Değerli okurlar ''Öfke Kontrolü'' bilhassa eğitimi az veya kalitesiz ülkelerde insanlara bu ortamlarda yaşamanın vermiş olduğu bir hastalıktır.
Türkiye'de bu hastalık çok fazla miktarda salgın halinde olduğu bir gerçek. Bilhassa iş bulma ve geçim zorluğu olan ülkelerde bu hastalık büyük salgın halindedir. Sokaklarda kavgalar, yumruklar ve küfürler hep görülebilir.
Dikkat ederseniz sonunda genelde şikayetçi olanlar azdır, çünkü öfke azalınca yaptığının yanlış olduğunu görür.
Bir örnek vermek gerekirse Sayın Kemal Kılıçtaroğlu fevkalade soğukkanlı olarak öfkesini kontrol edebilen nadir insanlardandır. Kendisi bu konuda fevkalade emin ve öfke kontrolünü en iyi yapan insanlardan biridir.
Bunun içinde televizyonlarda tartışmak için herkesi karşısına alabilir.
Sayın Kılıçtaroğlu Türkiye ve Türkiye gibi tüm ülkelerde bu konuda azınlık arasındadır.
Bazı insanlar ise en ufak bir eleştiride bile hemen öfkelenir ve kontrolü kaybederler.
Bu gibi kişiler kendi evlerinde eşlerine hatta çocuklarına karşı bile öfkelerini kontrol edemezler.
Değerli okurlar bu bir ruhi hastalıktır ve tedavi edilmesi şarttır aksi halde bu kişinin başı birgün derde girebilir.
Kendilerinden güçsüz kadınları dövmek, yaralamak ve öldürmek aynı hastalığın neticeleridir yoksa kimse diğer bir insanı dövmeyi veya öldürmeyi düşünmez.
Tedavisi ise hayli zordur. Avrupa'da bilhassa Almanya, İngiltere ve Fransa gibi ülkelerde hapisanelere atanmış Psikologlar var ve onlar her tutuklu ile ayrı, ayrı ilgilenir ve tedavi etmeye çalışırlar.
Eğitim sisteminin zayıflığı ile işsizlik ve fakirlik birde ekonomik krizler öfke kontrolünün yapılamamasının en temel sebeplerinden başında gelir.
Ülkemizde trafik bu konunun en sık görüldüğü yer.
Genelde sonunda şikayetsizlikle neticelenen bu gibi çoğu öfke kontrol suçları her geçen gün ülkemizde artmakta olduğu da maalesef bir gerçek.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.