Mıhlama, sarma, turşu ve mısır ekmeğini çok severim

Karadenizliler birleştiricidir, içlerinde fesatlık yoktur

YAŞAR TURAN ÇEBİ KİMDİR?
1963 Trabzon doğumlu. İlk-orta-lise öğrenimini Trabzon, Araklı'da tamamladı. Karadeniz Teknik Üniversitesi Fizik Bölümü'nden mezun olduktan sonra yaklaşık bir yıl Fizik öğretmenliği yaptı. Aydınlı olan eşiyle 1984 yılında, üniversite yıllarında tanışıp evlendi. 1988 yılında Polis Akademisi'ne girdi, 1989'da mezun oldu. Ankara-Ağrı ve Muğla illerinin Emniyet Teşkilatlarında değişik görevlerde çalıştı. Çalışkan, idealist ve mesleğinde başarılı. Kendi deyimiyle aynı zamanda inatçı da… Babasının bir, Milletvekili olan amcasının 13 aracını bağlayacak kadar… 13 yıl Muğla'nın Ortaca, Milas, Dalaman ilçelerinde ve Dalaman Hava Limanı'nda görev yaptı. 2008 yılında Marmaris Emniyet Müdürlüğü'ne atandı.

Bir Kuzey Çocuğu olarak, iyi bir Muğlalı olduğunu söyleyen Marmaris Emniyet Müdürü Yaşar Turan Çebi ile bir sabah vakti, makamında yaptık söyleşimizi. Ortama Karadeniz esintisi getiren tavşan kanı çaylarımızı yudumlarken, samimi, içten ve bir o kadar da açık sözlüydü. Karadenizlilerin birleştirici olduklarını ve içlerinde asla fesatlık barındırmadıklarını söyleyen Çebi, “Bir gün Marmaris'ten giderken, buranın yararına bir çivi çakarak gidiyorsam eğer, vicdanımı rahat hissederim” derken, yaşanan yerdeki başarının kurumların ortak gücüyle yakalanabileceğinin de altını çizdi… İşte Karadenizli olduğunu unutmadan, Muğlalı olmayı başaran Yaşar Turan Çebi…

Turist gittiği ülkenin kültürünü tanımak ister

-Muğla'nın çeşitli ilçelerinde görev yaptıktan sonra Marmaris'e Emniyet Müdürü olarak tayin oldunuz. Yöreye hiç de yabancı değildiniz. Marmaris'le ilgili ilk gözlemlerinizi paylaşır mısınız bizlerle?

-On üç yıldır Muğla'nın çeşitli ilçelerinde görev yaptığım için, iyi bir Muğlalı olduğumu söyleyebilirim. Marmaris'e geldiğimde bu yöreyi tanıtıcı hiçbir faaliyet olmaması çok dikkatimi çekmişti. Hemen hiçbir işletmenin adı Türkçe değil zaten. Turistler bizim memleketimizi her türlü kültür özellikleriyle tanımak isterler. Şimdi İtalyan gelip de burada pizza aramaz, ama Türk Mutfağına özel yemeklerden biri olan yaprak sarmasını merak eder, yemek ister. Ben daha önce havalimanı emniyet müdürlüğü de yapmam nedeniyle çok yer gezdim. Gittiğim ülkelerin tarihini, kültürünü, mutfağını tanımak istedim, aradığımı da buldum. Eşimle yurtdışına gittiğimiz zaman o ülkenin tarihi yerlerini mutlaka görmek ister mesela. Turizm kendi kültürünü tanıtmaktır. Turist gittiği ülkenin kültürünü tanımak istiyor. Ama biz Marmaris'te turizme tamamen ticari gözle bakıyoruz. Bırakın Karadeniz kültürünü, burası kendi kültürünü bile yansıtamıyor. Bu iş profesyonelce yapılamıyor. Gidin bakın Rodos'a… Ufacık yer, ülkesinin tüm özelliklerini gelen turistlere sunuyor, tanıtıyor.
Sivil toplum örgütleri olsun, yerel yönetimler olsun bunun üzerinde mutlaka durmalı. Marmaris gerçekten çok güzel bir yer, doğa zenginliği var, tarihi yerlerimiz var… Ama biz bunları değerlendirip gösteremiyoruz, pazarlayamıyoruz. Ya da çok ucuza pazarlıyoruz. Bazıları diyor ki “Turist sayısı değil, bıraktığı kar önemli”. Ben bunun tam tersini düşünüyorum. Ne kadar çok turist gelirse, o kadar iyi. Marmaris'ten, ülkemizden memnun ayrılan turist ülkesine döndüğünde eşine, dostuna anlatacak, bizim tanıtımımızı, reklamımızı yapacaktır.

