Burak Kaya: "29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız Zafer’in İşaretidir."

Burak Kaya: "29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız Zafer’in İşaretidir."
Kendisi Erzurum Doğumlu.Tiyatroya merakı çocuk yaşlarda başladı.14 yaşında bu merakını fark eden başarılı oyuncu, o yıllarda Babasının emekliliğinden sonra Bursa’ya yerleştiler.

Kendisi Erzurum Doğumlu.

Tiyatroya merakı çocuk yaşlarda başladı.

14 yaşında bu merakını fark eden başarılı oyuncu, o yıllarda Babasının emekliliğinden sonra Bursa’ya yerleştiler.

Bursa’da bu merakının üzerine yoğunlaşan başarılı oyuncu, o yıllarda Tiyatro üzerine arkadaş grubuyla bir ekip oluşturup tiyatrolar sergilemiştir.

Üstelik kendisinin, Radyo programcılığı kariyeri de var.

img-20251028-wa0083.jpg

3 yıl boyunca Marmara bölgesinin en güçlü radyolarından “ Gece Kuşları “ nın sunuculuğunu da üstlenmiştir.

Kendisi ; Kaçış 1950 filmiyle birlikte yolları kesişen yapımcı ve yönetmen İhsan Taş ile tanışmasını dönüm noktası olarak tarif ediyor.

Bugün kendisiyle Tiyatro ve kariyerine dair her şeyi konuştuk.

Keyifli bir röportaj oldu.

Ben, sordum Burak Kaya cevapladı.

Röportaj sizlerle…

Merhabalar Burak bey, Öncelikle tanıştığımıza çok memnun oldum.

Bu sizinle ilk röportajımız. Sorularımı üzerinde düşünerek hazırlamaya çalıştım. Umarım beğenirsiniz.

Gönülden sevgilerle..:)

img-20251028-wa0082.jpg

Müsaadenizle röportajımıza geçiyorum.

S1-

Öncelikle oyununuzdan bahsedelim kısaca, “ Deli Ayten “

Oyunla ilgili bilgileri okuduğumda, Mahalle tarafından bir lakapla tanınan bir kadının hayatından kesitlerin anlatıldığı, onunla ilgili yer yer önyargıların yer yer de iyi düşüncelerin olduğu bir oyun diyebilir miyiz kısaca bu oyun için?

Bu oyunun konusunu oluştururken aklınızda olan proje ile gerçeğe dönüşen proje aynı mı? Arada fark var mı?

Bursa halkı tarafından sevilen bu oyun için iyi veya kötü öz eleştirileriniz nelerdir?

Evet, çok güzel bi’ soruya değindiniz.

Bu oyun Bursa için çok önemli ve anlamlı bir oyundu.

Yanlış hatırlamıyorsam, biz bu oyuna 2013 yılında başlayıp, çok uzun bir çalışma süresinden sonra sahneledik.

2015’ leri bulmuştu yıl olarak.

O yılda da çok ciddi ses getirdi Bursa’da.

Biz oyuna başlarken bu oyunun bu kadar güzel olabileceğini görüyorduk.

Çünkü provalarda bile oyun bizi içine alıyordu, hapsediyordu.

2 perdelik bir oyundu.

İlk perde komedi, ikinci perde dram dolu bir oyundu.

Hem gülüp hem ağlayabildiğimiz muhteşem bir oyundu.

Ve Bursa halkı tarafından da çok sevildi.

Karakterin hikayesi çok önemliydi.

Hikayesi ise; Çocuk yaşta yanlış bir tedavi sonucunda, konusma yeteneğini kaybeden bir karakter; Ayten karakteri.

Mahallesinde bir gence aşık olan, ailesi tarafından bu aşka müsaade edilmeyen, ve aşkından yataklara düşen bir karakter.

Ve sonradan bu karakter, Hasan’la evlendikten sonrada hayatları güzel giderken bi’ anda o dönemin işsizliği kötü bir yola sürüklüyor hikayedeki karakterleri.

Hasan karakterinin maddi zorluklardan kendini alkole vurması sonucu yaşamış olduğu zorluklar da, sorunlar dile getiriliyor. Ve Hasan karakteri alkol sonucu yaşamını itiriyor ve Ayten davulu eşi Hasan’ın aldığı hediye çantaları ve Hasan’ın cümbüşü işe sokaklara düşüp eşini arıyor Hasan’ın ölmediğini düşünüp deliriyor

Bursalı izleyicileri çok etkiledi ve çok güzel tepkiler aldık.

