Hamsileri dans ettiririm
Marmaris'le ilk kez 1992 yılında ailesiyle geldiği tatil sırasında tanıştı ve çok sevdi. Almanya'da İktisat Eğitimini tamamladıktan sonra 1996 yılında Marmaris' Marmaris'i, yağmurunu, güneşini seviyorum. Hele güneşli sabahların kahve saatlerine bayılırım Yeliz Kışla'yla böyle güneşli bir sabah vakti kahvelerimizi yudumlayarak başladık söyleşimize. Kışla çifti yalnız aynı yastığı değil, aynı işi de paylaşıyorlar. Neşeli, cıvıl cıvıl bir işkolik Yeliz Kışla. İlk kez 1992'de tatile gelip Marmaris'e tutulan, 1996'da Benimle evlen diyerek arabasının önüne atlayan Niyazi kışla ile evlenen, Karadeniz mutfağına hakimiyetini hiç elinden bırakmayarak hamsileri dans ettiren Yeliz Kışla ile gülüşerek, neşeli bir havada geçen sohbetimiz sırasında eşi Niyazi Kışla ile de Gazetemizi okurken poz veriyorlar objektifime. Eski bir futbolcu olan, Marmarisspor'da da oynayan Samsun'lu Niyazi Kışla ile sohbeti, başka bir güneşli kahve saatine bırakıyorum. Yoksa söyleşilerimize ayrılan Kuzeyin Çocukları sayfası Kışlalar'a dar gelecek. Şimdi gelin Yeliz Kışla'ya kulak verin
Niyazi Benimle evleneceksin diye arabamın önüne atlamıştı

-Marmaris'e ilk ne zaman geldiniz? Bu ilk gelişte yaşadığınız duygularınızı paylaşır mısınız?
- Marmaris'e ilk kez 1992'de ailemle birlikte tatile geldim. Gökova'da adeta tünel oluşturmuş olan okaliptüs ağaçlarının altından geçerken İşte burada yaşayabilirim dedim kendi kendime. Öyle sevdim ki Marmaris'i, okulumu bitirir bitirmez de hemen buraya koştum. Çok güzel bir doğası var Marmaris'in. Yeşille mavi dans ediyor sanki. Bu yüzden memleketime benzetmişimdir çoğu zaman. Zaten denizi olmayan bir yerde yaşamamın mümkün olmadığını söyleyebilirim. Sanırım bir kuzey çocuğu olmamın da bunda payı büyük. Denizi çok seviyorum.
-Eşiniz de Samsun'lu, Ordu Samsun ve Marmaris? Burada mı karşılaştınız ilk kez?
Evet eşim Samsunlu. O yıllarda Bursaspor'dan Marmarisspor'a kiralık futbolcu olarak gelmişti, ikimiz de Karadenizliyiz, ama kısmete bakın ki burada tanıştık. Ben henüz evlenmeyi düşünmüyordum, ama hiç evlenmeyi düşünmediğim bir dönemde Benimle evleneceksin diyerek, benim arabamın önüne atladı, o günkü şaşkınlığımı unutamam. Evlendik sonunda.
-Ve artık tamamen buraya yerleştiniz, öyle mi?
-Ne yazık ki hayır, bu Niyazi'nin futbolcu olmasından dolayı hemen olmadı. Niyazi'nin transferleri nedeniyle bir süre başka şehirlerde yaşadık. Niyazi o yıllarda Orduspor, Amasyaspor, Giresunspor, Gaziantepspor ve İstanbul'da Kartalspor'da oynadı. Derken 2002'de, tekrar Marmarisspor'la anlaştı Buraya tamamen yerleşmemiz o tarihten sonra oldu. O yıllarda bir sigorta şirketinde çalışmaya başlamamla da sigortacılıkla tanıştım. 2004 yılında çalıştığım bir ajansta ise Marmaris'te gerçekleşecek olan organizasyonları düzenliyordum. O dönemde Magiad'da 2. Başkan olarak görev aldım.
