Manisa-Konya-Urfa-Antep'ten sevgiler (6)

Manisa-Konya-Urfa-Antep'ten sevgiler (6)
Tarihte dünya kültür ve medeniyetinin merkezi kabul edilen ve arkeoloji literatüründe "Bereketli Hilal" olarak adlandırılan bölge üzerinde yer alan Şanlıurfa'da; ismini bin yıl önceki kentin isimlerinden alan Hotel El-Ruha'da sıra gecesi bizi bekliyordu.

URFA-SIRAGECESİ
Manisa-Konya-Urfa-Antep'ten sevgiler (6)
Yazı Dizisi: Rezzan Şebin
Foto: 45 Gazeteci

Tarihte dünya kültür ve medeniyetinin merkezi kabul edilen ve arkeoloji literatüründe "Bereketli Hilal" olarak adlandırılan bölge üzerinde yer alan Şanlıurfa'da; ismini bin yıl önceki kentin isimlerinden alan Hotel El-Ruha'da sıra gecesi bizi bekliyordu. Bir halk mektebi olarak özetlenebilen “Sıra gecesi”, arkadaşlıkların dostluklara dönüştüğü, dayanışma ve yardımlaşmanın, hoş sohbetin, müziğin, edebiyatın harman olduğu, eğitim ve öğretim müessesesi olarak anlatılıyor. Müziğin gelişmesi ve yaygınlaşmasının en büyük nedeni olarak görülen sıra geceleri, bir usta çırak geleneğine uygun olarak müziğin öğretildiği ve icra edildiği meşk ortamı imiş aynı zamanda. . Bu yönüyle sıra gecelerine bir “Halk Konservatuarı” da deniliyor.
Hotel El-Ruha'da bizi Urfalı gazeteciler karşıladı. El-Ruha, geçmiş yüzyıllarda kullanılan ve hayvanlarla birlikte insanların yaşadığı mağara korunarak, etrafına yeni yapılar ilave edilerek oluşturulmuş. Yerlere oturduk, sıralandık yani. Sekiz saz ve iki sazende vardı. Üçüncü gelen sazende ise (solist), İbrahim Tatlıses taklidi idi. Argo terimle “Çakma İbrahim” dedi gençler. Bostana (bir tür salata) favorimdi. Çiğ köfte yapımı ise, ayrı bir seramoni adeta. Türkçe, Kürtçe çaldılar, söylediler, oynadılar. Biz de duramadık tabii. Öyle bir ritim var ki, durmak mümkün değil. Alkol olmadığı için, ertesi gece alkollu bir Türkü Bara gittik. Nostalji Barda, yine benzeri müzik dinlerken, Urfalı gençler kendilerini piste attılar. Türk, Kürt gencecik kızlar, delikanlılar yöresel oyunlarını icra ederken, dakikalarca onları hayranlıkla izledik. Ve dedik ki “bu arkadaşları Ege'ye davet ettiğimizde, biz bu tempoyu ihtiva eden bir oyun sergileyemiz ki. Ege daha ağır aksak. Acaba sıkılırlar mı” Enteresan bir coşku var. Bu satırlara sığmayacak kadar derin ve anlamlı. İnsanları kaynaştıran, coşturan, birleştiren bir sıra gecesini yaşatanların ellerine sağlık. Teşekkürler.

BALIKLIGÖL-MÜZE ŞEHİR- HIRİSTİYAN YAPILARI

Sıra gecesinin ardından, gecenin bir vakti Balıklıgöl'ü gezdik. Arkeolojik kazılardan elde edilen buluntular, şehir merkezindeki Balıklıgöl civarının günümüzden 11.000 yıl önce Neolitik Çağ insanları tarafından iskan edildiğini kanıtlamış. Bu çağ, Anadolu'da mimarlık sanatının başlangıcı sayılıyor. Mimarlık tarihi bu kadar eskilere dayanan Şanlıurfa, günümüzde de mimari eserlerinin zenginliği bakımından Anadolu'nun önde gelen illeri arasında yer almakta haklı. Ve bu özelliğinden dolayı "Müze Şehir" olarak anılması da çok doğal. Şanlıurfa, dinler tarihi ve inanç turizmi yönüyle de dünya kültüründe önemli bir yere sahip. İl merkezi yakınındaki Göbekli Tepe'de yapılan arke­olojik kazılarda, ilkel dinlere ait olan ve günümüzden 11.000 yıl öncesine tarihlenen dünyanın en eski tapınakları bulunmuş ve Şanlıurfa'nın inanan insanların dünyadaki en eski merkezi olduğu anlaşılmış.Ve burada yaşadığı kabul edilen peygamberlerden dolayı bu şehrin "Peygamberler Şehri" ve "Kutsanmış Şehir" diye anılması çok da yanlış değilmiş. Kiliseler, manastır, camiler, türbeler..Araplar, Türkler, Kürtler…Ne mahsuru var ki..Tersine zenginlik, hoşgörü, birlikte yaşama..

GAZETECİLERE BRİFİNG VE HARRAN
Urfa'daki ikinci günün sabahı, Şanlıurfa İl Turizm Kültür Müdürlüğü'nde bir saate yakın bir süre, Urfa ile ilgili bilgi aldık. Basın Ormanına giderek fidan diktik. Ve ardından Harran'a yollandık. Anadolu'dan Mezopotamya'ya, Mezopotamya'dan Anadolu'ya olan ticaret akışının binlerce yıl Harran üzerinden yapılmış olması bu tarihi kentte zengin bir kültür birikiminin oluşmasına neden olmuş.
Harran; Ay, Güneş ve gezegenlerin kutsal sayıldığı eski Mezopotamya'daki Assur ve Babillerin politeist inancına dayanan Paganistliğin (Putperestlik) önemli merkezlerinden olması yönüyle de ünlü. Bu nedenledir ki Harran'da Astronomi ilmi çok ilerlemiş. Dünyadaki üç büyük felsefe ekolünden birisi "Harran Ekolü" imiş. İlkçağdan beri varlığı bilinen Harran Üniversitesi'nde dünyaca ünlü birçok bilgin yetişmiş. Bugün Cüllab ve Deysan ırmakları kurumuş olduğundan Harran sudan ve yeşilden mahrum bir ovanın ortasında 5000 yıllık tarihi ile ayakta durmakta. Külah biçimindeki konik tipik evleri, höyüğü, kalesi, şehir surları ve çeşitli mimari kalıntıları ile çok ilginç bir görüntü sergiliyor.
Bölge iklimine uyumlu, yazın serin, kışın sıcak olan Harran evlerinde, tavukların daha çok yumurtladığı, at gibi bazı hayvanların daha uysal olduğu, kuru soğanların çabuk filizlendiği köylüler tarafından söyleniyor. Yan yana gelen tek kubbeler iç kısımda kemerlerle birbirine bağlanmış ve içeride geniş bir oturma mekanı elde edilmiş. Bölgenin iklimine uyumlu olan bu evler yazın serin, kışın sıcak. Biz de, burada yaşayan insanlarla beraber olduk. Görüntüler aldık. Sohbetler ettik.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.