Marmaris'te  iş yapan esnafa Allah dayanma gücü versin.

            Her şey dahil sisteminden zor zerresine kadar faydalanmaya çalışan turistleri, Bimden, Tansaştan elinde poşetlerle çıkarak apartın yolunu  tutan ,yeme içmesini kendi halleden turistleri kınamıyorum.Zaten onlar da olmasa nice olur memleketin hali.

            Restoran bar işleten esnafın işi diğerlerinden iki kat daha zor. Marmaris'te kiralar hiç hak etmediği kadar yüksek. Vergiler yüksek. Ruhsat almak bir dert. Zaten  bir ruhsat da yetmiyor. Canlı müzik yapabilmek ayrı bir ruhsat, animasyonlar için ayrı bir ruhsat ,içki satabilmek için ayrı bir ruhsat.Her şey için bir ruhsat istiyorlar.

           Bu ruhsatların hepsini alsan bile yine yakayı kurtaramıyorsun. Bu sefer gürültü şikayetleri nedeniyle  ses kontrolleri başlıyor. Ölçüp biçiyorlar. Ses fazla çıkarsa para cezası yazıyorlar. Bir bardan ,diskodan gece kulübünden ses  çıkmaması için insanların içerde eğlenmeyip  oturup ağlamaları gerekiyor sanırım.

        Eğer belediye Ak Partili olsaydı ''Ak Parti  bu gibi içki içilen yerlere karşı o yüzden devamlı zorluklar çıkartıyor '' denirdi. Oysa belediye Ak Partili de değil ama yine zorluk çıkartıyorlar.

        Bir de hanutçuluk nedeniyler kapatmalar var. Hak eden layığını bulsun ama bazen hiç hak etmediği halde ,sadece müşterilerle kapıda konuştuğu için hanutçuluk yaptığı iddiasıyla birkaç gün kapatılan  işyerleri var.

       Turizm her şeyden nem kapan bir sektördür.

       Sizle alakası olmayan bir yerde  sahte içkiden turistler ölür ama onun cezasını siz de çekersiniz. Çünkü ülkenin adı çıkınca herkesin adı da çıkmış olur.

      Birisi bir yerde bomba patlatır bunun cezasını herkes çeker.

      Yemen'de isyan olur Türkiye'yi de o ülkeler gibi bir Orta doğu ülkesi sanıp rezervasyonları iptal ederler.

      5-10 liralık hırsızlık  olaylarına  karışan turistlerin sayısı arttıkça Marmaris'in nasıl bir girdabın içine düştüğüne  üzülüyor insan.

      Sonuçta her yerden darbe yiyen esnaf  Marmaris'in yükünü nereye kadar taşır.

      Beğenmeyen gider derseniz ben de size 'gelenin gideni arattığını' hatırlatırım.

      Sonuçta yaşam kalitesinin ve insani vasıfların düştüğü bir yer olur bu güzel şehir.