Profesyonellik başarıyı getiriyor
-1992'de Marmaris'e ilk geldiğinizde nasıldı Marmaris?
Marmaris'e ilk geldiğim zaman çok daha gençtim tabii. Benim için Marmaris o zaman yalnızca deniz, kum, güneş ve eğlenceydi. Marmaris de bugünkünden çok farklıydı, daha kasaba havasındaydı ve henüz bu kadar şehirleşmiş değildi.
-O yıllardan bu yana hem Marmaris, hem de siz büyüdünüz.
-Evet, birlikte büyüdük(gülüyor). Aradan yıllar geçti. Şimdi Marmaris de değişti, ben de değiştim. O zaman sorumluluklarım da çok farklıydı, şimdiyse bir iş kadınıyım. Etrafıma ticari gözle bakıyorum. Sıkıntılar ve sorunlar belli, eskisi gibi para kazanılamıyor artık Marmaris'te. Burada önemli olan başarıyı yakalamak için profesyonelce iş yapmak. Ne kadar profesyonel olursan, o kadar doğru kitleye hitap ediyorsun.
Ciddi bir eğitim düşkünlüğüm var

-İşin erbabı olmayı seviyorsunuz.
-Ciddi bir eğitim düşkünlüğüm var. Kendimi devamlı geliştirmeye gayret ediyorum. Araştırıcı bir yapıya sahibim. Kendi sektörümde ticari açıdan bana artı katacak tüm eğitimlere katılıyorum.
-İşler sizin hızınıza yetişemeyecek bu gidişle.
-Haklısınız, işler benim arkamdan koşturup duruyorlar. Hatta şu anda kendi işimizin dışında da bir şeyler yapmak için çabalıyorum. Çalışmayı çok seviyorum. Armutalan'da Royal Plaza Otel ve Apart ile restaurantın direktörlüğünü yapıyorum. Bir turizm kentinde yaşıyor olmak bir ayrıcalıktır aslında. Marmaris'te yaşamayı da hak etmek gerekir, öyle değil mi? Çok sevdiğim turizm sektöründe de bir şeyler yapıyor olmak keyif veriyor bana.
En ulvi görevim annelik
-Aynı zamanda annesiniz. 12 yaşında bir oğlunuz var. O da babası gibi futbol oynuyor mu?
-Tabii en ulvi görevim annelik. Oğlumuz babasından dolayı futbolu sevse de, o topu potalarda sektirmekten hoşlanıyor. Hastalık derecesinde basketbol oynamayı seviyor. Biz de ona bu konuda destek oluyoruz.
-Mutfakla aranız nasıl? Şimdi bir Karadenizli kadınla sohbet edip de Karadeniz mutfağına değinmeden geçilir mi?
-Mutfak işlerini, yemek yapmayı çok severim. Üstelik Karadeniz mutfağına da son derece hakimim. Karadeniz yemeklerini hepimiz, özellikle de eşim çok seviyor ve özlüyor. Mutfağımızda sık sık Karadeniz esintisi olur.
Hamsileri dans ettiririm
Hamsileri dans ettirim, öyle der Niyazi. Hamsinin tüm yemek çeşitlerini yaparım. Mıhlamalar, dibleler(sebzenin pirinçle kavrulması), turşular sık sık gelir soframıza. Turşuyu da kendim kurarım. Niyazi, Karadeniz yemeklerini çok güzel yaptığımı söyler ve çok beğenir. Bazen buradaki Karadeniz yemekleri yapan yerlere de gideriz tabii.
-Memleketinize gidiyor musunuz?
-Niyazi'nin ailesi halen Samsun'da yaşıyor. Her yıl mutlaka gideriz memleketimize, 10-15 gün kalır, özlem gideririz. Güneyin mavi ve yeşilinden, kuzeyi tatmaya gideriz. Ama ben her Marmaris'ten çıkışımda, burayı çok özlüyorum.
Bayan bir belediye başkanımız olsun isterim
-Bir iş kadını olarak nasıl bir Marmaris istersiniz?
