Uzlaşmak iyidir…
Hele ki bu memlekette kavga, gürültü, bağırma çağırma eksik olmuyorsa…
İnsanız neticede…
Konuşarak anlaşmak gibisi yoktur.
Ama bazı uzlaşmalar vardır ki…
İnsanın içine sinmez.
Hele ortada menfaat varsa, çıkar varsa…
Orada bir durmak gerekir!
Zamanında Marmaris Belediyesi’nin en küçük eksiğini arayıp, bulup, büyütüp manşet yapanlar vardı.
Sayfalarını o hatalarla doldurup memleketi yangın yerine çevirenler…
Ne oldu şimdi?
Aynı belediye birden sütten çıkmış ak kaşık mı oldu?
Aynı kişiler, aynı kalemler şimdi Marmaris Belediyesi’ni yere göğe sığdıramıyor.
Övgüler havada uçuşuyor.
Gören de sanır ki Marmaris, Avrupa şehirlerini sollamış!
Arif olan vuran olamaz.
Akıllı olmak lazım.
Buradan soruyorum:
Ne değişti?
Belediye mi değişti, yoksa siz mi değiştiniz?
Hani siz tarafsızdınız?
Hani bağımsızdınız?
Hani halk için yazıyordunuz?
Bizim yaptığımız gazeteciliği beğenmeyenler, şimdi neyin içinde olduklarının farkında mı?
Yoksa farkındalar da, ses etmeyenlerden mi oldular?
Kusura bakmayın ama insanın aklına binbir şey geliyor…
Hele bazı isimlerin birden artan mülklerini, çoğalan dairelerini görünce…
Sormadan edemiyoruz:
Acaba belediyeden tekrar matbaa işlerini, tabela, afiş baskılarını almak için mi bu güzellemeler?
Geçmişte belediyeye her cümlesinde taş atan bir gazete sahibini,
Bugün bir başkan yardımcısıyla yemek yerken görmek…
Artık bizi şaşırtmıyor.
Çünkü biz bu filmi çok gördük!
Yemekten sonra yazılar bir anda değişti.
Eleştiriler bitti.
Yerine “Belediyemiz çok çalışıyor” manşetleri geldi.
Ne hikmetse tam da sezon döneminde!
Tesadüf mü?
Hiç sanmıyorum...
Biz haksız yere kimseyi eleştirin demiyoruz…
Ama sizin yaptığınız çirkin bir yol izleme.
Yola getirme çabası!
Onların gazetecilik anlayışı bu!
Biz ise yıllardır aynı çizgideyiz.
Ne bugün belediyeden nemalanmak için güzelleme yaparız…
Ne de birilerine yaranmak için kalem oynatırız.
Doğruya doğru deriz, yanlışa yanlış.
Bedeli ne olursa olsun!
Bu yolda bisikletle de gittik, motorla da…
Zamanında kendi emeğimle bindiğim jeepime binerek yürüdüm bu yolu.
Gün geldi yürüdüm…
Ama her zaman onurumu taşıyarak geldim.
Kimsenin tetikçisi olmadık!
Kimsenin kapısında yatmadık!
Ve herkes bilsin ki:
Bizim kalemimiz satılık değil!
Biz onların yaptığı gibi gazetecilik yapmadık.
19 yıl boyunca Gündem Gazetesi günlük çıktı.
Bir kere bile Marmaris Belediyesi’nin baskı işini almadık.
Hâlâ da almıyoruz!
Ben geçmiş dönem belediye başkanlarına matbaa işlerini,
Marmaris’teki matbaalara dönüşümlü olarak veren biriyim.
Adil, eşit…
Menfaate değil, memlekete çalışan biri!
Bugün gazeteci maskesiyle dolaşan bazıları aslında sadece taşeron!
Kalemini veren, kimliğini de verir.
Birileri “yaz” deyince yazan, “sus” deyince susan birine gazeteci denmez!
Son sözüm şu:
Aynaya bakın beyler!
Ama bu kez gerçekten bakın!
Ve şu soruyu dürüstçe sorun kendinize:
“Ben bu işi halk için mi yapıyorum, yoksa kendi cebim için mi?”
Bu işler nasıl işler...
Onlar benim gazeteciliğimi beğenmezmiş!
Aman ha! Beğenmesinler de…
Beğendikleri gün, benim gazeteciliğimin bittiği gündür!
Allah'a Emanet Olunuz.