Değerli okurlar artık nerede ise tüm Avrupa’da Türkiye’den Yunan Adalarına giden Feribot Gümrük kuyrukları yazılıyor hatta alay konusu bile oluyor.Yaşlı, çocuk birçok yerli ve yabancı insanlar kavurucu sıcak altında veya sabah karanlıkta gümrük kapılarında saatlerce bekletiliyor.
Tesadüfen geçen yıl Çeşme’den bir sabah vapura binecektim. Gümrüğe gittiğimde sabah karanlığı önce bilet kontrol kuyruğuna girdik. Ordan sıra gelip çıkınca bu sefer herkes ellerinde bavullar Gümrük ve Polis kuyruğu sokakta uzamıştı.
Tahminen 100 metre caddede kuyruk vardı.
Daha Gümrük ve Polis kontrol açılmamıştı.
Kuyrukta bavulları ile bekleyen yaşlı, çocuklu bir sürü Türk ve yabancı insanlar vardı.
Aradan bir süre geçti bu sefer 3-4 Polis geldi ve bir süre sonra kontrol açıldı.
Yolcuların bekleme ve gümrükten geçmeleri yaklaşık (1,5) saat sürdü.
Dönüşe gelince daha da berbat. Yabancı turistler veya gazeteciler devamlı resim çektiler. En az 100 metre Türkiyeye giriş kuyruğu vardı. Yine yaşlılar, çocuklar rezil oldular.
Şimdi yaşlı ve çocukluları düşünürseniz bunun bir işkenceden farkı hiç yok. Sabah karanlığında veya güneşin kavurucu sıcağında bu insanlar tatil veya eğlenip dinlenmek için gitmek istedikleri bir yere gitmek veya dönmek için bu eziyete katlanmıyorlar, katlanmaya mecbur ediliyorlar.
86 milyonluk dev ülke başka bir çözüm yolu bulup bu insanları bekletmeden veya çok daha az bekleyerek yolcu edemezmi?
Siyasetçiler ( İktidar ve Muhalefet) televizyonlarda nutuk atacaklarına gidip bu kepazeliği neden görmezler? Avrupa yayınlıyor ve turist kaybına uğruyoruz ama bizde kimse ilgilenmiyor.
Bu yazdıklarım sadece Çeşme Feribot Gümrüğü için geçerli değil bütün diğer Feribot iskelelerinde de aynı veya daha beter.
Bu gibi durumlarda Avrupa’da Emniyet Müdürleri, Kaymakamlar veya gerekiyorsa Valiler geçici ve mevsimsel kararlarla böyle birikmeleri önlerler.
Düşünürseniz sanki 60 yıllık Kapıkule Gümrük Kapısı trajedisine benziyor…