Demokrasi paketiyle birlikte andımız kalkınca hükümet şakşakçıları yarabbi şükür demeye başladı. Diğer tarafsa feryat feveran ediyor.

               Andımız kutsal bir metin değil. Onu tabulaştırmak, putlaştırmak bizi bir yere götürmez. Zaten sadece Türküm, doğruyum, çalışkanım demekle de Türk,doğru ve çalışkan olamazsınız.

                Zaten Demokratik Toplum Kongresi dedikleri oluşumun başkanının soyadı da Türk ama adamın derdi Türkiye’yi parçalamak.

            Türklüğe de en büyük zararı milliyetçilik duygusunu öne çıkarıp, mafyacılık oynayanlar veriyor  ama o da ayrı bir yazının konusu.

            Makul ve mantıklı insanlar öğrenci andının kaldırılmasına sadece and açısından bakmıyorlar. Asıl sorun bu gidişin nereye olduğudur. İnsanların zoruna giden öğrenci andının kalkmasından çok onun terör örgütü yandaşları istediği için kaldırılmasıdır. Terör örgütü siyaseten istediğini yaptırmakta, ülkeyi tehdit etmekte,haddini bilmeyen bazı vekiller ve teröristler kafasına göre bu milletin seçtiği hükümete tarih vermekte ,güneydoğuda kendi asayiş teşkilatını kurup kimlik sorgulaması yapmaktadır.

                Zaten ‘’üç beş Mehmet’İn ölmesiyle birşey olmaz ‘’diyen Hüseyin Çelik hala Ak Partinin basın sözcüsüdür.

                Sorun nereye gittiğimizdir. Ben klasik bir muhalif değilim. Hükümetin her yaptığını eleştiren bir insan olmadım. Doğru bulduğum politikaları destekledim. Ama yanlışları da söylemek bu vatana ,çocuklarımıza olan borcumuzdur.

                Unutmayalım, bu iktidar bu kadar şeyi milletin gücüyle değiştiriyor. Seçmenlerin yüzde ellisinden fazlasının verdiği oyla değiştiriyor. Bir milletin, bir toplumun bazı değerleri vardır,onu değiştirmeye hiçbir güç yetmez .Türkiye’de tarihinin bu en zorlu sürecinde bir olup olmadığına karar verecek.