"İçimdeki heyecanı yaşattım"
OZAN EİCHER KİMDİR? SOYADINIZ NEDEN EİCHER?
İstanbul’da 1988 yılında karlı bir günde öğle vakti dünyaya gelmişim. Şişli Terakki’de geçirdiğim 11 senenin ardından, Yıldız Teknik’te İletişim Tasarımı bölümünde uzun soluklu bir maratonun sonlarına yaklaşıyorum. Fotoğrafçılığa attığım adımda, bu maratonun başlarında içimdeki heyecanı yeniden canlandıran bir dönem yaşadım.
Hayatımın her döneminde bir takım sanatsal aktivitelere hep teşvik edildim ve farklı disiplinlerle yakınlaştım. Çocukluğumdan bugüne dek her zaman müzik hayatımın içinde oldu. Bestekâr ve güftekâr dedem Şekip Ayhan Özışık’ın şarkıları, annemin yaptığı yüzlerce ebru ve resim beni hep büyüledi.
Kısa bir dönem resim ve ebru sonrasında piyano ve koro aracılığıyla müzik sonra uzun bir dönem kafamda kurduğum kurgularla şiirler ve kısa yazılar yazdım. Fotoğraf bu dönemlerin arasında basit pozlamalar ve içgüdüsel hareketlerle hep vardı. Kafamdakileri dışarıya aktarabildiğim yöntemler arasında sürekli dolaştım.
Fotoğraf bunlar arasında belki de coşkuyla huzuru aynı anda bulduğum tek yöntem. Ağırlıkla çektiğim konser fotoğraflarında veya portre fotoğraflarında da bunları rahatlıkla görebilirsiniz.
Eicher ise bana ait eski soyadım. İsviçreli babamın, ben henüz 17 yaşındayken Türkiye Vatandaşı da olmasıyla beraber resmi soyadım dedemin soyadı olan Özışık’a dönüştü. Lakin bazı karışıklıklar sebebiyle bu soyad değişiminden uzun bir süre haberdar olmadık ailece. Bu yüzden benimsediğim eski soyadımı kariyerimde kullanmaya devam ediyorum.
KONSER ÇEKİMLERİ NASIL BAŞLADI, NASIL İLERLEDİNİZ VE DAHA ÖNCE HANGİ PROJELERDE YER ALDINIZ?
Fotoğrafa sağlam adımlarımın ilkini üniversiteden tanıştığım 110 grubuyla attım. İlk konser fotoğraflarım, Dream Dergi’de kısa bir tanıtımımla birlikte yayınlanınca çok şaşırmıştım. Çektiğim konser fotoğraflarından da büyük zevk almıştım. O andan sonra bu yola ağırlık vermeye karar verdim.
İlk çektiğim konserden yaklaşık 6 ay sonra bir davet üzerine Ceza’nın 10. Yıl Gecesi konserini çekmem istenildi. Sezen Aksu, Mor ve Ötesi, Aylin Aslım, Manga, Demir Demirkan ve Okan Bayülgen gibi çok değerli isimlerin bulunduğu bu konser sonucunda doğru yolda ilerlediğimi anladım.
Zaman içersinde amatör bar gruplarından başlayıp bir serüven halinde Sertab Erener, Model, Hande Yener, Sıla, Aylin Aslım, Esin İris, Jay-Jay Johanson, Bedük ve Jehan Barbur gibi isimlere ulaşan konser organizasyonlarını büyük heyecanlarla fotoğrafladım.
En son gerçekleştirdiğim büyük çalışmaları
Sertab Erener - Harbiye Açık Hava ve Kuruçeşme Arena Konserleri
Model - Pembe Mezarlık Klip Arkası
Esin İris - Gone Mad Çekimi
şeklinde sıralayabilirim.
İLERDE NE YAPMAK İSTİYORSUNUZ?
Gelecekte son bir kaç senedir atıldığım moda fotoğrafçılığında ilerlemeyi planlıyorum. Bazı açılardan benim için bilinmezliklerle dolu koca bir deniz orası. Ama teknik altyapım ve gözümün beni bu denizde boğulmama izin vermeden karaya kadar yüzmeme imkan sağlayacağından eminim.
Her şeyde olduğu gibi zaman ayırma ve emek sarfetmeyle olmayacak iş, çekilmeyecek fotoğraf yoktur. Büyüdükçe de olgunlaşan zihni ve görüşleri, deneyimlerle beraber tekrar tekrar yoğurmadan ilerlemek imkansız. Bu durumun farkındalığıyla acele etmeden yavaş yavaş başka disiplinlere de geçmek istiyorum. Bunun başında da fotoğrafçılıktan da kadraja hakim oluşumla birlikte Görüntü Yönetmenliği başta geliyor.
FOTOĞRAFÇILIK VE YÖNETMENLİK HAKKINDA NELER DÜŞÜNÜYORSUNUZ?