-Bazı insanlara ütopik gelebilir ama ben bayan bir belediye başkanımız olsun istiyorum. İşyerlerinde daha çok profesyonel deneyimli bayanlar çalışmalı. Bir bayanın işi yönetmesiyle, bir erkeğin işi yönetmesi arasında çok büyük farklar olduğunu düşünüyorum. Kadınların daha dikkatli, daha yapıcı bir özellikleri var. Anne olmalarından kaynaklanan bir de anaçlığa sahipler, bence bu nedenle daha iyimser bakabiliyorlar etraflarına. Kadınlar gerek sosyal, gerekse iş hayatında ön plana çıkmalılar.
-Her kadın iş yaşamının içinde yer alamıyor ama.
-İş hayatının içinde yer alamayan kadınlar için de, ekmek parası kazanmanın bir çaresi var. Kadınlar çok yönlü olduklarının farkında olup bunu iyi kullanmalılar. Kadın evde bile otursa, aile bütçesine katkıda bulunabilir. Ticaretin büyüğü, küçüğü olmaz. Ben mesela Niyazi'nin transferleri dolayısıyla şehir, şehir dolaştığımız o dönemde 7 yıl kadar evdeydim, ama yine boş durmadım. İçinde bulunduğum çevrede Avon satış ve pazarlamasını yaptım. Para da kazandım üstelik. Kendime iki adet takı seti aldım.
Herkes bunu yapabilir, kadınlar evde de olsalar ticaretin içinde yer alabilirler. Bu kendilerine de, aile bütçesine de artı kazandıracaktır inanın.
Eşim de ben de işimizde profesyoneliz
-Eşinizle hem evde, hem işte beraber olmanın zorlukları var mı?
-Eşimle aynı işyerinde olmamız ne işimizde, ne de aile ilişkilerimizde bir sorun yaratmadı bu güne kadar. İkimiz de profesyoneliz. İş yerimizde iş bölümü de yaptık ve branşlaştık. Ben dış pazarlamaya bakıyorum, Niyazi iç yönetim ve finansmanı idare ediyor. Yapılan iş bölümüne ikimiz de saygı duyarız ve iş ortamında birbirimize Niyazi Bey, Yeliz Hanım diye hitap ederiz. Bizi yakından tanımayanlar evli olduğumuzu kesinlikle anlamaz.
-Peki Karadenizlilere, Karadenizli kadınlara mesajınız nedir?
-Ben özellikle Karadenizli kadınlara seslenmek istiyorum. Karadenizli kadınlar çalışkandır, ama kimisi pek sesini çıkarmadan kenarda kalmayı tercih eder. Karadenizlilerin ve Orduluların burada dernekleri var. Ama bu derneklere kadın eli de değmelidir diye düşünüyorum. Kadınların yapılarında birleştirici bir özellik vardır. Karadenizlilerin de en büyük özelliklerinden biridir birleştiricilik. Öyleyse kadınların dernek içinde yer alması farklı ve güzel çalışmaları getirecektir beraberinde. Kolları sıvayıp çok güzel etkinliklere imza atabiliriz.
Doğduğumuz yerden, doyduğumuz yere kültürümüzü taşıyabiliriz
Karadenizi gidip görenler, o kültürü yerinde tanıyanlar tabii ki var. Biz bu kültürü yapacağımız çalışmalarla buraya da taşıyabiliriz. Düşünsenize doğduğumuz yerden, doyduğumuz yere Karadeniz müzik kültürü de ayrı bir güzellik taşır. Burada Karadenizliler olarak; müziğimizi, yöremizin ürünlerini, mutfağımızı tanıtıcı etkinlikler yaparken, turizme de katkı sağlayacağımızdan eminim.
Bizler Marmaris'te yaşamayı seçtik. Nereden geldiğimizi unutmadan, Marmaris için elimizden ne geliyorsa yapmaya çabalıyoruz. Burada herkesin aradığı huzuru, kuzeyli güneyli ne olursak olalım, el ele verdiğimizde bulacağımızdan eminim.

Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.