Bir yıllığına geldi, on altı yıldır Marmaris’te

“Başarı paylaşıldığında güzeldir”

NAFİZ KAMADAN KİMDİR?
1959 Ordu, Ünye doğumlu. İlkokulu Ünye, Ortaokulu Ankara, Liseyi İzmir ve İstanbul, Üniversiteyi ise İzmir ve Eskişehir'de tamamladı. Üniversitedeki öğrencilik yıllarında beş yıl süreyle çeşitli spor dergilerinde ve Dünya Gazetesinde basın mensubu olarak çalıştı. Askerliğini yaptıktan sonra tesadüfler sonucunda bankacı oldu. 1980 yılında T.Ticaret Bankası Genel Müdürlüğü'nde göreve başladı. Şubeler Denetim Masasında ve Merkez Bankası Raporlama Bölümlerinde çalıştı, bankanın İstanbul'daki çeşitli şubelerinde yönetici olarak görev yaptı. 1994 Haziran ayında Ticaret Bankası Marmaris Şube Müdürlüğüne atandı. 1996'da Osmanlı Bankası Marmaris Şube kuruluşunu gerçekleştirerek, beş yıl süreyle şube müdürlüğü görevinde bulundu. 2001-2004 yılları arasında Koç Bank Marmaris Şube Müdürlüğü yaptıktan sonra emekli oldu ve kendi işi olan Emniyet Döviz bürosunu kurdu. Marmaris Rotary Kulüp başkanlığında bulundu, halen Rotaryen Bölge Guvernör Yardımcısı… Bir dönem Marmaris Ticaret Odası Meclis üyeliği yaptı… Türk Kızılay'ı Marmaris Şube Başkanı… Nafiz Kamadan, evli ve iki kızı var…


Kuzey'den güneye görevle atanarak gelip, Marmaris'e ailece aşık olduklarını söyleyen Nafiz Kamadan'la Kızılay Kan Merkezi binasında buluştuk. Hem Rotaryen Bölge Guvernör yardımcısı, hem de Türk Kızılay'ı Marmaris Şube Başkanı olmasından dolayı yoğun bir çalışma temposu içindeki Kamadan, tüm yoğunluğuna karşın yüzünden eksik etmediği gülümsemesi ve sanırım en çok da bir “Kuzey Çocuğu” olmasından kaynaklanan samimi tavırlarıyla karşıladı beni. Hiç susmayan telefonlarının ve bir toplantı nedeniyle Marmaris'ten bir iki günlüğüne ayrılacak olmasının telaşı içinde gerçekleştirdik söyleşimizi. Söyleşimiz bittiğinde Nafiz Kamadan'ın Sakartepe'den aşağı indiğinde, neden bir daha geri çıkmadığını çok iyi anlamıştım. Birincisi ailece Marmaris'e olan aşkları, ikincisi yaşama daima pozitif bir bakış açısıyla yaklaşıyor olması. En çok da Marmaris'te Kızılay için yaptığı çalışmalar bunları ortaya koymuyor mu?

Bir yıllığına geldi, on altı yıldır Marmaris'te
-Marmaris'e geliş öykünüzü paylaşır mısınız bizimle?
-Marmaris'e gelişimizin ilginç bir hikayesi var. Ailemle Çeşme'de tatildeyken tayinim çıktığı haberini aldım. T.Ticaret Bankası Marmaris Şube Müdürlüğü'ne atanmıştım. Öyle ki kimseyle vedalaşamadan Marmaris'e gelmek üzere İzmir'e uğrayıp, gömlek ve kravat alıp yola çıktık. Aslında hiçbirimiz bu atanmadan hoşnut değildik o sırada. Buraya gelip görevimi yapıp, bir yıl sonra geri dönmeyi düşünüyordum. Yolda gelirken sabahın erken saatlerinde Sakartepe'de mola verdiğimizde, hediyelik eşya satan yaşlı bir amca ile ahbap olduk. Marmaris'ten Mehmet Şencan'ın kayınpederi olduğunu söyledi. Biz de tayin nedeniyle Marmaris'e gittiğimizi, ama görevimi tamamlayınca bir yıl sonra geri döneceğimizi söyledik. Eliyle Sakartepe'den Gökova'yı işaret ederek “Bak oğlum, buradan aşağı indiğinde artık buradan geri çıkamazsın” dedi. Hiç unutmam bu sözü. Sonradan bu sözün çok kullanıldığını duydum Marmaris'te, ama ben ilk kez o amcadan duymuştum. Gerçekten de öyle oldu. Sakar'dan aşağı indik, bir daha da çıkmak istemedik.
Marmaris'e geldiğimiz ilk bir buçuk ay Pamucak'taki bungalovlarda kaldık. Hayran kalmıştık doğasına. Öyle ki buranın doğal güzelliği ailemin düşüncelerini değiştirdi. Çocuklar ve eşim “Sen burada kal, biz gidip geliriz tatillerde” dediler. Aşık olmuştuk adeta Marmaris'e. Hatta tayinim ilk çıktığında Genel Müdürlüğe “Beni altı ay sonra buradan alın” demiştim, sonradan “Sakın beni buradan oynatmayın” dedim. Sonunda ailem de geldi ve buraya yerleştik.

