Demirel'in Gönlü Razı Olmamış

9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, DP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk ve Genel İdare Kurulu (GİK) üyelerini kabul etti ve "Bu hareketin eriyip gitmesine, gömülmesine benim de hiç içim razı olmazdı. Ben nihayet parti politikası içinde değilim; ama ben Türkiye'nin işlerinin iyi gitmesi, demokrasinin işlemesi, özgürlüklerin, hak ve hukukun işlemesi, vatandaşımın aş, iş, ekmek bulabilmesinin peşindeyim. Sizin de çıktığınız yol bu yoldur" dedi.
DP Genel Başkanı Cindoruk ile GİK üyeleri, Anıtkabir ziyaretinin ardından, kendisini genel başkanlık yarışında açıkça destekleyen 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'i Güniz Sokak'taki konutunda ziyaret etti. Demirel, kabul sırasında 50 GİK üyesi ve gazetecilerin Güniz Sokak'taki evinin odasına sığmaması üzerine, "Bu güzel Mayıs gününde bu odaya sizi sığdırmakta müşkülat çektim. Yalnız bu müşkülata ben sebep olmadım. Gerçekten sizin temsil ettiğiniz bu hareket bu odadaki bu kargaşayı, bu yığılmayı meydana getirdi" diye konuştu.

Demirel, kabul sırasında yaptığı konuşmada, bir ülkede, "bize ne oluyor, nereye gidiyoruz?'diye konuşulmaya başlanmasının kaygının, endişenin göstergesi olduğuna dikkat çekti. Demirel, "İşleyen demokrasilerde bu çeşit kaygılar genellikle olmaz, olmaması lazımdır. Ama eğer sistem istemiyorsa bu kaygılar kaçınılmaz olarak halkı işgal eder. Bu gibi hallerde bizim söylediğimiz şey şu olmuştur; "demokrasi içinde meşruiyet içinde çare tükenmez" diye konuştu. Demirel, DP'nin yeni yönetimine işaret ederek, bu hareketin, demokrasi içinde, meşruiyet içinde Türk halkının demokrasi, özgürlük, adalet, huzur, güven, asayiş, emniyet, aş, iş, ekmek, eğitim, sağlık gibi ihtiyaçlarına daha çareler bulmak için partiler sisteminin daha iyi işler hale getirmek için girişilmiş bir hareket olduğunu söyledi.

-"BU ÜLKEDE NE GÖRÜYORSANIZ ORTA SAĞ HÜKÜMETLERİNDİR"-

Partiler sisteminin Türkiye'de, tahribata uğradığı belirten Demirel, geçen 50 sene içinde, 1950-2000 yılları arasındaki Türkiye'deki hizmetlerin sahibi olan hükümetlerin, orta sağ hükümetler olduğuna dikkat çekti. Bu orta sağ hükümetlerin halkın içinden gelmiş hükümetler olduğunu belirten Demirel şunları dedi:

"Sadece DP, AP yüzde 50'nin üzerinde oy almışlardır. Anavatan partisi yüzde 40 ile 50 arasında oy almıştır. Bu üçünü alırsanız hepsi de yüzde 45'in üzerinde oy alarak gelmiş hükümetlerdir. Bu ülkede ne görüyorsanız, içtiğiniz sudan yaktığını ışığa kadar, üstünden geçtiğiniz yoldan, içinde yattığınız hastaneye kadar, içinde çalıştığınız fabrikaya kadar, içinde okuduğunuz okula kadar, üniversiteye kadar bu hükümetlerindir. Yani bu siyasi hareketindir. Peki bu siyasi harekete destek veren, yöne veren milyonlar nerde? Bu milyonlar kaybolup gitmiş değildir, gene milyonlar yerindedir. Yalnız milyonlar dağılmıştır ve 1980'de CHP'nin de AP'nin de kapatılmış olması Türkiye'de bugünkü sıkıntılara sebep olmuştur. Kapatma dağılmayı getirmiş, siyasi partiler dağılmıştır."

-"BU HAREKETİN ERİYİP GİTMESİNE İÇİM RAZI OLMAZDI"-

Demirel, 4-5 senedir pek çok kimsenin kendisine, "Bu işin sonu nereye varacak? Biz kime oy vereceğiz? Bizim oy vermek istediğimiz parti nerde?" sorduğunu söyledi. 29 Mart seçimlerinden sonra oluşan yeni ortamda, bu taleplerin çok daha artarak, bir konjonktür meydana geldiğini kaydeden Demirel, "Bu konjonktür de değerli siyaset arkadaşım, kardeşim sayın Cindoruk, böyle bir dağılmışlığı ortadan kaldırmak görevini üstlendi. Kendisine çok teşekkür ediyorum" dedi.

