Önce Bertrand Russell'den (Bernar Rasıl) bir alıntı:

            “Yunanlılar bilimin kuruluşunda şaşılacak kadar az şey yapmışlardır. Yunanlıların büyük entellektüel başarısı geometri idi… Yunan düşüncesinde modern bilimin temel metodu olan deney ve gözlem bulunmuyordu… Evrene bilim adamı gözüyle değil şair gözüyle bakıyorlardı…”

            B. Russell'den bir alıntı daha: “Karanlık çağlar boyunca (Avrupa için) uygarlık geleneği Müslümanlar tarafından sürdürülüp gitmiş ve Roger Bacon gibi Hristiyanlar Geç Ortaçağın sahip olduğu bilim bilgilerini geniş ölçüde onlardan edinmişlerdir…”

            Bir de bizim bilim tarihçimiz Adnan Adıvar'dan:

            “İbni Heysem'in ışık fiziği hakkında 'deney' ve 'ölçüm'e dayalı olarak yazdıkları. Roger Bacon ve Kepler gibi Batı'daki bilim devrimi öncülerinin dikkatini çekmiş, Oxford kilise-üniversitesinde 'deney' ve 'ölçüm' metodunu uygulamaya teşebbüs ettiği için Roger Bacon, aforoz edilmiş ve 'Müslüman oldu' diye sert protestolarla karşılaşmıştı!”

            Aforoz edilmiş, yani kafir ilan edilip kiliseden atılmış…

            Rönesans'ın büyük dahisi Leonardo da Vinci'nin de kaynağının Müslüman bilginler olduğu şimdilerde açıkça ortaya çıktı.

            Bilim tarihçisi Maria Roso Menücal'de “Avrupa'nın aydınlanmasında kitabı önce yakılan sonraları da ders kitabı yapılan İbni Rüşd'ün (1126-1198) etkisini” anlatır.

            Değerli okuyucum, bu bilgiler Taha Akyol'un Bilim ve Yanılgı kitabından alıntılardır.

            İslam ve İslam Uygarlığı konusunda düşman fikirli karacahil bir takım yazar ve konuşurların bu kitabı okumalarını dilerim. Daha önce de Sigrid Hunke'nin “Avrupa'nın Üzerine Doğan İslam Güreşi” adlı eserini okumalarını salık vermiştim. Deyip duruyorum ki Batı Uygarlığının kaynağı İslam Uygarlığıdır.

            ANCAK!

            Evet, ancak!

            “Peki neden İslam Uygarlığı Batı'yı uyandırdı da, kendisi uykuya daldı?”

            Bu soru çok önemlidir; günümüz ve geleceğimizle yakından ilgilidir. Geçen yazdığım “Öküz Gibi Bakmak” yazısı da bu soruyla ilgiliydi.

            İslam, bütün Müslüman toplumların zihin birikimlerinin temel oluşturucusu…

            Öyleyse bu işi derin derin irdeleyip nerelerde hatalar yapıldığını bulmalıyız. Doğru anlaşılan, doğru yaşanan İslam, uygarlaşmaya öncülük ederken, yanlış anlatımlarla yolundan saptırılan Müslümanlar niçin gelişmenin dışına itilmiştir.

            İşte bu ve daha birçok sorunun cevabı “Bilim ve Yanılgı”da… Bu kitap okunmalı; Milli Eğitim Bakanlığı bu kitabı yardımcı ders kitabı olarak okutmalı.

            Kitapta hiç mi yanılgı yok?

            Öyle bir iddia olsa adı “Bilim ve Yanılgı” olmazdı. Bilim, yanılgıları düzelte düzelte gelişir.