Halil CANDA
BARLAR SOKAĞI GİRİŞİNDE ÜST ARAMASI
BARLAR SOKAĞI GİRİŞİNDE ÜST ARAMASI
Kısa adı Martab olan Marmaris Turizm Altyapı Birliği sayın valimiz başkanlığında toplanıp bir karar aldı.Buna göre Marmaris'te Barlar sokağının giriş ve çıkış noktalarında özel güvenlik tedbirleri alınması gündemde. Barlar sokağının girişinde üst araması yapılarak kesici alet,patlayıcı madde ve benzeri aletlerle bu sokağa girilemeyecek.
Güvenlik söz konusu olduğunda böyle hassas ve duyarlı olunması son derece iyiniyetli bir hareket.Ancak ne kadar uygulanabilir tartışılır.Bu kadar hareketli bir bölgede herkesin üzerini aramak,müdahale etmek son derece zor olacak.
Kanunlar ,kurallar uygulanabildiği ölçüde işe yararlar.Uygulayamayacağınız kurallar için kafa patlatmak,emek harcamak ne kadar doğru?
Güvenlik sorunu aslında tüm ülke genelinde ciddi bir sorun.Gazetelerin üçüncü sayfalarını okuduğunuzda,cinayet,yaralama haberlerini dinlediğinizde siz de kendiniz ve yakınlarınız için endişe duyuyorsunuz.Hiç yerine çıkan kavgalar,yok yere öldürülen insanlar ,geride bıraktıkları.
Sorun galiba suçların karşılığı olan cezaların vicdanları yeterince tatmin etmemesi.
İnsanların işleyecekleri suçun karşılığında alacakları cezaları göze alabilmeleri. Yani cezaların caydırıcılığı.
Bu konuda yürek burkan yüzlerce örnek verebilirim.Mesela İzmir'de üniversite öğrencisi bir kızı aşkına karşılık vermediği için öldüren bir şahıs 10 yıl ceza alıyor.Aynı şahıs rüşvet vererek cezaevine cep telefonu soktuğu için 8 yıl ceza alıyor.
Ya da aşırı alkol alıp trafiğe çıkan bir şahıs kaza yaparak bir vatandaşımızı öldürdüğü takdirde taksirle adam öldürmekten yargılanıyor. Aldığı ceza da kamu vicdanını tatmin etmiyor.Bu ne hakimlerin suçu ne de başka bir mercinin.Bu husus yasa koyucunun elinde.Yani Meclisin.Meclis hukukçularla,bilim adamlarıyla hakimlerle savcılarla ,avukatlarla ve vatandaşla kafa kafaya verip halkı tatmin edecek,insanları o suçları işlemekten alıkoyacak kanunlar yapmalı.İnsanlar alkollü direksiyon başına geçmenin çok ciddi bir suç olduğunu ,eğer bu şekilde bir kazaya karışırlarsa bunun sıkıntısından ömür boyu kurtulamayacaklarını bilmeliler.Üç ay yatar çıkarım rahatlığı olmamalı.Cezalar caydırıcı olmalı.
Bizler sadece Barlar sokağında değil tüm Marmaris'te güvenle dolaşmak istiyoruz.
ADA
Bir zamanlar, bütün duyguların
üzerinde yaşadığı bir ada varmış:
Mutluluk, Üzüntü, Bilgi ve
tüm diğerleri, Aşk dahil.
Bir gün, adanın batmakta olduğu,
duygulara haber verilmiş.
Bunun üzerine hepsi,
adayı terketmek için
sandallarını hazırlamışlar.
Aşk, adada en sona kalan duygu olmuş.
Çünkü, mümkün olan en son ana
kadar beklemek istemiş.
Ada neredeyse battığı zaman,
Aşk, yardım istemeye karar vermiş.
Zenginlik,
çok büyük bir teknenin içinde geçmekteymiş.
Aşk,
"Zenginlik, beni de yanına alır mısın?"
diye sormuş.
Zenginlik,
"Hayır, alamam. Teknemde çok fazla altın
ve gümüş var, senin için yer yok." demiş.
Aşk, çok güzel bir yelkenlinin içindeki
Kibir'den yardım istemiş.
"Kibir, lütfen bana yardım et!"
"Sana yardım edemem Aşk.
Sırılsıklamsın
ve yelkenlimi mahvedebilirsin."
diye cevap vermiş Kibir.
Üzüntü yakınlardaymış
ve Aşk, yardım istemiş:
"Üzüntü, seninle geleyim..."
"Off, Aşk, o kadar üzgünüm ki,
yalnız kalmaya ihtiyacım var."
Mutluluk da Aşk'ın yanından geçmiş
ama o kadar mutluymuş ki,
Aşk'ın çağrısını duymamış.
Aşk, birden bir ses duymuş:
"Gel Aşk! Seni yanıma alacağım..."
Bu Aşk'tan daha yaşlıca birisiymiş.
Aşk o kadar şanslı ve
mutlu hissetmiş ki kendini
onu yanına alanın kim olduğunu
öğrenmeyi akıl edememiş.
Yeni bir kara parçasına vardıklarında,
Aşk'a yardım eden, yoluna devam etmiş.
Ona ne kadar borçlu olduğunu
farkeden Aşk, Bilgi'ye sormuş:
"Bana yardım eden kimdi?"
"O, Zaman'dı" diye cevap vermiş Bilgi.
"Zaman mı?
Neden bana yardım etti ki?"
diye sormuş Aşk.
Bilgi gülümsemiş:
"Çünkü sadece Zaman Aşk'ın ne kadar
büyük olduğunu anlayabilir..."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.