Hoca Ahmet Yesevi ve Yunus Emre

Hoca

Ahmet

Yesevi

ve

Yunus

Emre

Osmanlı Yeniçeri Ordusunu kurdu. Hacı Bektaş Veli'nin yüksek tarikatına emanet etti. Bektaşilikte eğitilen yeniçeri, yediği üzümün bedelini asmanın dalına astı.

            Yeniçeri, gülbağında derdi ki:

            Sayılmayız parmak ile

            Tükenmeyiz kırmak ile

            Taşramızda sormak ile

            Kimse bilmez halimizi

            Taşramızdan bakıp, ordan burdan bir iki kırıntı çalıp bizi anladıklarını sananlar kendilerini aldattılar.

            Bakınız, ne demişti Hoca Ahmet Yesevi Hacı Bektaş Veliye:

            "Sen de Anadoluya (Rum diyarı: Roma Ülkesi) yönelesin. Orada sermest abdallar ve gerçekler çoktur. Doğru meşrepler ve silsileler Muhammed Ali'ye çıkar. Amma yol bilmezler. Seni rum erenlerine baş kıldık."

            Anadolu da elbette Hacı Bektaş'tan önce de dervişler vardı. Onların üzerine başkan olarak gönderildi,  Hacı Bektaş. Derledi, düzenleştirdi ve yaygınlaştırdı.

            Ya siz nasıl anlamıştınız Hacı Bektaş'ın "önce himmet yerine buğday istedi diye" Yunus Emre'yi Tabduk Emre'ye göndermesini?

            Tabduk da tapmıştı. Yani bulmuştu, olmuştu ve oldurmağa elverişli ve yetkiliydi. Yine de onun da başı Hacı Bektaş'a bağlıydı.

            Şimdi, bir daha görelim bakalım ne demiş Pir Hoca Ahmet Yesevi ve onu nasıl tekrar etmiş Yunus Emre...

            Bu şiirlerin onların olduğunu bilerek:

Hoca Ahmet Yesevi dedi ki;

            Aşkın kıldı şeyda meni

            Cümle alem bildi meni

            Kaygım sensin tün ü küni

            Menge sen ok  kereksen  

Yunus Emre bunu şöyle dedi;

            Aşkın aldı benden beni

            Bana seni gerek seni

            Ben yanarım dün ü güni

            Bana seni gerek seni

Hoca Ahmet Yesevi dedi ki;

            Alimlere kitap kerek

            Sufilere mescid kerek

            Mecnunlara leyla kerek

            Menge sen ok kereksen

Yunus Emre bunu şöyle dedi;

            Sufilere sohbet gerek

            Ahilere ahiret gerek

            Mecnunlara Leyla gerek

            Bana seni gerek seni

Hoca Ahmet Yesevi dedi ki;

            Feda olsun senge canım

            Töker bolsan menim kanım

            Men kulunmensen sultanım

            Menge sen ok  kereksen

Yunus Emre bunu şöyle dedi;

            Eger beni öldürseler

            Külüm göge savuralar

            Toprağım anda çağına

            Bana seni gerek seni

Hoca Ahmet Yesevi dedi ki;

            Hoca Ahmet menim atım

            Tün ü küni yanar odum

            İki cihanda maksudum

            Menge sen ok kereksen

Yunus Emre şöyle dedi;

            Yunus'dur benim adım

            Gün geçtikçe artar odum

            İki cihanda maksudum

            Bana seni gerek seni

Sağolsun Molla Kasımlar... Onlar gündeme getirsinler tersinden... Biz de doğrusunu yazalım. Ne demişti büyük usta Necip Fazıl bu hususta.

            Ey karşıtım sen benim ifadem ve hızımsın Gündüz geceye muhtaç bana da sen lazımsın.

            O “düşmanım” demişti ama biz “karşıtım” dedik... Ne düşmanı?

            Adımız miskindir bizim,

            Düşmanımız kindir bizim

            Biz kimseye kin tutmayız

            Kamu alem birdir bize.

Bu arada küçük bir ek: Bugün ki Türkistan Türkleri Yunus Emre'yi çok rahat anlıyoruz diyorlar. Neden ki?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Arşivi

Mehmet Akif Arnavut mu?

17 Şubat 2011 Perşembe 13:04

Nasıl Bir Türkiye

14 Ocak 2011 Cuma 22:46

Mansur Ne Dedi?

01 Ocak 2011 Cumartesi 13:51

AB Bizi Almayacak

22 Aralık 2010 Çarşamba 11:40

Bilim ve Yanılgı

17 Aralık 2010 Cuma 15:51

Hattı Değil Sathı Savunmak

30 Kasım 2010 Salı 12:58

Sadece Soru yorum

26 Kasım 2010 Cuma 14:30

3997 Kitap Okuyan Adam

23 Kasım 2010 Salı 13:24

ATA'ya Rahmet

16 Kasım 2010 Salı 10:52

İran'la Dost Olmayalım mı?

08 Kasım 2010 Pazartesi 19:49