Değerli okurlar daha geçen gün İstanbul'da oldukça büyük bir
deprem oldu ve ''Deprem'' konusu ve korkusu başladı.
Bu durum bana Marmaris ve civarındaki büyük Orman Yangınlarını
anımsattı. Önceden hiçbir tedbir alınmamıştı ve milyonlarca hayvan, ağaç vs. kaybettik.
Yazılı ve görsel basından bazı kişiler çok değişik bilgiler veriyor. Birinin söylediği, diğerine uymuyor.
Anlaşılan bu konuda bilhassa bizim bilgi durumumuz o kadar ileri değil.
Şimdi şöyle tepeden İstanbula bakıyorsunuz bazı yerler varki belki 500 sene önce o zamanki teknoloji
ile yapılmış ama bugüne kadar duruyor. 250 yıl önce böyle bir deprem oldu ise, o zaman hangi teknoloji
ile bu depremin kuvveti tespit edilmiş?
250 yıl önce elektrik yok, eşek ve atların trafiğinde depremin gücünü tespit edecek bir teknoloji vardı da
biz mi duymadık?
Uzmanların bunu nasıl tespit ettiklerini de halka anlatmaları gerekir diye düşünüyorum.
Yani bütün bunlar birazda tahmin gibi olduğu ve hiçbirinin %100 kesin olmadığı anlaşılıyor.
Diğer yandan inşaatların çürük olduğu, malzeme çalındığı, inşaatların doğru kontrol edilmediği
bir gerçek. Zaten esas korku inşaatların çürüklüğünden kaynaklanıyor yoksa Japonya en güzel
örnek hiçbir depremden korkmuyorlar.
Hükumetler inşaatları çok yakından kontrol edip yanlış iş yapanlara gerekli cezaları vermiş olsa
bu korku hiç olmazdı.
Şimdi onbinlerce yapıyı kontrol etmek ve güçlendirmek oldukça uzun zaman alacak ayrıca
güçlendirmenin de kontrola ihtiyacı var.
Türkiye Coğrafi durumuna göre hemen heryerde depreme hazırlıklı olmak zorunda, bunun
başka çaresi yok.
İnşaatların doğru ve malzeme çalınmadan yapılması için mutlaka otokontrol şeklinde gerekli cezalar
oluşturulmalıdır.
Aksi halde her kuvvetli depremden sonra insanlarımızı kaybetmek tehlikesi güç kazanacak ve korkular
dinmeyecektir.
Bu ve benzer hertürlü toplumsal felaketlerde en büyük ve en tesirli kuvvet, eğer varsa önceden
belirlenmiş disiplin kuralları olacaktır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.