ALİ İSMAİL ÖLDÜKTEN SONRA TÜM SEÇİMLERİ KAZANSAN KAÇ YAZAR
İnsan, vicdanının bittiği an tükenmiştir. İçinizdeki merhamet duygusu yok olmuşa, herşey körü körüne maddiyata bağlanmışsa, siz malınız mülkünüzün efendisi değil,malınız mülkünüz sizin efendiniz olur.
İyi bir politikacı olabilirsiniz. Çok muhteşem bir hitabet yeteneğiniz olabilir. Hayatınız boyunca girdiğiniz tüm seçimlerden galip ayrılabilirsiniz. Birçok ülkedeki kraldan bile daha sağlam olabilir halkın gözündeki yeriniz. İnsanlar sizin için kefen giyip yollara dökülebilir.
Bütün bunlar sizin iyi bir devlet adamı olduğunuz manasına gelir mi?
Halkınızın ekonomisi sizin sayenizde harika olabilir. Devletinizi, dünyanın en sosyal devleti yapabilirsiniz, engellilerinize en iyi imkanları sunabilirsiniz, öğrencilere en kaliteli eğitimi sağlayabilirsiniz. Ama bunlar da sizden razı olmamıza yetmez.
Bu ülkede gencecik insanlar sizin keskin diliniz kurbanı oluyorsa ,sizi hiç başarı aklayamaz.
Ali İsmail Korkmaz’ın nasıl öldürüldüğünü gördük. Sorumlularına da hiçbir şey yapılmayacağını biliyoruz. Tıpkı Abdullah Cömert gibi, Ethem Sarısülük gibi. Bu dünyada ne Kahire’de Rabia işareti yapan kız ölmeyi hak etti ne Ali İsmail ne de Adana’da eylemcilerin peşindeyken düşüp ölen polisimiz. Biraz sevgiyle yaklaşsaydınız insanlara hayatlarını kurtarabilirdiniz.
Diyelim ki sizi seven yüzde elli var,bir de sevmeyen yüzde elli. Bu sevmeyen yüzde elliyi susturmak için ne yapacaksınız? Bu size karşı olan yüzde elliden nasıl kurtulacaksanız. Dile kolay yüzde elli bu.Polislere ve savcılara yaptığınız gibi her birini oradan oraya mı süreceksiniz. Bu ikinci yüzde elliden kurtulmak için toplama kampları mı yapacaksınız.
Siz bu ülkenin pırıl pırıl çocuklarını, Ali İsmail’i yaşatamadıktan sonra hangi başarınızla övüneceksiniz. Bu ülkenin tüm evlatlarına bir baba gibi davransaydınız tarih sizi Gandhi gibi, Mandela gibi yüceltecekti. İşte o zaman bir gün ölüp gitseniz bile insanların kalbinde kuşaklar boyu yaşayacaktınız. Dünya sizden bahsederken hepimiz gurur duyacaktık.
