Halil CANDA
VATANSIZLAR
Dünyanın en çaresiz insanları kimlerdir bilir misiniz?
Yıllar önce Filistin Kurtuluş Örgütü Lideri Yaser Arafat ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş İslam Konferansı Örgütünün bir toplantısında ayak üstü sohbet ediyorlar.
Rauf Denktaş yakınıyor. Hiçbir İslam ülkesinin KKTC yi tanımadığını, Kıbrıs'a ilgisiz kaldıklarını söylüyor.
Arafat da ''Senin durumun benden iyi ,hiç olmazsa öldüğün zaman nereye gömüleceğini biliyorsun,ben ölünce nereye gömüleceğimi bile bilmiyorum'' diyor.
Dünyanın en kötü şeyi,ne anasız babasız kalmak ne de aşksız sevgisiz kalmak,ne parasız pulsuz kalmaktır.Dünyanın en kötü şeyi vatansız kalmaktır.
Dünya üzerindeki uluslararası suç örgütlerinin en ciddilerinden biri göçmen kaçakçılarıdır. Her ülkede belli güçte organizasyonlar yapan birimleri vardır.Çaresiz aile reisi ülkesinde belki dininden,belki etnik kökeninden dolayı gördüğü baskından,belki de sırf insanca yaşamak için,çocuklarını insan gibi yaşatmak için her türlü riski göze alarak kaçar arkasına bakmadan.Çoluk çocuk.
Onları bekleyen tehlikelerden habersiz . Belki gecenin bağrında onları Marmaris'te ormana bırakırlar. Yolun gerisini ormandan yürüyerek geçeceklerdir. Belki fırtınada kırık dökük piyadeleri batacaktır. Onlara Egenin serin suları örtü olacaktır.
Belki Edirne 'de Meriç nehrinde akıntıya kapılacaklardır. Belki de Avrupa'ya ulaşacaklar güneş görmeyen rutubetli bodrum katlarında hayata tutunmaya çalışacaklardır.
Muğla adliyesinde yıllar önce duruşma beklerken Ürdün'lü iki adam yanıma geldi. Gayet efendiydiler ve kibarca konuşmaya çalıştılar.Ellerinde isim yazılı bir kağıt.Yarı Arapça yarı İngilizce dertlerini anlamaya çalıştık.Adamın kardeşi yasa dışı yollarla Türkiye'ye girmiş ve Avrupa'ya gitmek için Bodrum'dan bir tekneye binmiş.Tekne zaten çürükmüş ve fırtınaya dayanamamış,batmış. Bazı mülteciler kurtulmuş bazıları ölmüş.Kardeşinin de ölenler arasında olup olmadığını öğrenmek için savcılığa gelmişler.Bir müddet araştırmadan sonra kardeşlerinin ölmüş olduğunu öğrendik.Zaten yüzümüzdeki ifadeden onlara bir şey söylememize gerek kalmamıştı.İki adam yere yığılmış ağlıyordu.Yerleri yumrukluyorlardı.
Gerçekten de yazık olmuştu. Onların feryatları hala gözümün önünden gitmez.
Kimisi Darfur'daki kıyımdan kaçıyor,kimisi Kenya'daki silahlı çeteden,kimisi Uganda'daki zalimden.Kimisi kraldan kaçıyor.Kimisi diktatörden.
Şimdi de kendini insan haklarının hamisi gören Fransa ,Romanları ülkesinden sınır dışı ediyor.
Yıl milattan sonra 2010.
Etnik milliyetçilik ,din ve mezhep ayrımı,siyasi görüş farklılıklarından doğan çatışma ve kıyımlar devam ediyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.