Hırsızlığın beceri sayıldığı, çalmayanın ,haram yemeyenin ailesi tarafından bile enayi yerine konulduğu bir ülkede elbette ki bakan çocuklarının,ülkeyi yönetenlerin yediği rüşvetler,yaptıkları yolsuzluklar da ancak alkışlanır.
Bizim son otuz yıllık toplumsal değerlerimiz hep bu yönde gelişti. O yüzden dürüst bir insana rastladığımızda uzaylı görmüş gibi şaşırıyoruz.
Yıllarca bize ;batının,Avrupa’nın Amerika’nın teknolojisini alalım ama kendi ahlaki değerlerimizi unutmayalım,kendi manevi değerlerimizden kopmayalım.Batının yozlaşmış değerlerin den uzak duralım dediler. Keşke biraz da batının ahlakını örnek alsak. En azından yolsuzluklar karşısındaki ahlakını,demokrasi ahlakını.
Yozlaşmış dediğimiz batının hangi ülkesinde yolsuzluklar karşısında bu kadar kayıtsız bir halk var.Adamların devlet başkanları, bakanları öyle basit şeylerden istifa ediyorlar ki bizim gibi Ortadoğu toplumlarına komik geliyor.Siz uçak biletini bir işadamı ısmarladığı için görevinden istifa eden bir bakan ancak Avrupa’da görebilirsiniz. Mısır’da,Türkiye ‘de Suudi Arabistan’da göremezsiniz..
Biz de adamlar arabasına,fabrikasının girişini,Besmele levhaları koyarlar,Aytel Kürsi koyarlar ama kaşar peynirine ,patates püresi karıştırmaktan geri durmazlar ya da eşek etini dana eti diye satarlar.
Çoğu turistik yörede olduğu gibi Marmaris’te de sıkça duyarsınız,İngilizlerin dolandırıldığını,Hollandalıların dolandırıldığını. Adam işyerine ortak olmuştur yüzbinlerce pound vermiştir ama ciddi bir belge almamıştır. Çünkü onların ülkelerinde bizim ülkemizdeki dolandırıcılık olaylarına hiç rastlanmaz demiyorum ama bize göre çok daha az rastlanır. Bu yüzden karşısındaki insanın kendisini kandırabileceği hemen aklına gelmez.
Biraz iç karartıcı bir yazı oldu galiba.Ama tümden umutsuz olmayalım.Bu ülkede çok güzel insanlar da var.Hala yalan söyleyince yüzü kızaran,harama el sürmeyen. Mesela İstanbul’da Dolmabahçe’deki caminin müezzini var Başbakana rağmen ‘’ben kimsenin camide içki içtiğini görmedim diyebiliyor.
İktidarın tehditlerine rağmen biber gazından kaçan insanlara kapılarını açan bir Divan oteli var.
Ve hala kuyruğunu kısıp inanmadığı bir iktidarın düzenine şirin gözükmek ,güçlünün yanında olmak yerine inandığı değerleri korkmadan haykıranlar var.
Böyle insanların sayısının artması dileğiyle.
