Bir ağlayabilsem

Çocuk olmak ne zormuş. En küçük suçlamada, suçsuz iseniz ağlamak. Suçsuzluğunuzu ispata kalkışmanızda sizi dinlememeleri, size inanmamaları.

Bütün iş çocuklukta başlıyor işte; suçluluk duygusu o yaşta işleniyor, beynimizin kullanamadığımız, sadece kendisi istediği zaman ön plana çıkardığı bilinçaltı dediğimiz kısımlarına. Bir kere suçlandınız mı o suça ve suçlayanlara karşı kininizden 'O yapmadığınız eylemi' yapmak istiyorsunuz ki adalet yerini bulsun.

Örneğin; yalan söylemekle suçlanıp da, söylemediyseniz; bir daha aynı durumda kaldığınızda inadına yalan söylüyorsunuz, doğrusuna inanmayacaklarını düşündüğünüzden. Kısmen rahatlatıyorsunuz kendinizi ve bir bakıyorsunuz alışkanlık yapmış bu iş ve yalancı oluvermişsiniz istemeden.

Bir arkadaşınız yahut kardeşiniz şikayet ediyor sizi 'kem söz' söylemekten. Yok aslında öyle bir şey ama küçüksünüz ve potansiyel de varsa tipinizde inanıyorlar karşınızdakine. Küfürbaz oluveriyorsunuz o andan sonra.

Buna benzer bir sürü ve daha beterleri var. Saymakla, anlatmakla bitmez! Ağlamakla başlamıştı ya bu çocuğun öyküsü! Ya ağlayamayıp içine attıysa. İçten içe bir kin ve nefret beslediyse. Ya da mülayimce bekleyip hep tokadını yediyse hayatın?

Nasıl bir yetişkin beklersiniz? Ya da o çocuk kendini nasıl yetiştirebilir dersiniz kahpe dünyanın zorbalıkları içinde? Ne kadar faydalı olabilir kendine ve dolayısı ile insanlığa?

Göz pınarlarım dolu, ağlamak istiyorum şimdi ama ağlayamıyorum. Titriyorum, kalemi zorlanarak tutuyorum. Başım çatlamak üzere. Ağlayamıyorum.

Bir Ağlayabilsem Çocukluğuma ağlayacağım. Bir ağlayabilsem!!!



Saygılarımla,

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Arşivi

Canımız Öğretmenlerimiz...

23 Kasım 2010 Salı 13:16

Gitmek mi Kalmak mı?

12 Kasım 2010 Cuma 12:52

Türk’ün Türk’ten başka………!

08 Kasım 2010 Pazartesi 13:24

Devamsızlık bir sorun mudur?

03 Kasım 2010 Çarşamba 11:49

Düş kırıklıkları

27 Ekim 2010 Çarşamba 13:47

Yetişkinler Yasaklansın!

14 Ekim 2010 Perşembe 10:52

İstanbul'da ulaşım (1)

12 Ekim 2010 Salı 14:20

Keşke!..

11 Ekim 2010 Pazartesi 11:32

Ben bir aspirinim

08 Ekim 2010 Cuma 10:16

Bankacılık mı işgüzarlık mı?

30 Eylül 2010 Perşembe 12:48