Arefe gecesi müthiş bir temizlik planlaması yaptım. Malum bayram geliyor ya. Ben de bir heves bir heves. Sanki bütün Marmaris evimi ziyaret edecek, benimle bayramlaşacak. Yatağa yattım uyuyabilirsen uyu. Temizlik planları yakamı bırakmıyor ki.

Sabah heyecanla uyandım. Önce elektrikli süpürge ile şöyle bir başlamaya karar verdim. Spor kıyafetlerimi giydim. Süpürgeyi itinayla dolaptan çıkardım. Borularını taktım. Salondan başladım. Uğraşıyorum, uğraşıyorum hiçbir şey olduğu yok. Kapağı açtım torba dolmuş. Torbayı çıkardım attım. Aradım aradım yedek bir torba buldum. Takabilirsen tak. " lan salak" dedim. " çıkarırken lanet torbayı nasıl takıldığına baksana. Yemin ediyorum yarım saat uğraştım. Sonunda bir mucize oldu, kendi kendine takıldı. Önce hayret ettim, sonra meleklerime teşekkür ettim.

Yatak odasına geçtim. Ve içimde meleklerimin ve şeytanımın mücadelesi başladı. Şeytan dedi ki" sakın yatağı kaldırıp altını süpürme, belini ağrıtırsın yavrucuğum, kenarları al yeter" Meleklerim; yatağın altını almadan olmaaaaz dediler. Sonunda meleklerimi dinledim yatağın altını süpürdüm. Ama misafir odasında ki yatağın altını süpürmedim. Bu defa şeytana uydum. "Misafir gelirse kendi süpürsün kız, çok çalıştın" dedi. Bu arada halılara gelince süpürge Japon yapıştırıcısı gıbi yapışıyor, ayırana kadar iflahım kesiliyor. Her seferinde fişten çekiyorum. Kan ter içinde kaldım sıkıldım.Tam halıları bırakıyordum süpürgenin üstündeki ayar düğmesini keşfettim. Ayyy ne ne rahatlııık, ne rahatlık.

Neyse sonunda 

süpürge faslı bitti. Bitti de bir türlü süpürgeyi dolaba sokamıyorum. Ellerimle birbirine geçirdiğim boruları birbirinden ayıramıyorum. Deli olacağım. Aaaa birde baktım altlarında küçük düğmeler varmış. Bastım ayrıldılar. Bir sevindim bir sevindiiim.

Sıra geldi mutfağa ve tuvaletlere. Cif var mı? Tabii yok. Atladım Migros'a gittim, cif aldım, eve geldim lavaboları bir güzel temizledim ( veya bana öyle geldi) Sıra geldi tuvaletlere. Çamaşır suyu var mı? Yok. Tekrar Migros. Çamaşır suyu aldım ama eldiven almayı unutmuşum. Gözlerimi kapatarak tuvaletleri çıplak ellerimle temizledim.( iyi ki gözlerimi kapamak aklıma geldi. Göz görmeyince gönül katlanıyor.)

Çamaşırlarımı topladım çamaşır makinesine attım. Dolabı açtım deterjan yok, haydi Migros'a. 

Hey Allahım adamlar yatmış kalkmış çamaşır deterjanı icad etmişler. Ne alacağımı, nereye bakacağımı şaşırdım. Hepsinin üstünde " en iyisi benim" Yazıyor. Sonunda temiz yüzlü bır kız buldum. Boynumu büktüm derdimi anlattım. Allah razı olsun bir tane seçti ve nasıl kullanmam gerektiğini izah etti. Başımdan geçenleri anlattım, ağlaşarak ayrıldık