Abdurrahman Turan
"Merhamet Kalbimizde Tükenmiş!”
Vicdanı bırakıp, kömürden kalp taşıyor gibi davranıyoruz… Yo, ben öyle değilim diyorsunuz değil mi? Kimse kusura bakmasın kimse sütten çıkmış ak kaşık değil! Peki, bu sözlerimin sebebini merak ediyor musunuz? Anlatayım…
Bedensel ve zihinsel engelli bireyleri dışlayan, hor gören, küçümseyen hatta onlara zarar veren insanlar var. Asıl engel nedir biliyor musunuz? Bedensel ve zihinsel engelli olmak değil, kapkara vicdansız bir kalp taşımak!
Geçenlerde bir olaya denk geldim. Görme engelli bir amca otobüs durağında bekliyor, bineceği otobüsün numarasını insanlara söyleyip, yardım istiyordu. Durak kalabalık idi, gençler, orta yaşlı insanlar ve yaşlı birkaç amca ve teyze vardı. Temizlik görevlisi bir amca işini bıraktı, görme engelli amcanın başında otobüsün gelmesini bekledi. Ben de birkaç adım geride duruyordum, amcanın beklediği otobüs gelmeyince hemen otobüsün nerede olduğuna baktım ve amcaya yardım etmek için bekledim. Kısa bir süre içinde otobüs geldi, tam amcayı bindireceğiz ne oldu biliyor musunuz? Herkes saldırırcasına otobüse binmeye çalışıyor, görme engelli amcaya aldırış etmeden itip kakışıyordu. Neyse amcayı bir şekilde bindirdik, şoföre de nerede ineceğini söyledi amca ve hareket ettiler. Çok fazla değil sadece birkaç dakika düşündüm. Biz ne zamandan beri bu kadar merhametsiz olduk? Ne zamandan beri merhamet kalbimizde tükendi diye sorguladım! Lütfen biraz insan taklidi yapabilir miyiz? Engelli bireylere öncelik tanımayı, onlara yardımcı olmayı, onları sevmeyi, onlarla vakit geçirmeyi, onların gönlünü hoş tutmayı ne zaman öğreneceğiz? Kimse bana bir şey olmaz diye düşünmesin “Hepimiz birer engelli adayıyız!” buna göre davranmalıyız. Anlatmak istediklerimi yazsam roman olur gerçekten birkaç dakika ayırıp yardımcı olmayı öğrenmeliyiz. O gün orada o amcanın yerinde, sen, ben, annemiz, babamız, kardeşimiz olabilirdi. Bunu düşünerek, bunun bilincinde davranmalıyız…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.