GİK üyelerine de seslenen Demirel, "Gerçekten 50 sene çoğunuzla beraber, çeşitli zamanlarda içinizde bulunduğumuz bu hareketin eriyip gitmesine, gömülmesine benim de hiç içim razı olmazdı. Ben nihayet parti politikası içinde değilim ama ben Türkiye'nin işlerinin iyi gitmesi, demokrasinin işlemesi, özgürlüklerin, hak ve hukukun işlemesi, vatandaşımın aş, iş, ekmek bulabilmesinin peşindeyim. Sizin de çıktığınız yol bu yoldur" diye konuştu.

-PARTİLİLERE ÖĞÜT VERDİ-

Demirel, salonda bulunan partililere başarılar dileyerek, "Halkımızdan destek göreceksiniz, halkımız sizi bekliyor. İşiniz kolay değil, hangi iş kolay ki? Ama sabırla metanetle çalışırsanız, önünüze çıkabilecek engellerin hepsini aşmak imkanı vardır. Milletimize yapacağınız hizmetler için, bundan önce yaptıklarınız dahil, yeniden yapacağımız hizmetler için hepinize teşekkür ediyorum. Sayın Cindoruk, geçmişten gelen tecrübesi ve zor zamanların adamı olarak sanıyorum bu harekette ülkemize çok yararlı olacaktır. Ona yardımcı olacaksınız. Onunla beraber kader birliği etmiş durumdasınız" dedi.

-CİNDORUK: "BU SİYASİ HAREKET İÇİNDE OLMAMI ONA BORÇLUYUM"-

DP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk da, Demirel'i kastederek, "Bugün burada bir siyasi hadise içinde bulunmamı büyük ölçüde ona borçluyum. Onun ikazları onun teşvikleri ile önemli bir siyasi hareketin içine girdim" diye konuştu.

Demirel'in sadece 9. Cumhurbaşkanı değil, DP'nin temelini teşkil eden, DYP'nin de kurucusu ve genel başkanı olduğunu ifade eden Cindoruk, "Benim de liderimdir, buradaki arkadaşlarımın çoğunun da lideridir. Kendilerine teşekkürlerimizi, saygılarımızı, sevgilerimizi ve bağlılık duygularımızı sunmaya geldik" dedi. Demirel'i kasteden Cindoruk; Türk milletine son asır içinde en fazla hizmet eden devlet adamlarından biriyle karşı karşıya olunduğunu söyleyerek şunları dedi:

"Onun bizim siyasi hayatımızdaki etkisi giderek artıyor. Bugün bile her türlü fikir alanında, her türlü düşünce ve buna benzer hadiselerde, büyük olarak Sayın Cumhurbaşkanın fikrini almak hepimiz için bir borç teşkil ediyor. Hepimiz için önemli olduğu kadar da değerli bir alanı teşkil ediyor. Biz bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Sayın Demirel'i fikirlerinden faydalanacağız, onun saçtığı ışıklardan faydalanacağız; yolumuzu aydınlatacağız. Türkiye siyasi hayatın durgunluk nedenlerinden biri de geçmişe dönük değerlerimize itibar etmekteki kusurumuzdur. Bu kusurun telafi edilmesi gerekmektedir. Kuşaktan kuşağa, değerli fikirler, düşünceler ve değerli hizmetler aktarılmalıdır. Sayın Demirel ile şahsen çok eskiye dayanan bir siyasi arkadaşlığımı ve bir fikir beraberliğimiz oluştu. Bugün burada bir siyasi hadise içinde bulunmamı da büyük ölçüde ona borçluyum. Onun ikazları onun teşvikleri ile önemli bir siyasi hareketin içine girdim. Amacımız bence sadece partilik yapmak ya da partiyi biraz daha ilerletmek değil, Türkiye'nin içinde bulunduğu siyasi hayatta bir boşluğu doldurmaktır. Geçmişte Sayın Demirel'in ve partilerinin temsil ettiği boşluğu doldurmak için kendisine söz veriyoruz."