“Çıkmışlar sokağa davet ediyorlar.

Bu ne terbiyesizliktir ya.

İçlerinde bir tanesi var. TV ekranlarından kendini bilmez, haddini bilmez, edep yoksunu bir tanesi çıkmış sokağa davet ediyor.

Ahlaksıza bak, ahlaksıza bak.

Bu ne terbiyesizliktir?

Zaten bunlara yargı gereken cevabı verecektir.

Sen ne yapıyorsun? Burası Paris mi?

Gezi olaylarında zaten herkes dersini aldı.

Bu ülkede bundan sonra bu tür olaylara girişenler bunun bedelini ağır öderler.”

*

Hele bir sokağa çık da gör bakalım dünya kaç bucakmış.

Biz adamın anasını ağlatırız.

Toplanma, gösteri hürriyeti diyorlar.

Hak, hukuk diyorlar bu terbiyesizler.

Anayasa diyorlar, demokrasi diyorlar.

Geç onları bir kere. Onlar eskidendi.

Biz o parantezi çoktan kapattık.

Kurduğumuz yeni rejimi hâlâ anlamayanla var.

Ne hakkı, ne hukuku?

Atalarımız bu memleketi hak, hukuk ve anayasa ile mi yönettiler?

Abdülhamit Han memleketi anayasa ile mi idare etti?

Bizim geleneğimizde bu kavramlara yer var mı?

Onlar gâvur memleketlerinde olur.

Zamları, hayat pahalılığını protesto etmek için sokağa çıkmaya niyetlenen kendini bilmezler varmış.

Hele bir çıksınlar.

Analarından emdikleri sütü burunlarından getirmezsem namerdim.

Bana karşı ha!

Bunlar beni yeterince tanımamışlar.

Biz bu cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini boşuna mı kurduk?

Torba yasaları boşuna mı çıkardık.

OHAL’i sürekli hale boşuna mı getirdik?

Bir millette söz yalnız bir ağızdan çıkar.

Sen kim oluyorsun lan! Benim sözüme karşı söz söylüyorsun.

Sen eceline susamışsın terbiyesiz.

Seni o kanaldan attırayım da gör!

“Örgüte üye olmamakla birlikte…” diye bir dava açtırayım da gör!

Seni zindanlarda süründüreyim de anla dünya kaç bucakmış!

Başkalarına da ibret olsun. (16 Aralık 2018)