Marmaris'te daha huzurlu olduğumuz eski günleri aramıyor değilim
-Nasıl başladı peki bu Marmaris aşkı? Sizin gözünüzle o yılların Marmaris'ini anlatır mısınız?

-Zaman içinde Marmaris'te çok güzel bir çevre edindik. Marmaris her şeyiyle yaşanmaya değer bir yer. Hatta eşim Güliz, bir gün İçmeler'de yürüyüş yaparken “Ben burayı rüyamda gördüm” demişti. Kışları bir başka güzeldi Marmaris'in, herkes birbirini tanırdı. Çok nezih bir ortam vardı o yıllar. 1994-1998 yılları turizmin zirve yaptığı yıllardı. Ticaret Bankasında Müdürlük yaptığım yıllarda insanlar kredi alırlar “Müdür merak etme, Mart'ta geri döner” derlerdi. Gerçekten bir sorun yaşanmaz, Mart ayında sezon başlardı.

Marmaris Türkiye'nin her yönüyle Dünyaya açılan modern yüzü. İnşallah Marmaris her alanda olduğu kadar, ticari anlamda da kalitesini yüksek tutan bir yer olmaya devam edecek. Bunu hak ediyor çünkü.
Marmaris şimdi çok büyüdü tabii. Kış aylarında her ne kadar kapalı işyerleri olsa da canlı ve hareketli olmaya başladı. Kış turizmi hakkında çok konuşmak istemiyorum aslında. Bunun en çok siyasilerin işi olduğuna inanıyorum. Ama açık söyleyeyim daha huzurlu olduğumuz eski günleri arıyorum.

İnsanların 52 haftanın yalnızca birini yaşamayı özlediği
bir yerde yaşıyoruz

-Marmaris'e gelmenizin, yerleşmenizin üzerinden on altı yıl gibi bir süre geçti. Marmaris bugün nasıl bir Marmaris?
-Bu günün Marmaris'inden de keyif alıyorum. Çok candan, sevecen insanlar var. Gerçi ekonomideki kötü gidişten Marmaris de nasibini alıyor, ama bunların geçici olduğunu düşünüyorum. Ben uzun yıllar İstanbul'da yaşamış biri olarak Marmaris'e baktığımda, buranın muazzam bir yer olduğunu düşünüyorum. İnsanlar büyük şehirlerde tüm yıl çalışıp, yaz aylarında buraya gelip tatil yapmanın özlemiyle yaşıyorlar. Düşünün ki insanların yılın 52 haftasının yalnızca birini geçirmek için özlem duydukları bir yerde yaşamak herkesin şansı değil. Bizler her dakika bu enerji ile yaşıyoruz. Bunun kıymetini bilmemiz lazım. Biraz Marmaris'ten uzakta kalınca, bunu anlamak daha da kolay oluyor.

Nasıl bakarsanız öyle görürsünüz

- Daha iyi bir Marmaris için neler yapılabilir?
-Marmaris bazı konularda sessiz kalmamalı. İnsanlar teşvik olsun diye, güzel yapılan her şey ödüllendirilmeli. Siz de bilirsiniz ki, eleştirmek çok kolaydır. Yapılan bir şeye karşı eleştirici bir tutumla yaklaşırsanız veya hiç yapılmamış gibi davranırsanız, bir bakıyorsunuz yapılabilecek olanlar da yapılmamaya başlanıyor. İşte bu nedenle iyi şeyler ödüllendirilmeli diye düşünüyorum.
Marmaris'te yaşayıp da pozitif olmamaya imkan yok, işte en çok bu yüzden olaylara pozitif bir bakış açısından bakmalıyız. Bu Marmaris yaşayanına özel bir yapı olmalı belki de.
Doğa cennetinde yaşıyoruz. Koyları, denizi, ormanları her şeyiyle dünya güzeli bir yer Marmaris. Sağlık ve eğitim açısından da sorun yaşanmıyor. Eğitim konusunda birçok eleştiriler yapılıyor olsa da, buranın eğitim seviyesinin iyi olduğunu söylemek istiyorum. Sağlık yönünden de gerçekten küçümsenemeyecek bir hizmet anlayışına sahibiz. Altyapı sorunumuz yok, kavga gürültü yok, huzurlu bir ortamda yaşıyoruz. Bu söyleşiyi okuduklarında eş, dost “Çok iyimser bakmış Nafiz” diyebilirler. Ama nasıl bakarsanız, öyle görürsünüz.
Marmaris'e geldiğim, buradaki eşimi, dostumu tanıdığım ve burada yaşadığım için çok mutluyum.

