Kusursuz olmak Allah’a mahsustur.
İnsanoğlu yanlışında ısrar ettikçe Yaradandan uzaklaşır, firavun olur da farkına varmaz. Dünya nemrutların yediği sayısız tokata sahne olmuştur.
Hani nerede o binlerce köleleriyle piramitleri yaptıran firavunlar?
Bugüne bile damgası vuran hazineleri elden ele dolaşan Karun nerde?
Nerde İbrahim Aleyhiselam’ı ateşe atan firavun.
Nerde Çin’den Anadolu’ya kadar , Doğu Avrupa’ya kadar şehirleri yıkarak ,yakarak ,insanları öldüren ,kadınların ırzına geçip köle pazarlarında satan Cengiz Han?
Nerde dünyaya hükmetmiş Sultan Süleyman?
Nerde Halepçe’de önlerce onbinlerce insanı katleden Saddam ?
Nerede Kaddafi?
Suudi Arabistan Kralı şu an bitkisel hayatta , kendisi dünyanın sayılı zenginlerinden. Nerde parası, petrol rezervleri, altınları?
Hiçbir zulüm sonsuza kadar dayanamaz.
Hiçbir kötülük iyiliğe galip gelemez.
Çünkü insan yaratılanların en şereflisidir. İçimizden ne kadar çok şerefsiz çıkarsa çıksın.
Müslüman olsun ,olmasın ,Türk olsun olmasın, Sünni olsun Alevi olsun, Laik olsun ,dindar olsun ,milliyetçi olsun ayrılıkçı olsun ne ölükler olursa olsun insan onuru kötülükler karşısında bir katre bile kalsa yine filizlenecektir.
Gezi parkına yapılacak alışveriş merkezi için insanları bu kadar ezmeye değer mı?
Son olarak şu;
Muhalefet liderleri yine sınıfta kaldı. Gezi parkında halkın yanında Sırrı Süreyya Önder, Gürsel Tekin vardı ama keşke insanlara müdahale yapılmaya başlandığı an Kemal Kılıçdaroğlu Devlet Bahçeli ve hatta Selahattin Demirtaş hatt Mustafa Sarıgül de orda olsalardı polisle halkın arasında kalkan gibi dursalardı.
Muhalefet yine halkın gerisinde kaldı.
