Türkiye’de yaşanan adaletsizliklerin en büyük sebebi mahkeme kararları arasında bir uyum olmamasıdır.

Hukuk kuralları, kanunlar, tüzükler, yönetmelikler insanlar arasındaki anlaşmazlıklarda mahkemeler için en büyük yol göstericidir.

Ama yasalar da bazen iki ya da daha çok taraf arasındaki anlaşmazlıkları çözmekte çaresiz kalırlar. Her olaya, her davaya özel kanun olmaz. Bu durumda devreye Mahkemelerin içtihatları girer.Onlar yasa koyucunun iradesini de dikkate alarak önlerine gelen konuda bir karar verirler. Verdikleri karar resmiyette olmasa da fiiliyatta bir emsal oluşturur. Özellikle yerel mahkemeler, yüksek mahkemelerin verdikleri kararları örnek alarak karar verirler. Bu içtihatlar zamanla öyle bir hal alır ki nerdeyse kanundan bile güçlü bir duruma gelir.

Ama yıllarca uygulanan, kemikleşmiş bir içtihat da bazen yine yüksek mahkeme tarafından yok sayılabilir. Yüksek mahkeme aynı konudaki fikrini değiştirebilir.

Bu sefer de yüksek mahkemenin en son ki görüşü uygulanmaya başlar.

Türkiye’de önceki yıllar içtihatlar konusunda bu kadar ciddi bir karışıklık yoktu.Ama son yıllarda ciddi anlamda bir karmaşa var.Artık hakimler,avukatlar ,bu işin içinde olanlar bile bir dava da sonucun ne olacağını kestiremiyor.

Bir davanın sonucunun ne olacağı baştan belli olmaz ama yine de insan ne karar çıkacağını aşağı yukarı tahmin edebilir. Zaten hukuk bunun için vardır. İnsanlar bir haksızlığa uğradıklarını düşündüklerinde hukukun nasıl karar verebileceğini kestirebilmelidirler. Mahkeme sonunda bir sürpriz yaşamamaları gerekir.

Hukuk detaylı olmasa da genel olarak belli bir olayın yaptırımının ne olacağını önceden bildirir.

Türkiye’de son zamanlarda yaşanan en büyük sıkıntılardan biri budur. Bir davanın sonucunun ne olacağını kestirmek artık çok zor. Yargılamalar sonunda süprizler yaşanabiliyor.

Google’a girin.Bir dava ile ilgili terimleri yazın.Karşınıza bu konuda pek çok yüksek mahkeme kararı çıkacaktır.Bu kararları okuduğunuzda çoğunun birbiriyle uyum içinde olmadığını göreceksiniz.

Eğer davalık bir durumunuz varsa işimiz biraz şansa kalmış diyeceksiniz.

Pek çok hukukçuyla, avukatla konuşuyorum. Herkes aynı serzenişte bulunuyor.Artık hiçbir davanın sonucunu kolay kolay kestiremiyoruz.Oysaki hukuk bir Rus ruleti değildir.Hukuk insanların sancılarına çare olmalı. Yangınlara su serpmeli.

Yargılamanın sonucunda kimse süprizle karşılaşmamalı.