Yerelde siyaset yapmak çoğu zaman büyükşehirde ya da ülke genelinde siyaset yapmaktan daha zordur. Seçen için de zordur seçilen için de zordur.
Normal şartlarda bir araya gelmeyecek insanların bir araya gelebildiğini hayretler içinde görürsünüz. Belki bir dönem birbirlerine atıp tutanların ,birbirilerine günahını bile vermeyeceklerin birbirleriyle nasıl ittifak kurduğuna şahit olunca dünyada olmayacak şey yokmuş dersiniz.
Bunu ben kendimde bile hissedebiliyorum. Farzı misal filan partinin adayını sevmiyoruz. Ama falan partinin adayını hiç sevmiyoruz. İkisi arasında bir seçim yapmamız gerektiğinde sevmediğmiz adayı ,hiç sevmediğimiz adaya tercih ediyoruz. Çünkü sistem buna başka bir alternatife müsaade etmiyor.
Seçilen için de zor şeyler bunlar. Adam belki selam vermeye tövbe ettiği hasmından gidip oy istemek durumunda bile kalabiliyor.
Hele bir de bizim bölgemizde kronikleşmiş bir iktidar antipatisi var. Siz Ak Partiye dünyanın en makul en mantıklı adayını bile getirseniz ,karşı taraftaki aday da isterse vatandaşın ocağına incir ağacı diksin tercihler yine de kolay kolay değişmiyor. Çoğu vatandaş geçen seçimlerde ‘’içim yanıyor ama elim başka yere de gitmiyor’’ diyerek partisine oy verdi. Bu durum seçmenlerin suçu mu ?Asla. Hatta bu seçimde Ak Parti bu bölgede bu dezavantajı daha fazla yaşayacak. Bu ülkeyi yönetenlerin tercihi.Bu bölgedeki kayıpları başka bölgelerdeki kazanımlarla telafi etmeye çalışıyorlar. Tabi olan bu bölgedeki Ak Partinin adaylarına oluyor ama onlar da bu fedakarlıkların karşılığını bir şekilde görürler diye düşünüyorum.
İşte siyaset dedikleri kuzuyu kurt ,kurdu kuzu gösterme sanatı. Bir bakmışsınız ,olmayacak şeylerden kavga ettiğiniz,husumet güttüğünüz ,iki dünya biraraya gelse barışmam dediğiniz insanlarla kolkala girmiş aynı hedefe yürüyor bulursunuz kendinizi. Akıl sır ermez.