İki meslek de benim için orkestra şefliğinin farklı boyutlardaki görsel sanatlara yansıması. Tanımlamak gerekirse fotoğrafçılık bir oda orkestrası şefliğiyken, yönetmenlik senfoni orkestrası şefliği gibidir. İzleyiciye sunacağınız bir görsel iş için çekim öncesinde, sırasında ve sonrasında ekibinizle sürekli çalışmanız gerekir. Doruk nokta tabii ki de figürler ve konsept dahilinde enerjinin harmanlandığı çekim anlarıdır. O an iyi kontrol edilip, yönetilemezse sonuç hüsran olabiliyor.
İLERLEYEN ZAMANLARDA NELER YAPMAK İSTİYORSUNUZ?
Sanıyorum ki hiç denemediğim ürün fotoğrafçılığına da uğrayacağım ilerde. Bunun dışında önce kısa bir film çekmeyi denemek istiyorum. Bir fotoğraf çekimine göre çok farklı zorluklar çıkacağını biliyorum ve bunların üzerinde uğraşıp, onları yenip ortaya bir iş çıkarmanın inanılmaz bir his uyandıracağından eminim.
Ayrıca zaman içersinde daha büyük ölçükte yeniden müzikle, edebiyatla uğraşmak istiyorum ve küçük adımlarla bu projelerime de başladım.
ETKİLENDİĞİNİZ MÜZİKLER VAR MIDIR?
Gündelik dinlediğim müzikler haricinde ilham ve huzur kaynağı olarak etkilendiğim müzikler genellikle orkestral altyapıları olan yahut minimal tarzdaki şarkılardır. Solo piyanonunda beynimde yarattığı titreşimleri başka hiçbir şeye değişemiyorum. Ludovico Einaudi piyano eserleriyle hayatımın müziği olacağını düşünüyorum. Onun dışında dinlemeye kıyamadığım Jehan Barbur ve Birsen Tezer geliyor. Bu üç ismin şarkılarında yer ve zaman kalmıyor benim için. Sanırım bunun etkisi de fotoğraf çekerken olay akışını takip edişimi ve aralarda saklı kalan pozları yakalamamı kolaylaştırmak oluyor.
PEKİ SİZİN İÇİN TÜRKİYE’DEKİ EN İYİ FOTOĞRAFÇILAR KİMLERDİR?
En iyi diye bir ayrıma tabii ki giremiyorum. İyi fotoğrafçı olmak sonsuz emek ve zaman isteyen ve çabucak geride kalabileceğiniz bir durum. Popüler işleriyle tanınan Nihat Odabaşı ve Mehmet Turgut; moda fotoğrafçılığında tarzını ve tonlarını beğendiğim Koray Birand ve Ozan Kıymaç.
TÜRKİYE’DE HANGİ ALAN İÇİNDE DAHA FAZLA YER ALIYORSUNUZ?
KENDİNİZİ HANGİ ALANDA DAHA UYGUN BULUYORSUNUZ?
Kategorilendirmeler olmasa kendimi Doğal An Fotoğrafçısı olarak adlandırırdım. Çünkü neyi çekersem çekeyim, ışık, model, mekan farketmeksizin insanların kendilerinde ve çevrelerinin de genelde farketmedikleri en güzel, en çekici, en mutlu yahut en duru çıktığı anları karşımda olup bitenler arasından çekip alarak o anı yakalıyorum.
Konser, klip arkası, portre, moda ve backstage fotoğrafçılığında konumlanmış durumdayım. Ağırlık en çok zevk aldığım konser fotoğrafçılığında olmasına rağmen öbürlerinin de bir tık daha az uygun olduğunu düşünmüyorum.
TÜRKİYE’DE EN ÇOK KONSEPT YAPIP ÇEKMEK İSTEDİĞİNİZ ÜNLÜ KİMDİR? NEDEN?
Gölgeler içersinde Sezen Aksu’yu fotoğraflamak isterim. Müzikte bu kadar çok emeği olan birini çekerken, gözlerinden fotoğraf makinama düşecek enerjisini çok az detayla birleştirerek yakalamak istiyorum.
BURADAN FOTOĞRAFÇILIKLA İLGİLENENLERE VERMEK İSTEDİĞİNİZ MESAJ NEDİR?
Her ne kadar DSLR makinaların ucuzlamasıyla yatırım maliyeti düşüp, fotoğrafçılıkla ilgilenmek çok kolaylaşmış olsa da yegane önerim acele etmemeleridir. İlk zamanlarında çevrelerinden alacakları ödünç fotoğraf makinalarıyla kendilerini ve ilgilerini sınamalarıdır. Bundan sonrasında zaten ilgileri varsa gidecekleri yönleri deneyerek bulacaklardır.

Aylin Aslım

Bedük

Hande Yener

JayJayJohanson
.jpg)
Jehan Barbur

Mercan

Nil Karaibrahimgil
.jpg)
Sıla
SİZİ MERAK EDENLER VE TAKİP ETMEK İSTEYENLER NASIL ULAŞABİLİRLER?
www.ozaneicher.com
www.facebook.com/ozaneicher
www.twitter.com/ozaneicher
www.vimeo.com/ozaneicher
www.flickr.com/photos/ozany/collections
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.