Türkler
Türkler dünyaya
nasıl egemen olurlar?
Hilmi Tutar'ın Türkler Dünyaya Nasıl Egemen Olur adlı eserini yeni okudum. Ne oldu, irkildiniz mi?
Peki Prof. Osman Turan'ın Türk Cihan Hakimiyeti Tarihi adlı eserini okumuş muydunuz? Milli, İslami ve İnsani Esaslarıyla
ABD başkanlarının seçim konuşmalarının temelini oluşturan ABD'nin Dünya Egemenliği Hedefi tartışmalarını hatırlıyor musunuz? Adını açık açık koyarak
İkisinin farkı mı? Çok açık ABD'nin hedefinin arkasında global kapitalizmin Dünyanın kaynaklarını yağmalamak ve ülkeleri uygun pazar yapmak amaçları vardı. Türk Cihan Hakimiyeti davasında ise insani değerlerin hakimiyeti davası
Hilmi Tutar elbette milliyetçi Ama nasıl milliyetçi?
Tanımı Atatürk'le yapmış ve kitabının başına koymuş:
Bizim yolumuzu çizen, içinde yaşadığımız yurt, bağrından çıktığımız Türk Milleti ve bir de milletler tarihinin bin bir de milletler tarihinin bin bir facia ve ıstırap kaydeden yapraklarından çıkardığımız neticelerdir.
Bize milliyetçi derler. Ama, biz öyle milliyetçileriz ki, bizimle işbirliği eden bütün milletlere hürmet ve riayet ederiz. Onların milliyetlerinin bütün icaplarını tanırız. Bizim milliyetçiliğimiz herhalde hodbince ve mağrurca bir milliyetçilik değildir. M. Kemal ATATÜRK(1920)
Önsözünün son sözlerini de yine Atatürk'e söyletmiş:
Bu dünyadan göçerek Türk Milletine veda edeceklerin çocuklarına, kendinden sonra yaşayacaklara, son sözü şu olmalıdır: Benim Türk milletine, Türk Cumhuriyetine, Türklüğün geleceğine ait ödevlerim bitmemiştir, siz onları tamamlayacaksınız. Siz de sizden sonrakilere benim sözümü tekrar ediniz. Bu sözler bir ferdin değil, Türk ulusu duygusunun ifadesidir. Bunu, her Türk bir parola gibi kendinden sonrakilere artsız arasız tekrar etmekle son nefesini verecektir. Her Türk ferdinin son nefesi, Türk ulusunun nefesinin sönmeyeceğini, onun ebedi olduğunu göstermelidir. Yüksek Türk, senin için yüksekliğin hududu yoktur. İşte parola budur.
Kitabın sonsözünde yine Atatürk'ten bir söz var:
Toros dağlarının tepelerinde tek bir Türk'ün evinin bacası tüter halde kalmış ise, ben bu milletten umudumu kesmem, bayrağımı göğsüme sarar, milletimin istiklali uğruna ölürüm.
Kitabın ortasında ise Bilge Kağan konuşur:
Ey milletim, bil ki ben zengin ve parlak bir millete Han olmadım. Zayıf ve zavallı bir devrede tahta geçip oturdum. Kardeşim Kültigin ve yeğenlerimle and içtik: babamın, amcamın hayatlarını verdikleri millet uğrunda bizde bütün gücümüzle çalıştık. Başına geçtiğim Türklüğün şan ve şevketi için gece uyumadım, gündüz oturmadım. Ölesiye, bitesiye çalıştım. Tanrı yardım etti, bahtım yar oldu. Öldü sanılan milletimi dirilttim.
Peki çözüm? Kitabın içinde; ama özeti şöyle: Türkler ahlak değerlerini geri kazanmalıdır Türkler Birliğini bozmamalıdır. Türkler sorumluluk sahibi olmalıdır. Türkler israftan uzak durmalıdır. Zenginlik güçtür. Türkler Ahilik kültürünü canlandırmalıdır. Türkler çalışan ve üreten bir toplum haline gelmelidir. Türkler rüşveti ortadan kaldırmalıdır. Türkler borçlarını biran önce ödemelidir. Türkler bilime önem vermelidir.
Ötesi kitap da Bizim kitaplardan çıkmış 0 212 528 35 51 0 212 528 35 51
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.