Artık Türkiye'de açlık ve sefalet üzerine, tarladaki pancar fiyatından, Ordu'daki fındık üreticisinin  halinden, maden işçilerinin çektiği rezillikten, yatağa aç giren çocuklar üzerinden yapılan siyaset  yoksulluk çekene bile cazip gelmiyor. Çünkü yoksulluğun, ekonomik adaletsizliğin, açlık sınırı altında yaşamanın  kaderimiz olduğuna kanaat getirmişiz. İktidara kim gelirse gelsin insanlarımız biliyor ki yaşadıkları hayatta daha iyi bir gelişme olmayacak. Değil Kemal Kılıçdaroğlu lambadan cin çıksa biliyoruz ki bu toprakların kaderi değişmeyecek.

           Her iktidar kendi zenginlerini yaratır. Geçmişte ANAP kendi zenginlerini yaratmıştı, sonra Demirel. Durum bugün de farklı değil. Yarın iktidara CHP de gelse, MHP de gelse ya da hiç hesapta olmayan bir vatandaş da gelse o da  kendi zenginlerini doğuracak.

           Yolsuzluklardan dem vurarak iktidarı yıpratacağını sananlar yanılıyorlar. Aslında bunları durmadan dillendirip, çorak arazide gömü bulmuş gibi davranan iddia sahipleri yıpranıyor. Çünkü bizler artık yolsuzluğu da alınyazımızın bir parçası olarak kanıksıyoruz.Çünkü yolsuzluk yapmayacak bir siyasi parti olamayacağını düşünüyoruz.

''Bırak yesinler adamlar iş yapıyor'',''Falanca gelse yolsuzluk yapmayacak mı''  düşüncesinde birleşiyoruz. Yolsuzluk bulup ortaya çıkararak iktidarın değişeceğini düşünenler kendilerinin Türkiye'de değil Japonya'da Norveç'te falan siyaset yaptığını düşünüyor olmalılar.

         2007 yılındaki genel seçimlerde Ak Parti tek başına iktidar oldu,son referandumda AK Parti yine ezici bir üstünlük kazandı.Seçime kaldı 6 ay.Muhalefet partileri AK Partiye oy verenleri bu işten vazgeçirecek bir hamle yapamadılar henüz.Yani yine kıyı bölgeleri muhalefette,diğer taraflar Ak Partide olacak.

         Yoksulluk ve yolsuzluk üzerine siyaset  yapanların sadece kendi oyları eriyor. Bunun suçlusu olarak da halkı görüyorlar. Geçmişte  bu halk ne iktidarları değiştirdi, ne muhalefetleri iktidar yaptı. Ama sonu hep hüsran oldu. O yüzden de artık fakir edebiyatı yapana, yolsuzluk lafını ağzından düşürmeyene inanmıyor kimse. Gelen daha az  mı yiyecek diyoruz kendi kendimize