Halil CANDA
SAHİPSİZ ÇOCUKLAR
Hepimiz çıplak geliyoruz dünyaya.
Ailemizi, ülkemizi, anadilimizi seçme şansımız olmadan geliyoruz. Allah'ın bize bağışladığı yazgıyı yaşıyoruz.Ama çirkin,ama güzel.
Herkes doğduğunda iyi ebeveynlerin çocuğu olamıyor maalesef.
İçimize sindiremeyeceğimiz ölümlerin haberlerini izliyoruz. Maktul çocuk olunca tüylerimiz diken diken oluyor. Devletin suçu yok bu ölümlerde.
Suç tüm insanlığın suçu.
Çoğu zaman burnumuzun dibinde onlar.
O günahsız çocuklar.
Kimisi ayazda dilenen bir kadının kucağında
Kimisi gecenin bir yarısında elinde bir tartı ya da kağıt peçete.
Yalvarır gibi bakıyor yüzünüze.
Bazısına yankesicilik öğretirler. Beceremezse dayak yer.
Cezaevinde mahkum olup cezasını çeken annesinin yanında yaşamak zorunda kalan çocuklar da var.
Devletin yetiştirme yurtlarında bizzat personel tarafından istismar edilen, şiddete uğrayan çocuklar var.
Ne olduğunu anlamadan çocuk ıslah evine düşüp kendinden yaşça büyük olan mahkumlarca tecavüze uğrayan çocuklar var.
Dünyanın geri kalmış her ülkesinde olduğu gibi bizim ülkemizde de eziliyor sahipsiz çocuklar.
Bu sorumsuzluk hepimizin eseri.
Bu başıboşluk hepimizin ayıbı.
Hangimiz gittik çocuk esirgeme kurumuna. Orda yaşayan çocuklar ne yer ne içer hangimiz merak ettik.
Bu ülkede siyasi partilere yapılan seçim yardımlarıyla kaç çocuğun hayatı kurtulurdu kimbilir.
Varsın asmasınlar partilerin bayraklarını sokaklara.
Eşantiyon çakmak ,kalem dağıtmasınlar.
O paraları çocuklar için harcasınlar.
Herkes varlıklı ailelerin çocuğu olamayabilir.
Her çocuk iyi annelere fedakar babalara sahip olmayabilir.
Ama her çocuk anasız babasız olsa da beş parasız bir ailenin çocuğu olsa da gözden ırak olsa da o çocuklara uzanacak şiddete, açlığa, eğitimsizliğe kalkan olmak hepimizin borcudur.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.