‘’Hamile bayanların yedi sekiz aylıkken beyinin arabasına binmemesi, ortalıkta dolaşmaması gerekir.’’ Hazret böyle buyurdu.
Eşim kızımıza sekiz aylık hamileyken bir çılgınlık yapıp İspanya’ya gitmiştik. Üç beş gün gezip gelecektik. Her şey çok güzel gitti. Hiçbir sorun yaşamadan geldik. Allah’a şükür sağlıklı bir kızımız oldu. İspanyollar eşimin karnı burnunda olduğunu gördüklerinde alarma geçiyorlardı. Mesela metroya bineceksek bizi gören hemen kalkıp yer veriyordu. Madrid’teki ünlü Prada müzesine girecektik. Kuyruk dışarılara kadar taşıyordu. Güvenlik görevlileri eşimi ve beni sırada bekletmiyorlardı. Daha biz bir şey demeden kuyruğun en arkasından alıp en öne götürüyorlardı bizi. Tren istasyonlarında, havalimanlarında bize kolaylık göstermek için ne gerekiyorsa yapıyorlardı. Şimdi bu insanlar gavur ama bizdeki ‘’ hamile kadın ortalıkta görünmesin’’ diyenler Müslüman mı?
Bizim toplumumuz belki İspanyollar kadar hassas değiller ama neyse ki hala yitirmediğimiz değerlerimiz var. Hamile bir kadını hangimiz görsek ona yardımcı olmaya çalışırız. Yolda karşımızdan gelse yol veririz. Bir sırada bekliyorsa sıramızı veririz. Bunun dini ,imanı,inancı ,milleti yoktur. Dünyanın neresine giderseniz gidin karnı burnunda bir kadına herkes elden geldiğince yardım eder. İnsanlığın gereği budur.
Hamile bir kadın ,karnında taşıdığı evladıyla yeni bir hayatın müjdecisidir. Tıpkı kıştan sonra gelen bahar gibi. Hamile bir kadın ,kışın yapraklarını dökmüş bir badem ağacının çiçek açmasıdır. Yaşam dediğimiz mucizenin emanetçisidir. Hayatın devamıdır. Aramızdan ayrılanlarla, yaşanan felaketlerle, dayanılmaz acılarla dolu dünyada her şeye rağmen hayatın devam ettiğinin habercisidir.
Kim olursa olsun hamile bir kadın gördüğümde böyle düşünüyorum. Bu duyguları hissediyorum. TRT deki iftar programına çıkan gafil aklına başka şeyler getiriyor. Kadının karnında taşıdığı mucizeyi değil. Böyle insanlar Müslümanlığı kalplerinde değil dillerinde yaşıyorlar diyeceğim ama dilleri bile küfür saçıyor.
Hamile bir kadın gördüğünde ona günahkar olarak bakan adam Müslüman ,ama hamile bir kadın gördüğünde ona yardımcı olan, onu rahat ettirmek için tüm imkanlarını seferber eden bir İspanyol, bir Alman, bir Japon, bir İngiliz kafir.
Van depreminde insanları kurtarmak için gelen Japon kafir ama Suriye’li askerin kalbini çıkarıp yiyen adam Müslüman.
Müslümanlık sadece kelime-i şahadet getirmekle olmuyor.
