30 Ağustos Buruk Zafer Bayramı
Geçen bir arkadaşım yazmış, internetten tanıştığı biri ile yüz yüze buluşmuşlarda, o internetteki havayı yakalayamamışlar. Bundan sonra da yüz yüze görüşmeme kararı almışlar. İsabet olmuş. Her şeyi kısaltarak yazıyorsunuz, ee normal konuşmaya benzemiyor ki. Eskiden leb demeden leblebiyi anlayan makbuldü, şimdi artık birisine bir şey anlatmak için sayfalar yazmak gerekiyor. Çünkü insanların anlamaları azaldı. Algılar değişti. Mimikler samimiyetini yitirdi. Yani daha aklıma gelipte yazamadığım o kadar eksilme var ki insanoğlunda. Komşuluk bile bitti. Hem sadece büyükşehirlerde değil ha, köylerde bile bitti. Ben hem tanığım, hem davacı. Kendi komşumla konuşmuyorum, Müslümanım diye geçiniyorum. Allah biliyor ya bu yazım gıybet olmasın diye dua ederim. Kendi Müslümanlığımdan korkarım. Dolayısı ile çevremdeki herkesinkinden. Komşum aç, akrabam aç, onlara üzülmüyorum Somali'dekilere üzülüyorum, Pakistan'a üzülüyorum, Çin' e üzülüyorum. Memleketimde yardıma muhtaç onca insan varken, Filistin'e gemileri sokamadan onca gıdayı, yardım malzemesini İsrail'e bırakıyorum.
Hele hele şu günler, o miting senin bu miting benim koşan insanoğlu ve onların lideri taklidi yapanlar. Sizlere daha çok üzülüyorum. Komşunuzun davetine icabet etmezsiniz, komşunuz için iki adım atmazsınız, birileri yine palavralar anlatacak diye, senin yanında senden, başkasının yanında başkasından olma ikiyüzlülüğünü göstermelerine rağmen koşa koşa gidersiniz lider taklidi yapanlarınızın yanına. Yahu göz var, izan var. Yani acaba şimdiye kadar hangisi verdiği bütün vaatleri yerine getirdi de, siz katıksız inanırsınız bunlara? Hangisi çıktı iktidar oldu da ondan yana olmayanlarınız onun hakkında hırsız demediniz, hangisi çalmadı. Hangisi kayırmadı. Hangisi Tövbe Haşa Hz. Ömer'di?
Bir bırakın hele ordan oraya boş şeyler için koşmayı, ona saldırmayı, buna laf atmayı. Yani kendi kendimize kavga etmeye bahaneler aramaktan ne zaman vazgeçeceğiz. Hiç kafanız basmıyorsa bir tarihe bakın. Göktürkler Çinlilerden kız almış-vermişler aşağı Göktürk, yukarı Göktürk. Karahanlılar öyle, Gazneliler öyle. Bizim dışımızdaki milletler bizim güçlenmemizi istemedikçe bizi birbirimize kırdırıyor, işin kötü yanı her birimiz de bunu bildiğimizi söylüyoruz, ama yine de nafile. Çanak tutmaya, milletin karşıdan geçip gülmeleri ve ellerini ovuşturmalarına kendi ellerimizle fırsat veriyoruz.
Çıkardınız başımıza bir referandum. Onunla yatıyoruz, onunla kalkıyoruz. Kardeşim oy kullanacak adamların kaçtanesi anayasa okumuş hayatında? Okuyanların kaç tanesi anlamış. Şimdi soruyorsunuz bize, değiştirelim mi değiştirmeyelim mi? Adı ne? Demokrasi, adı ne Milletin sözü. Adı ne falan, filan, yalan dolan. Biz ne anlarız anayasadan? Şimdi referandumdan çıkacak sonuç her ne olursa olsun, bu ülke biraz daha kaosa sürüklenecek mi sürüklenmeyecek mi? Evet ya da hayır cevabını aldığınız zaman her iki taraf için de söylüyorum ne bitecek. Kavgalarınız bitecek mi ? bağrışmalarınız bitecek mi ? kendinize olan saygınızdan bize ne de, bize olan bu saygısızlığınız bitecek mi ? Hayır . Daha da körükleyeceksiniz, fitneyi, fesadı, düşmanlığı bizlere. İngilizin yapamadığını kendi kendimize yapacağız bu gidişle.
Sahte birlik beraberlik naraları atıyoruz. Bu gün 30 Ağustos, bir zafer bayramında yazdıklarıma bir bakın hele. Özgürlüğümüzü elde ettiğimiz bir günde, hangi telaş içindeyim.
Kendi kendimize özgürlüğümüzden vazgeçmek üzere olduğumuzu düşündükçe Bayram mesajı falan gönderesim gelmiyordu. Bu size 30 Ağustos Zafer Bayramı mesajımdır. Birçok kişinin sahte mesajından farklı olsun istedim.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.