Haksızlığı görüp de ses çıkarmayan o haksızlığı yapanla birdir. Hele hele bu haksızlığa göz yuman bir Bakansa, milletvekiliyse, kaymakamsa, belediye başkanıysa, hakimse, bir bürokratsa , bir memursa o haksızlığı yapandan daha haksızdır.
Türkiye'de nerdeyse on yılda bir büyük deprem oluyor. Benim hatırladığım 20 yıl kadar önce Erzincan depremi var.Ondan 4-5 yıl sonra Adana depremi.4-5 yıl sonra Kocaeli. Şimdi Van. Yarın neresi Allah bilir.
Bizim titreyip kendimize gelmemiz için daha kaç deprem geçirmemiz gerekiyor.
Van'da yaşanan felaket Marmaris'te yaşansaydı durum farklı mı olacaktı?
Deniz kumundan yapılmış binalarda turistler kalıyor.
Bizler yaşıyoruz. Çocuklarımız yaşıyor.
Ama hala aynı düzen devam ediyor.
İnşaatın malzemesinden kaçıranlar. Önüne gelen her belgeye gözü kapalı imza atan yapı denetçileri. Bunlara göz yuman belediyeler. Onlara layık oldukları cezaları vermeyen yargı sistemi.
Kötülük yapanın yanına kar kalan bir düzen.
Herşeyi hakkıyla yapmamız için daha kaç şehrin yerle bir olması gerekiyor.
Aklımızı başımıza getirmek için daha kaç felaket yaşamamız gerekiyor bizim.
Sadece deprem mi?
Canavarca araç kullanıp masum insanların canına kıyan kaç sürücü ceza alıyor?
Her yıl bir deprem kadar insanı trafikte kaybediyoruz.
Adam karısını on yedi yerinden bıçaklıyor, sonra haksız tahrik falan diye indirim alıyor.5-6 yıl sonra toplumun arasına karışıyor.
Daha kaç kadının ölmesi gerekiyor katillerin gözünün korkması için.
Bir insana kıymanın dünyanın en büyük felaketi olduğunu öğrenmemiz için daha neler yaşamamız gerekiyor?
Bu ülkede zam gelmeyen tek şey insan hayatı.
Suyu bile artık damacanayla alıyoruz.Onun bile belli bir enflasyonu var.
İnsan hayatına verilen değerde ancak Afrika ülkeleriyle boy ölçüşebiliriz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.