Yani bence proje, başarılı bir proje idi ve çok da anlamlı oldu.

img-20251028-wa0080.jpg

Ara soru ;

Kaçış 1950 filminin hayatınızda ki yeri ve önemi nedir?

Burak Kaya :

Şöyle, Kaçış 1950 filmi benim oynamış olduğum 2. Sinema filmidir.

Kaçış 1950 ile yollarımız şöyle kesişti ;

İlk sinema filmi projemde yer alırken, Yapımcı ve Yönetmen İhsan Taş ile tanıştık,

İhsan Taş ile tanıştıktan sonra yollarımız Kaçış 1950’de kesişti.

Ve bu benim sinemada ki , oyunculuk kariyerimde ki en anlamlı işti ve projeydi.

Kaçış 1950’nin akabininde bir çok proje peş peşe geldi.

Ve bu anlamda kaçış 1950 benim için dönüm noktası olmuştur.

img-20251028-wa0081.jpg

S2-

Sizden bi’ cümle istiyorum.

Bana öyle bi’ cümle kurun ki, bu cümle “ Gündem “ olsun…

Evet, soru bu. :)

Muhteşem bir soru…

Bunun gündem olabilmesi için,

Şöyle bir cevap vereceğim size,

“ Zafer “ derim.

“ Zafer benimdir. “ cümlesini söylerim.

Sebebi de şudur ;

“ Zafer benimdir, diyebilenindir.

Başarı ise, başaracağım diye başlayarak sonunda başardım! diyebilenindir… “

İzinde olduğum Mustafa Kemal Atatürk’ün, bu “ Zafer benimdir. “ cümlesi bence gündem olmalı diye düşünüyorum.

- Katılıyorum, doğru bir cümle, doğru bir tespit..

Burak Kaya :

29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız Zafer’in işaretidir.

“ Türkiye’de yapılan korku filmlerini beğenmiyorum. “

S3- Gelelim ilk sinema filmi projenize, “ Sandık “

Bu projenizin konusunu uzun uzadıya okudum.

6 arkadaşın tatil macerasında başlarına gelen Sıradışı olay anlatılıyor.

Ve soruyorum…

Bir korku filminin asıl amacı size göre “ İnsanları korkutmak “ mı olmalı?

Yoksa bir şeyler öğretmek asıl hedef mi olmalı?

Bu konuyu yorumlar mısınız?

Evet, korku filmleri bizim ülkemizde çok sık yapılıyor.

Çünkü bunun da belli bir kitlesi var. İzleniyor da,

Ama şöyle bir durum var.

Bu soruya vereceğim cevap şu olmalı ;

Bence insanları korkutmaktan ziyade, bir hikayenin içerisinde sıra dışı, gün içerisinde yaşamadığımız Sıradışı olayları insanlara farklı bir dilde anlatabilmek, heyecanını yüksek tutmak, korkudan ziyade gerilim yaratmasını sağlamaktır diye düşünüyorum.

img-20251028-wa0077.jpg

“ Türkiye’de yapılan korku filmlerini beğenmiyorum. “

“ Bence her insanın içinde bir çocuk var. “

S4- Her insanın içinde mutlaka bir çocuk vardır.

Hatta bu konuda yazılan çok fazla şarkı var…

Bi’ tanesi benim size önerimdir;

Sözleri Cengiz Atabay müziği Çok değerli Sanatçı Yonca Poyrazoğlu’na ait bir eserdir; “ Ruhumdaki Çocuk “

Ve soruyorum…

Size göre bi’ insanın içinde ki çocuğu kaybetmemesi için yapması gereken şey nedir?

Bi’ insanın yaşı 50’de olsa 60’da olsa mutlaka içinde bir çocukla yaşadığını düşünenlerdenim…

img-20251028-wa0075-001.jpg

Bu konuyu yorumlar mısınız?

Evet, çok güzel bir soru.

Bence her insanın içinde bir çocuk var.

Hatta var olabilmeli.

Çünkü, her insanın içinde bir çocuk olursa dünya güzelleşir.

Çocuklar zaten kendileri başlı başına bir güzelliktir diye düşünüyorum.

Cevaba gelecek olursak da ;

Çocuk deyince aklıma gelen ilk şey, masumiyet, karşılıksız sevgi, yaşama sevincidir.

Çocuk kalabilmek için bu duyguları kaybetmemiş kişileri hayatımıza dahil etmektir.

