“Herkesin beni veya bu satırları okuyanı sevmesi gerekmez.
Önemli olan, doğrunun yanında durabilmektir.
İnsan olabilmek.”

Benim yazdıklarımı herkesin beğenerek okuması gerekmez.
Önemli olan, konunun tamamının anlaşılmasıdır.
Tarzın net olacak. Eğilip bükülmeden, kaypakça değil, mertçe yazacaksın ve konuşacaksın.
Çünkü doğruyu söylemek bazen sevilmemek demektir.
Ama ben hiçbir zaman sevilmek için değil, doğru bildiğim yolda yürümek için konuştum.

Bu söz, bir slogan değil; bir yaşam biçimidir.
Siyasette, işte, hayatta… Popüler olmak kolaydır ama doğru kalmak zordur.
Bedeli vardır, ama o bedeli ödeyebilenler tarih yazar.
İşte o insanlardan biridir M. Ali Acar.
O da benim gibi inatçı, dik duruşa sahip biridir.
Bizim gibiler sonunu düşünmez.
Zaten sonunu düşünenler kahraman olamaz.

M. Ali Acar, Marmaris’in içinden çıkmış, Marmaris’e adanmış bir ömürdür.

Kökleri Marmaris’te, hedefi halkın içinde

1955 yılında Marmaris’te doğdu.
İlk ve orta öğrenimini yine burada tamamladı.
Henüz Muğla Ticaret Lisesi öğrencisiyken hayatın yükünü erken omuzladı.
Otel, pansiyon, kamping… Turizmin daha yeni filizlendiği yıllarda elini taşın altına koydu.
Marmaris’in ilk turizm işletmecilerinden biri oldu.

O yıllarda ne kolaylık vardı ne de bugünkü imkânlar.
Ama Acar, inançla ve alın teriyle işini büyüttü.
O dönem bile gördü ki Marmaris, sadece güzel bir kasaba değil; potansiyeli büyük bir kentti.
Bu potansiyeli doğru yönetenler geleceği şekillendirecekti.

Eğitim, vizyon ve dönüş

Yükseköğrenimini Ankara İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi'nde tamamladı.
Başkentte aldığı eğitim, ona sadece ekonomi bilgisi kazandırmadı; sistemli düşünmeyi, mali disiplini, planlı yönetimi öğretti.
Ama en önemlisi, memleket sevgisini büyüttü.
Okul biter bitmez Marmaris’e döndü.

Ailesine ait otel ve işletmelerde çalıştı.
Turizmi bir kazanç kapısı olarak değil, Marmaris’in geleceği olarak gördü.
Yıllarca sektörde öncülük yaptı, turizmin etik değerlerini savundu.
Sadece kendi işini büyütmedi; kentin gelişimi için elini taşın altına koydu.

Turizmden yönetime, işten siyasete

Sektörde edindiği deneyimle yöneticiliğin ne demek olduğunu öğrendi.
Yıllarca Güney Ege Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (GETOB) yönetimlerinde bulundu, altı yıl başkan yardımcılığı yaptı.
Marmaris Ticaret Odası’nın kurucularından biri olarak dört yıl yönetim kurulu üyeliği yürüttü.
Hep üretmenin, çözüm aramanın peşindeydi.

Siyasete adım atması da bu yüzdendi.
Çünkü artık sadece eleştirmenin değil, söz söylemenin ve icraat yapmanın zamanı gelmişti.
1999 yerel seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi’nden Marmaris Belediye Meclis Üyesi adayı oldu.
Ve o dönem sadece iki CHP’li meclis üyesinden biri olarak meclise girdi.
1999–2004 yılları arasında hem partisinin hem halkın sesi oldu.

Belediye başkanlığı: Halkla aynı hizadaydı

2004 yerel seçimlerinde CHP’den aday oldu.
O yıl Marmaris için dönüm noktasıydı.
Çünkü 54 yıl aradan sonra CHP yeniden yerelde kazandı.
M. Ali Acar, yüzde 57 oyla başkan seçildi.
Sonrasında 2009’da yüzde 49,5, 2014’te yüzde 49,65 oy alarak üç dönem üst üste halkın güvenini kazandı.

Başkanlık yıllarında Acar, makamın değil halkın adamı oldu.
Her projede “önce Marmaris” dedi.
Kentin estetiği, yeşil alanları, çevresi, kültürü onun önceliğiydi.
Planlı büyümeden, kamu yararından, hesap verebilirlikten taviz vermedi.
Bazılarını memnun etmedi belki ama kendisiyle çelişmedi.

Onun en bilinen yönü buydu:
Karar verirken kişisel veya partisel çıkar değil, toplumun faydası neyse onu yaptı.
O yüzden bazen yalnız kaldı ama hiçbir zaman eğilmedi.

Yeni bir sayfa: DSP ve ardından İYİ Parti

2019’da partisiyle yollarını ayırıp Demokratik Sol Parti (DSP)’den aday oldu.
Kimileri bu kararı eleştirdi ama o her zaman şunu söyledi:

“Benim için mesele rozet değil, Marmaris’tir.”

Bir süre siyasetten uzak kaldı ama Marmaris’in sorunlarından uzak kalamadı.
2024 yerel seçimlerinde bu kez İYİ Parti’den aday olarak yeniden halkın karşısına çıktı.
Bu bir hırsın değil, bir sorumluluğun sonucuydu.
Çünkü o hiçbir zaman koltuk için değil, halk için yürüdü.

Bir ömürlük duruş

Evli, iki çocuk babası ve iki torun dedesi.
Ama asıl mirası ailesi değil, duruşudur.
Makamı da, gücü de, alkışı da geride bırakabilir insan;
ama geride bıraktığın iz, seni anlatır.

M. Ali Acar’ın izinde dürüstlük, çalışkanlık ve samimiyet vardır.
Onun adı Marmaris’te sadece “eski başkan” olarak değil,
örnek bir duruşun simgesi olarak anılır.
Çünkü o hiçbir zaman siyaset cambazı olmadı;
halkına, memleketine ve kendi doğrularına sadık kaldı.

“Dik durmak; karşı çıkmak değil, doğruyu savunmaktır.”
Ve M. Ali Acar, bu sözün yaşayan hâlidir.

Allah'a emanet olunuz.