Yaşadığımız güzelliklere zarar gelmesini asla istemem
-Böyle bakmanın faydası ne sizce? Belki eksiklere eleştirel bir bakış açısıyla yaklaşılırsa, daha farklı, daha olumlu çalışmalara teşvik etmez miyiz insanları?
- Şöyle bir analiz yapabiliriz. Eğer ki insanlar yerlerde çöp görürse, çöp atarlar. İyimser bakış açısıyla bakarsanız, Marmaris'e zarar vermekten korkarak yaşamış olursunuz, her şey daha güzel olur. Yaşadığımız bu güzelliklere asla zarar gelmesini istemem. Daha iyi bir Marmaris olmasını istiyorsak, bu konuda çalışan insanlara destek vermeliyiz. 2007 yılı sonunda Kızılay Başkanı olduğum zaman bakış açım buydu. Bu bakış açısıyla yaklaştım ve çalıştım. Kızılay'ın Marmaris'te geldiği nokta da bu… İyi ve güzel.

Muğla ilinin tek kan bağış merkezini oluşturduk
- Evet, Marmaris yaşayanları olarak sizi kutluyor ve teşekkür ediyoruz. Marmaris'te Kızılay insanlara daha iyi hizmet edecek bir konuma geldi başkanlık döneminizde. Ne gibi çalışmalar yaptığınızı paylaşabilir misiniz bizimle?
- Dünya ve Türkiye ekonomik kriz yaşarken, bugün Muğla İlinin tek kan bağış Merkezini oluşturmuş durumdayız. Yeri gelmişken her türlü övgüyü hak eden, mütevaziliğiyle herkesin sevgisini kazanmış olan sevgili İhsan Salakozlu'nun bu oluşumda büyük payı olduğunu vurgulamak istiyorum. Salakozlu, Kızılay Kan Merkezi'nin yapımını ve mobilya-mefruşatının teminini üstlendi. Bu nedenle, Kan Merkezi'mize rahmetli kayınvalidesi Birgül Gökmen adını verdik. Kızılay'ın en yüksek ödülü olan altın madalya ile ödüllendirildi. Marmaris kamuoyu adına huzurlarınızda kendisine tekrar teşekkür ediyorum. Bu Marmaris için bir kazanımdır.
Tabii ki bu oluşum sırasında Marmaris'ten çok büyük destekler oldu. Açılışımızda ödüllendireceğimiz katılımcılarımız var. Marmaris kamuoyu ve kurumum adına Marmaris'teki afet ve lojistik depomuzu kurmamızı sağlayan Armutalan Belediye Başkanı Muhammet Ünlü'ye, binanın yapılışında ve yasal statü kazanmasında büyük emek ve gayretleri olan Marmaris Belediye Başkanı Ali Acar'a, yol göstericiliğinden ötürü Marmaris Kaymakamı Sayın A.Serdar Polat'a, kamuoyunu Kızılay adına bilgilendirici faaliyetlerinden dolayı Marmaris Müftüsü Bahattin Kara ve Marmaris Milli Eğitim Müdürü Züleyha Aldoğan'a sizin aracılığınızla çok teşekkür ediyorum.
Bugün Kızılay Kan Merkezi Muğla ilinin kan ihtiyacını temin edebilen bir kurumdur. Kan bağışında bulunmak isteyenler, artık her gün özverili çalışmalarımız yardımıyla kan verebilirler.

Pozitif bakış açımı Kızılay'a yansıttım
-Marmaris'te Kızılay'ı böyle güzel bir taşıdıktan sonra ileriye dönük hedeflerinizi nasıl sıralayabilirsiniz?
-Kızılay olarak görevimiz tabii ki bitmedi. Bir takım hedeflerimiz var. İlk Yardım Eğitim Merkezi de oluşturacağız. Bu çok önemli. İşyerlerinde çalışan her 20 kişiden birinin ilk yardım konusunda eğitim alıp, ilk yardım sertifikası alma zorunluluğu var. Biz Kızılay olarak bu hizmeti de sunacağız.

Afet Kurtarma ve Yardım Timi kuracağız. Türk Kızılay'ı olarak Marmaris için, halkın yanında olmaya devam edeceğiz. Kızılay'a 24 saat ulaşılacak telefonlarımız var. İhtiyaç olduğu durumlarda icapçının telefonuna mutlaka ulaşılabilinir.
Marmaris Kızılay'ın şu anda bir arabası var, iki araca daha ihtiyacımız var, bu sorunumuzu da zaman içinde çözeceğimize inanıyorum.
İşte ben pozitif bakış açımı Kızılay'a yansıttım. Benim hayat felsefem bu. Sana nasıl bakılmasını istiyorsan, sen de öyle bakacaksın. Başarıyı paylaşmak sağlam karakter ister ve başarı paylaşıldığında güzeldir. Bizim millet olarak başarıyı paylaşma sorunumuz var. “Ben yaptım” diye ortaya çıkmak yerine, başarıyı paylaşırsanız başarının hazzına daha çok varırsınız.

-Marmaris'te yaşamayı seçen “Kuzeyin Çocukları”na neler söylemek istersiniz?
- Yine aynı şeyleri tekrarlayacağım. Birlik ve beraberlik içinde yaşadığımız bu dünya harikası yere sahip çıkmalıyız. Türkiye'nin Dünyaya açılan bu modern yüzünde, pozitif yaklaşımlar ve olumlu bakış açılarıyla daha daha güzel ve iyi koşullardaki bir Marmaris için çaba göstermeliyiz.


Oya Dirikcan/ Marmaris