Türkiye’nin önündeki seçimler  normal seçimler değildir. Türkiye’nin faşizmle sınavıdır.

             Biz hiçbir zaman önyargılı olmadık. Doğru işler yaptığında AKP’yi destekledik.Hiçbir zaman baştan tukaka demedik. Başbakanın ve AKP’nin  onbir yıllık iktidarı döneminde iyi hizmetleri oldu. Bunu kimse inkar etmiyor. Zaten bugüne kadar muhalefet neden kaybetti. Hükümetin her yaptığına muhalefet etti. Doğrulara da muhalefet etti.

                Ama şu gerçek yadsınamaz. Başbakan özellikle son iki yılda tanınmaz hale geldi ya da biz onun gerçek yüzünü anca görebildik. Ben yine de Başbakanın bu kadar duyarsız bir insan olacağını düşünmüyorum. Biliyorsunuz  Ecevit’in son zamanlarında tedavisi ile ilgili ne çok dedikodu çıktı, hatta Prof. Mehmet Haberal uzun süre bu suçlamayla tutuklu kaldı. Ama bana öyle geliyor ki asıl zehirlenen,asıl yanlış tedavi edilen ve yanlış yönlendirilen Başbakandır. Ben samimi olarak Başbakan’In hipnoz edilmiş olabileceğini ya da bizim bilemeyeceğimiz, gizli servislerin son teknolojiyle beynine komut verilen bir hake geldiğine inanıyorum. Çünkü halkından bu kadar oy almış bir lider böyle hata üstüne hata yapmaz.

                Özellikle son iki senede, ama en çok geziden sonra Başbakanın asabiyeti arttı. Oysa hepimz Başbakandan gönül alıcı sözler bekledik. Her konuşmasından önce ‘’şimdi ortalığı yatıştıracak’’ dedik ama o yangına hep körükle gitti. Kimileri bu sert söylemlerin bir taktik olduğunu söylese de bu söylemler bir taktik olamaz. Bu ülkenin Başbakanı ‘’Reyhanlı’da elli sekiz sünni vatandaşım’’ öldü diyemez. Daha hala Ali İsmail Korkmaz’la, Ethem Sarısülük’le ,Abdullah Cömert’le,Ahmet Atakan’la ilgili bir üzüntü beyanı bile duymadık. Bu ülkenin Başbakanı, Reyhanlı patlamasından sonra doğruca ABD ye gitmemeli.

                Görüyoruz ki Başbakanın kadim yol arkadaşları bile bizimle aynı fikirde. İdris Naim Şahin dedi ki ‘’başbakanı, amacının ne olduğu belli olmayan dar bir oligarşik kadro yönlendiriyor’’.

                Onyedi aralıktan sonra olanlar en geri kalmış Afrika ülkelerinde bile olmaz. HSYK ne hale geldi. Hükümet Ebru Gündeş’in kocasının  hükümeti olmuş. Yolsuzluk operasyonu yapan polis, savcı cezalandırılır hale gelmiş.

                Artık Türkiye kader seçimine doğru gidiyor. Herkes aklını başına almalı. Bu seçimler  faşizmle Türkiye’nin mücadelesidir.