Ara soru :

Çocuk olmak demek, masum duyguları kaybetmemek ; yeri geldiğinde şımarabilmek demek midir?

- Kesinlikle katılıyorum, aynen öyle.

Çocuk demek masumiyet demek, çıkarsız sevgi demek.

“ Sessizlik benim için gerçekten önemlidir. “

img-20251028-wa0078.jpg

S5- “ Sessizlik “ kavramının hayatınızda ki yeri ve önemi nedir?

Ben hayatımın belli dönemlerinde bu sessizliği çok yaşarım.

Bazen, kendime sessiz kalırım, bazen karşımda ki insana sessiz kalırım. Karşımda ki insana şu dönemlerde sessiz kalıyorum ;

Karşımda ki insana bazı şeyleri anlatıyorsun ve anlamıyorsa ; bazen ona cevap vermemek çok önemlidir.

Sessiz kalarak aslında en büyük cevabı vermiş oluyorsunuz.

Sessizlik benim için gerçekten önemlidir.

S6- Hakkınızda araştırma yaptığımda, Oyuncu olmasaydım “ Pilot “ olmak isterdim dediğinizi okudum.

Pilotluk dışında hayal ettiğiniz bir meslek yok mu?

Bu konuda ki düşüncelerinizi öğrenmek harika olur…

Daha öncede bahsetmiş olduğum gibi, Pilot olmak benim en büyük hayalimdi.

2. Hayalim ise, Beden eğitimi öğretmeni olmaktı.

Çok ciddi hayranlığım vardı, çok ciddi eğilimim vardı.

Ama hayat beni, bir şekilde Tiyatro’ya ve Tiyatro sahnesine yönlendirdi.

img-20251028-wa0079.jpg

Ara soru :

Şu an ki olduğunuz konumdan, noktadan mutlu musunuz peki?

Şu an ki olduğum konumdan gerçekten mutluyum.

Zevkle yapıyorum işimi.

İşime aşığım, pilot olsaydım da aynı aşkla yapardım, beden eğitimi öğretmeni olsaydım da aynı aşkla yapardım.

Yani çok bir şey kaybetmedim.

- Ama günün birinde yine pilotluk hayaliniz var.

Burak Kaya :

Kesinlikle onu bir gün yapacağım.

“Çocuklarımızı sevelim, Cumhuriyerimizi koruyalım ve Mustafa Kemal Atatürk’ün izinden ayrılmayalım. “

Ve son soru…

S7- Gelecekte gerçektirmeyi planladığınız projeleriniz nelerdir? Hali hazırda hayata geçmeyi bekleyen projeler, oyunculuk, dizi veya film teklifleri var mı?

Bu röportaj aracılığı ile sevenlerinize mesajınız nedir?

Evet, çok güzel bir veda olacak bir soru.

Bu arada araştırmalarınız ve sorularınız için teşekkür ediyorum.

Hayalim, hedefim tabii ki var.

Benim Bursa’da bir tiyatro okulum vardı, bunu belli nedenlerden dolayı kapattık.

img-20251028-wa0073-001.jpg

Şimdiki hedefim;

Güzel bir noktada Bursa’da ve İstanbulda şube olarak çok güzel bir tiyatro ve sinema okulu açabilmek.

Bunu da başaracağız.

Şu an da o yolda çok ileri bir durumdayız.

Projelere gelecek olursak :

12 bölümlük bir dijital dizi projemiz var.

Bu dizi komedi olacak.

Hem insanları güldürecek hem de insanları düşündürecek.

Yani Türk sinemasının usta isimlerinden Kemal Sunal’ın yaptığı gibi;

Hem güldürecek hem de düşündürecek.

Ortalama 1 ay sonra çekimleri başlayacak,

Çok güzel bir kadro ile beraber çekimleri olacak.

img-20251028-wa0074-001.jpg

Taş film imzalı bir proje olacak.

Arkasından yeni projelerimiz devam edecek.

Nisan ayında ise çok güzel bir sinema filmine imza atacağız.

Erzurum’da da çok güzel bir projemiz olacak;

Tarihsel, kültürel mirasımızı anlatan bir proje olacak.

İzleyicilerimize ise şunu söylemek istiyorum.

“Çocuklarımızı sevelim, Cumhuriyerimizi koruyalım ve Mustafa Kemal Atatürk’ün izinden ayrılmayalım. “

Röportaj - İhsan Tekin.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.