MHP'li adaydan

Ankara'da Yerel Seçimlerde Adeta "Devlerin Savaşı" Yaşanıyor;


Ankara'da yerel seçimlerde adeta “devlerin savaşı” yaşanıyor;
AKP'nin 15 yıllık belediye Başkanı Melih Gökçek'e karşı CHP, bir başka eski Büyükşehir Belediye Başkanı'nı, Murat Karayalçın'ı çıkardı.

Yarış, bu iki isim arasında geçecek derken, ortaya bir de “sürpriz” çıktı;


Mansur Yavaş…

Mansur Yavaş, Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığına MHP adına girdi.

Seçim kampanyasını, Ankara'nın ilçesi Beypazarı'nda son iki dönem yaptığı Belediye Başkanlığı sırasındaki çalışmalar üzerine kurdu.

Oradaki başarısını, Ankara'ya da taşıyacağı tezi üzerine kampanya başlattı.

Bir de, kampanyalarını daha çok gazete ve televizyonlara verdikleri demeçler üzerinden yürütmeyi tercih eden Karayalçın ve Gökçek'in aksine, Yavaş “eski usül”, yüzyüze kampanyayı tercih etti.

İşte bu kampanyanlardan birini, Yavaş'ın Ankara'nın ünlü Rüzgarlı sokağı'ndaki, “esnafla buluşmasını” izleme imkanı buldum.

Ve ilk izlenim;

Medyanın büyük gücüne rağmen, seçmenle “yüz yüze iletişimin” hala etkili.

Ankara'da esnaf kızgın, ekonomik kriz altında çok rahatsız.

Sokakları dolaşıp, tek tek herkese kendini tanıtan Mansur Yavaş'a her köşeden bir çağrı geliyor.

Zeynep Gürcanlı YAZIYORYaşlı bir hanım elindeki elektrik faturasını gösterip; “120 bin Lira fatura geldi. İki kişi yaşıyoruz. Nasıl iki kişi 120 TL'lik elektrik kullanır” diye sesleniyor MHP'li adaya.

Dükkanların çoğu ekonomik kriz nedeniyle siftah yapmamaktan sıkıntılı.

Rüzgarlı'daki dükkan sahipleri belediyenin söz vermesine rağmen, atık su ve lağım sistemini düzeltmemesinden, metruk binaların yarattığı görüntü kirlilinden, hırsızlığın artmasından şikayetçi.

Yavaş'ın dertlerini dinlediği dolmuşçular yolların bozukluğundan, trafiğin her geçen gün daha da sıkışmasından, otopark sorunlarından dertli.

“KRAVATLI ÇETELER…”

Rüzgarlı sokakta en çok duyulan yakınma ise, “kravatlı çeteler” üzerine.

Halkın yolsuzluklar için kullandı terim bu; Yavaş'ı durdurup, “kravatlı çeteleri bitirin” çağrıları geliyor sürekli.

MHP'li adayın bunların hepsi için ortaya koyduğu bir çözüm önerisi var. Her sorunu dinlediğinde, bunu çözmek için yapacaklarını anlatıyor ve ekliyor;

“Diğerleri söz verdi, fırsat da buldu, ama sözlerini tutmadı. Beni seçin; Benim en azından sözümü tutma ihtimalim var….”

SEÇİMİN SÜRPRİZİ OLACAK MI?

Mansur Yavaş, Beypazarı'nda uyguladığı ve başarılı olduğuna inandığı sistemi, Ankara'da da uygulamaya kararlı.

Sistem basit; “Şeffaf belediyecilik…”

Her konuşmasının başında, “seçilirsem, Başkan olduğum gün parti rozetini çıkaracağım” cümlesiyle başlıyor ve ekliyor;

“Beypazarı'nda, Belediye encümenine bir de AKP'li üye aldım. Hem çoğulculuğu sağladım, hem de denetimi. Aynısını Ankara Büyükşehir'de de uygulamak istiyorum. Encümene hem AKP'li, hem de CHP'li üye alacağım…”

Yavaş, “şeffaflık” ilkesini daha şimdiden, kampanyasında bile başlattığını söylüyor. Ve bu çerçevede kampanya başından bu yana yaptırdığı kamuoyu anketlerinin sonuçlarını açıklıyor.

Kendi yaptırdığı anketlerdeki rakamlara göre, Ekim ayında kampanyaya başladığında destek oranı sadece yüzde 8 olmuş. Oysa Ocak'ta bu oran yüzde 21'e, şubatla birlikte ise yüzde 28'e çıkmış. Seçime bir ay kala, kendi yaptırdığı anketlerde hala üçüncü durumda. Ama yükselişin süreceğine ve kendisini birinciliğe taşıyacağına emin.

Kısacası, Yavaş seçimin “sürprizinin” kendisi olacağını söylüyor.

Bu sürpriz gerçekleşir mi?

Hep birlikte 29 Mart'ta göreceğiz…