İspanya’da altı yüz hüküm süren Endülüs Emevi devleti son demlerini yaşamaktadır. Kastilya kraliçesi İsabella ile Aragon kralı Ferdinand Müslümanlara karşı güçlerini birleşmek için siyasi bir evlilik yaparlar.
Zaten kötü yönetilen Endülüs Sultanı Ebu Abdullah canını kurtarmak için şehri teslim eder. Yapılan gizli pazarlıkta kendisinin ve ailesinin şehri sağ salim terk etmesine izin verilecektir.
Sultan ebu Abdullah ailesi ile şehri gizlice terkederken Gırnata’yı tepeden gören bir mevkiye gelince durur ve son kez şehre bakar. Gözyaşlarına hakim olamaz.O sırada annesi Ayşe onu küçümseyen bakışlarla süzerek tarihe geçen şu sözü söyler.
‘’ağla oğlum ağla erkek gibi savunamadığın ülken için bari kadın gibi ağla’’.
xxx
Ben bu ülkede çoğu zaman bir şeyi en fazla savunanların ona en fazla zarar verenler olduğunu gördüm.
İslama en fazla zarar verenler islamı yaşamayıp sadece diline dolayanlardır.
Cumhuriyete en fazla zarar verenler cumhuriyeti diline dolayıp onun rantını en fazla yiyenlerdir.
Sosyalizme en fazla zarar verenler sosyalizm sayesinde lider oldukları ülkelerinde faşizan bir diktatöre dönüşenlerdir.
Milliyetçiliğe en fazla zarar verenler onun sağladığı güçle yasadışı işlere bulaşanlardır.
Fenerbahçeye en fazla zarar veren Aziz Yıldırım , Trabzon’a en fazla zarar veren Sadri Şener’dir.
xxx
Samimi insanlara ihtiyaç var.
Sözünü tutan insanlara.
Bu kadar insanın alnını secdeye koyduğu bir ülkede bu kadar çok hak hukuk yeniyor.
İnsanlar öyle bir duruma geldi ki, kendi tırnağının kopması başkasının kafasının kopmasından daha önemli.
Bugün Reyhanlı’da kirli politikacıların pis çıkarlarına 43 can feda edildi. Allahtan ertesi gün Galatasaray Fenerbahçe derbisi var.
Televizyon kanalları ülkede bir patlama olmamış insanlar ölmemiş gibi davranıyor.
Düne kadar en büyük düşman Apoydu . Şimdi bakıyorum da ‘’biz bu adama haksızlık mı etmişiz’’ diyecek hale geldik.
Apoyu barındırırken bile bu kadar diş bilemediğimiz Suriye şimdi en büyük düşman. Dışişleri bakanımızın onur meselesi oldu Esad’ın kalması gitmesi.
Öyle kötü bir Suriye politikamız var ki. Gerçekten gelmiş geçmiş sayılı diktatörlerden biri olan Hafız Esad’ın oğlu bile, bizim oraya gönderdiğimiz muhaliflerden daha hayırlı.
Milliyetçilik sloagan atmaktan ibaret,
İnsanlık facebooka sıkışmış ordan dışarı çıkamıyor.