyalı’da kaçak ve projelerine aykırı yapılar, kısmen ya da tamamen yıkıldı. Sağolsun çok sayıda mülk sahibi bize bu konuda yardımcı oldu. Kendi mülkünü kendisi yıktı ya da projesine uygun hale getirdi. Yerli ve yabancı konuklarımızın para harcamak zorunda kalmadan deniz ve kumsalın tadını çıkarmasını sağlamak amacıyla halk plajlarını genişlettik. Yeniyol, General Mustafa Muğlalı, Ulusal Egemenlik, Yeni Datça Yolu gibi birçok caddemizi, hatta bazı mahalle aralarındaki sokakları adeta sil baştan yeniledik, örnek hale getirdik. Tüm bu yenilenme, kabuk değiştirme faaliyetlerimiz, özel sektöre de güven verdi. Çok sayıda marka ürün, işyerlerini ilçemize getirdi. Büyük ve lüks konaklama tesisleri inşa edildi. Çok sayıda otelcimiz de tesislerini yeniledi. Hem görüntü hem de kalite açısından kendilerine çeki düzen verdi. Gerek belediyemizin icraatları gerekse özel sektörün bu gayretleri meyvesini de vermeye başladı. Özellikle değişime uğrayan bölgelerdeki gayrimenkul fiyatları arttı. Sonuçta, belediyemiz açısından başarılı bir 9 yılı geride bıraktığımıza inanıyorum.

-  2009 seçimleri öncesinde üçüncü kez aday olmayacağınızı söylemiştiniz. Buna rağmen tekrar aday adayı olmanızın sebepleri nelerdir?

- Evet, tekrar aday olmayacağımı söylemiştim. Ama şartlar değişti ve tekrar göreve, Marmaris’e hizmete talibim. Ciddi olarak başarılı olduğuma ve olmaya devam edeceğime, karşıma çıkacak tüm adaylardan da daha iyisini yapacağına inanıyorum.

-Seçim sürecine girildi ve şahsınıza yönelik eleştiriler alıyorsunuz. Uzlaşmacı olmadığınız, birilerini, bazı kesimleri ötekileştirdiğiniz iddia ediliyor. Bu konuda neler düşünüyorsunuz?

-Göreve geldiğim ilk gün söyledim; benim önceliğim kamu faydası, kişilerin çıkarları değil. Ben bu anlayışla görevimi yapmaya çalıştım ve yapmaya devam ediyorum. Yasal olmayan durumlara, gelişmelere karşı duruyorum. Torpil, çifte standart uygulamıyorum. Popülist olmadım, kasaba siyaseti yapmadım, kimseyi karalamadım. Dürüst çalışan kimseye engel olmadım. Benim bu tutum ve davranışlarım, bazılarının, bazı kesimlerin menfaatlerini, rantını engellediyse bilemiyorum. Şahsıma yönelik eleştiriler, iddialar ortaya atılacağına, projeler konuşulsun. Belden aşağı vurmalar, karalamalar dursun. Etik kurallar çerçevesinde, hoşgörü ortamında bir seçim olsun. Ve halkın seçtiği kazansın.

-2014 yerel seçimlerinden de Belediye Başkanı olarak çıkarsanız, neler yapmayı planlıyorsunuz?

-Halkımız yeniden teveccüh buyurur da göreve devam edersem, yine plan doğrultusunda hizmet edeceğiz. Öncelikle, bölgemizin birinci derecede deprem kuşağında bulunduğu bilinciyle kentsel dönüşüm adına adımlar atmayı planlıyoruz. İşe kendimizden başlayacağız, belediye binamızı yenileyeceğiz. Sonra geniş kapsamlı bir kentsel dönüşüm için ilgili kurumlar, bakanlıklarla irtibata geçip, destek isteyeceğiz. Tüm yapıların imarı ve fiziki yapıları kontrol edilmeli. Riskli olanlar elden geçirilmeli. Tabii tüm bunları belediyemiz olanaklarıyla yapmamız mümkün olmaz. Dediğim gibi, ilgili ve yetkili tüm kurumlardan hayati olarak gördüğümüz bu dönüşümün sağlanması için destek isteyeceğiz. Bir büyük projemizi de basınla paylaşmıştık. Yapımına seçimlerden önce başlayacağız. Yeniden yetkilendirilirsek, tanıtımımıza, turizmimize de büyük katkı sağlayacağına inandığımız, ana teması dev bir dönme dolap olan, çağdaş görünümlü “denizcilik” konusu üzerinde geliştirilen eğlence parkını tamamlayacağız. Görüntü ve gürültü açısından olumsuzluklara yol açtığına inandığımız Beldibi girişindeki sanayi ile toptancı, inşaat malzemeleri, kargo ve tüp gibi ağır vasıtaların ilçe merkezine girmesine sebep olan ya da tehlike arz eden işletmeleri şehir dışına taşımakta kararlıyız. Eğer yeterli alan verilirse, gerek daha çok kent yaşayanına spor yapma imkânı vermek, gerekse spor turizminden daha çok faydalanmak amacıyla spor sahalarını çoğaltacağız. Yeniyol Caddesi gibi örnek cadde düzenlemelerini de sürdüreceğiz. Bu arada sivil toplum örgütlerinden gelecek her türlü fikre açık olacağız. Bunlardan kente yararlı olacağını düşündüklerimizi hayata geçireceğiz. Bütçemiz elvermediği, tek başımıza yapamayacağımız hallerde devlet kaynaklarından yararlanmak için girişimlerde bulunacağız. Tüm bunları gerçekleştirmek için sözde değil özde birlikteliğe ihtiyacımız olacak. Umarım, belediyenin yanısıra diğer kurum ve kuruluşların temsilcileri de bize özde destek verirler.

- Peki bu kadar yoğun çalışma temposu ve proje içerisinde kendinize zaman ayırabiliyor musunuz?

-Elbette kendime ve aileme de zaman ayırmaya çalışıyorum. Ancak bunu arzuladığım kadar başaramıyorum. Çünkü çok ama çok sorumluluk isteyen, bir o kadar da zor bir görevi yürütüyorum. Kendime ayırabildiğim zaman dilimlerinde, ailece akşam yemeğine, geziye çıkmayı, balık tutmayı tercih ediyorum. En çok da dünya tatlısı iki torunumla oynamayı seviyorum.