Bir " günaydııın" daha.

Uzuuun bir ömrüm oldu benim. Arasıra motor arıza yaptı, lastik patladı, kızdım, sinirlendim, küftettim, insan üstü gayret gösterdim, güzel insanlar elimden tuttu, hiç ümidimi  kaybetmedim, mucizeler oluştu öyle veya böyle yoluma devam ettim. Bunu en iyi sizler biliyorsunuz.

Uzun seyahatlerim oldu. Çok yerler gördüm. Çok insan tanıdım sonunda tilki dükkanına döndüm.

İhtilaller gördüm, hükümetler, başbakanlar, reisicumhurlar, paşalar, politikacılar, koalisyonlar, cinayetler, suikastlar, söz vermeler, suikastlar, yalanlar infazlar nelere şahit oldum. Ne olursa olsun sonunda aydınlığa çıkacağımıza inandım hiç ümidimi kaybetmedim.

Bütün bunları yaşadım, sabrettim, bekledim, sineye çektim. Ama maalesef bu geldiğimiz duruma bu sahtekarlıklara bu yalanlara bu yüzsüzlüklere, bu vicdansızlıklara, bu, adaletsizliğe, iğrencliklere ve halkımızın bu kadar kör, bu kadar nankör, bu kadar vurdumduymaz olmasına inanamıyor, dayanamıyor, tahammül edemiyorum.

Tanrı Türk'ü korusun bile diyemiyorum. Öyle bir haldeyiz ki kimin ne olduğu belli değil artık, onu da bozdular. Atamıza, bayrağımıza dil uzatanlar bu gün mecliste.

Bu yüzden yarın büyük bir gün. Çoook büyük bir gün.

Herşeye rağmen kenetlenmeye devam etmek zorundayız.

Biliyorum, yoruldunuz, bıktınız hatta iğreniyorsunuz olup bitenlerden, sergilenen bayağılıklardan, nankörlüklerden, terbiyesizliklerden söylenen yalanlardan. Ama herşeye rağmen kenetlenmeye, ülkemizin, kendimizin, çocuklarımızın, torunlarımızın geleceği için oy vermeye, sandıklara sahip çıkmaya, yaratılmak istenen " HERŞEY BİTTİ ARTIK" algısını çiğneyip, HERŞEY DAHA GÜZ OLACAK diye haykırarak  yolumuza devam etmek zorundayız. Hangi siyasi partiye sempati duyduğunuz önemli değil. 

Çünkü bütün dünyanın hayran olduğu Mustafa Kemal'in bu güzel ülkeyi emanet ettiği çocukları, torunlarıyız biz.  Bu vatanı, bu toprakları şehitlerimize borçluyuz, unutmayın.

Ve yukarda Allah var, herşeyi gören.

Onu da unutmayın.