Her şeyin başı eğitim ve toplum bilinciyle yaşamak

-Mesleğiniz açısından bakarak, Marmaris'i yorumlayabilir misiniz?

-Emniyet Müdürü gözüyle bakacak olursam şunları söyleyebilirim. Marmaris, tamamen turizme yönelik bir ilçe. Çok göç alıyor ve bu nedenle kozmopolit bir yapısı var. Bu da bazı sorunları beraberinde getiriyor. Kış nüfusu ile yaz nüfusu arasında çok büyük bir fark var. Yazın 250-300 bine varan nüfusu, küçük bir ilçenin kaldırabilmesi oldukça zor. Gerek trafik, gerek işletmeler, gerekse de yollar insan kaynıyor yazın. Buna karşın, Marmaris polisi başarılıdır. Eski yıllara göre, özellikle 2008'den bu yana suç oranlarında düşüş gözlenmektedir. İstatistiki bilgilere bakıldığında, alınan önlemlerle özellikle hırsızlık vakalarının yüzde 40 oranında düştüğü görülmektedir.
Marmaris'te 15 binin üzerinde kayıtlı motor, yaklaşık 50 bin civarında da araç var. Buna karşın park alanları oldukça sınırlı, hatta bu araç sayısına bakarsanız yok denecek kadar az. Trafiğe kapalı alanlar belediyenin sorumluluğundadır. Trafikte olduğu gibi, trafiğe kapalı alanlarda da özellikle motorlarla ilgili sorunlar yaşanıyor. Bu senin işin, bu benim işim demeden belediye ile ortak çalışmalar yaparak bu sorunların üstesinden gelebiliriz. Buna her zaman açığız.
Özellikle trafikte her şey kafada bitiyor. Dikkat ve kurallara uymak… Siz henüz yetişme çağındaki oğlunuzun altına iki tekerlek veriyorsunuz, çocuk trafik eğitimi ve toplumsal sorumluluktan yoksunsa, kazalar sonucu çok üzücü olaylar yaşanabiliyor.
Tüm bunlara karşın, gerek trafik gerekse park sorunlarını göz önüne alırsak, kurallara uyularak trafikte olunması kaydıyla, motor kullanılmasından yanayım. Her şeyin başı eğitim ve toplum bilinciyle yaşamak. İnsanlar bundan yoksunsa, biz ne yapabiliriz ki…
Kaldı ki, biz emniyet olarak eğitici olmak için elimizden geleni yapıyoruz. Okullarda uyuşturucu ve trafikle ilgili konularda seminerler veriyoruz.

Ben konuşamam, ama işimi yaparım

-Sezona hazırlanırken ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?

Daha iki gün önce, Emniyet Genel Müdürlüğü Asayiş Daire Başkanlığının koordinesiyle, çevredeki 18 kıyı ilinin Emniyet Müdürleri olarak Marmaris'te toplandık. Ve ne yaptık biliyor musunuz? İstatistiki verilerle yaptıklarımızı, yapacaklarımızı masaya yatırdık, tespitlerde bulunduk. Ve bu toplantıda aldığımız kararları uygulayacağız. Tabii burada yerel yönetimler ve sivil toplum kuruluşlarına da iş düşüyor.
Daha önce de söylediğim gibi yaz aylarında bir ilçenin kaldıramayacağı nüfusa ulaşan Marmaris'te, personelimiz o kadar yoğun çalışıyor ki, onlara destek olmak için hiç uyumuyorum. Arkadaşlarımızla birlikte haftada üç gün, Kaymakamlıkta toplanıp, asayişle ilgili ne yaptık, ne yapabiliriz görüş alışverişinde bulunuyoruz.
Hırsızlık genellikle hangi saatlerde, kapkaç hangi sokaklarda istatistiki bilgilere göre saptanmaktadır. Bu bilgiler ışığında çalışmalar yaparak, o saatlerde, o sokaklarda önlemler alıyoruz. Emniyetimizde her şey kayıt altındadır. Üç tane 155 hattımız var. Siz deyin ki, şu tarihte şu saatte 155'i aradım, gelin bakın kayıt altındadır. Yapılan her görüşme kayıt altına alınır. 155'i arayanın kimliğini sormuyoruz ve emniyet olarak ne yapmamız gerekiyorsa, yapıyoruz. Nisan sonundan itibaren, mobese sistemi ile ilçemizin bir çok noktası Emniyet Müdürlüğü'nden izlenebilecek. Turizm sezonu için diğer illerden İçmeler'e 25, Beldibi'ne 10, Marmaris Merkeze 20 polis memuru ilave olacak.
Ben şuna inanıyorum kimse tek başına başarıyı yakalayamaz. Başarı tüm kurumların ortak gücü ve çalışmasıyla gelir. Hiçbir kurum tek başına, ben başarılıyım diyemez.
Burada şunu önemle vurgulamak istiyorum, makamlar kalıcıdır, insanlar görevleri bitince giderler. Bir gün Marmaris'ten giderken, dönüp arkama baktığımda bu şehrin yararına bir çivi çakarak çakabilmişsem, vicdanımı rahat hissederim. Bunun için çalışıyorum, ben konuşamam ama işimi yaparım.

Karadenizliler birleştiricidir, içlerinde fesatlık yoktur

- Bir Karadenizli olarak Marmaris'teki Karadenizliler Derneği hakkında neler söylemek istersiniz?

- Ordulular Derneğini daha başarılı buluyorum. Karadenizliler Derneklerinin faaliyetlerini artırmalılar. Mesela, Datça Karadenizliler Derneği de iyi çalışıyor. Marmaris'te Karadenizlilerin sayısı fazla olmakla birlikte, dernek çatısı altında birlikte hareket edilemiyor. Halbuki Karadenizliler birleştiricidir. Fesatlık olmaz bizde, içimiz neyse dışımız da odur.
Gerçi çok yönlü faaliyetleri yapmak için insanların zamanı da olmuyor burada. Marmaris'te insanlar altı aylık sezonda çok çalışmak zorundalar, 6 aylık bir zaman diliminde ellerine geçebilecek ekmek parası kazanma fırsatını iyi değerlendirmeye çalışıyorlar. Bu nedenle sosyal faaliyetlere zaman ayıramıyorlar.
Ben sizler aracılığıyla derneğimize seslenmek istiyorum. Karadeniz insanı çalışkandır, hiç olmadı kış aylarında Karadeniz kültürünü, mutfağını tanıtıcı etkinlikler yapılabilir. Karadenizli çok sayıda işadamı var Marmaris'te. Bu kişilerin bir araya gelerek, periyodik aralıklarla düzenlenebilecek bu etkinliklere destek olmaları gerekli. Bu turizm açısından da olumlu bir paylaşım olacaktır. Hakikaten güzel bir etkinlik olacaksa, her türlü desteğe hazırım.

Mıhlama, sarma, turşu ve mısır ekmeğini çok severim

-Memleketinize gitme fırsatı bulabiliyor musunuz?
-Bu bölgenin çalışma şartları göz önüne alındığında, yazın izin yapmamız çok zor, hatta mümkün değil. O nedenle yaz aylarında çok yoğun çalıştığım için, kışın da ailem İstanbul'da olduğundan memlekete seyrek gidebiliyoruz… Karadeniz mutfağının mıhlamasını, sarmasını, turşusunu ve mısır ekmeğini çok seviyor ve özlüyorum. Gerçi kilo alıyorum ama bu özlemimi, buradaki Karadeniz yemekleri yapan iki restaurant var, oralara giderek gideriyorum.
Marmaris çok güzel bir yer, ama Karadeniz'in de kendine has güzellikleri, çok farklı bir yeşili var. Yeşilin her tonunu Karadeniz'de, özellikle de doğu Karadeniz'de görmek mümkün. Karadeniz'in turizm açısından tek dezavantajı yaz sezonunun kısa olması. Buna karşın şimdi artık turizm de hareketlendi. İnsanlar Karadeniz kültürünü, doğasını, tarihini görmek, tanımak için gidiyorlar Karadeniz'e. Karadeniz özellikle son yıllarda doğa sporları ile öne çıktı.

-Marmaris Emniyet Müdürü olarak Marmaris yaşayanlarına nasıl seslenmek istersiniz?

Tüm Marmaris halkını, polisin arkasında olmaya davet ediyorum. Kusurlarımızı uygun ortamlarda bize bildirmelerini, bizimle paylaşmalarını istiyorum. Eski polis zihniyeti artık yok. Tüm arkadaşlarımız yüksek tahsilli. Fakat çok çalışıyorlar. Bu nedenle yaşanabilecek kusurlarını, hatalarını yöneticilerle paylaşmak ve düzeltmek yaşadığımız yerin huzuru için çok önemli. Olayı bulunduğu yerde büyütmeye gerek yok. Biz burada vatandaş için varız ve her türlü yardıma hazırız. Unutmayalım ki polislerimiz de bu memleketin evladı, onlar da bizim ailemizden, bizim evlatlarımız. Gerektiğinde asayişi sağlamak için hayatlarını tehlikeye atmak durumunda olduklarını hepimiz biliyoruz.


Oya Dirikcan/ Marmaris